3 Aralık 2008 Çarşamba

"Balkan Müziği Hoplatmaya Devam Edecek"

Etnomüzikolog Özge Denizci "Balkan patlaması"nın özellikle Türkiye'yi nasıl vurduğunu Yeni Aktüel için değerlendirdi:

"Toplum olarak genelde zevk aldığımız müzikler ya bizi ağlatan ya da coşkuyla hoplatanlardır. İkisinin ortası ya da daha farklısı bize sunulduğunda pek fazla ilgilenmemişizdir. Düğünlerde çalınan göbek havalarına, topuklu ayakkabılarımızın yüksekliğine, abiye kıyafetlerimizin müsait olup olmamasına, takım elbiselerimizin buruşmasına aldırmadan piste atlayarak eşlik ederiz. Hatta diskoda bile, ister istemez hepimiz, dans etmeyi ilk öğrendiğimiz düğünlerde çalınan kıvrak oyun havalarından aparttığımız figürleri, disko danslarının içine yediririz.
Bu sene kış aylarından itibaren kulağımıza hemen her yerde çalınan Shantel'in müzikleri ise bize yakınlığıyla aslında var olan bir damarı ortaya çıkardı. Daha önce Ciguli gibi oldukça iyi bir müzisyeni yok farz eden bizler, "Çalgıcı Karısı Binnaz"ı ve "Kaynana" şarkılarını yeniden ama bu sefer başka bir algıyla dinler olduk. Öteki taraftan her yıl 5 - 6 Mayıs'ta gerçekleştirilen Hıdrellez şenliklerine bu sene katılımımız da tavan yaptı. Fotoğraf makinesini kapan Ahırkapı'ya koştu. Sadece dans etmek ve hoşça zaman geçirmek isteyenler ise, allı pullu yazmalarını sandıklarından çıkarıp, günün modası şalvarlarını altlarına çekerek, Ahırkapı'ya ve bir gün öncesinde Sulukule'ye yeni Çingene kimlikleriyle gittiler. Herkes iki günlüğüne de olsa Çingene oldu ve "Keşke her gün Hıdrellez olsa" dedirten etkinlikler gerçekleştirildi.
Bir yandan Sulukule'nin kentsel dönüşüm projesi içinde Romanlardan arındırılma tasarısı, kimi entelektüel çevrelerin daha önce beğenmediği ya da görmezden geldiği bu kültüre ve kültüre ait en önemli unsur olan müziğe de yeniden bakma ihtiyacını doğurdu. Emir Kusturica'nın filmlerinin müzikleri de yine bir dönem Goran Bregoviç imzasıyla yükselişe geçmiş ve "Ederlezi"yi hep bir ağızdan söyler olmuştuk. Bu dönemde de yine o şarkıların bulunduğu albümlerimizi tozlu raflarımızdan CD playerlarımızın yakınına taşıdık.

Yeni Aktüel sayı: 158
Göksan Göktaş'ın 'Balkan Yok mu Abi, Balkan?' yazısından

Hiç yorum yok:

Savruk Yazılar 003 (13 Temmuz Datça- Mesudiye Yangını)

Kask, power bank, su, kumanya, sağlık çantası, kafa feneri…   Yanmaz eldiven, yanmaz gözlük, yanmaz pantolon, yanmaz ayakkabı… Hop orada dur...