tag:blogger.com,1999:blog-9431506335419862422024-03-13T10:53:18.853-07:00müzik yazılarıÖnce şaşırsak şaşırdığımıza şaşırsak. Özge Ç. Denizcihttp://www.blogger.com/profile/05384007873885224734noreply@blogger.comBlogger201125tag:blogger.com,1999:blog-943150633541986242.post-36086437704959677082022-07-17T16:16:00.004-07:002022-07-19T01:49:59.668-07:00Savruk Yazılar 003 (13 Temmuz Datça- Mesudiye Yangını)<span style="font-family: arial;"><br /></span><p class="p1" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"></p><div style="text-align: left;"><span style="font-family: arial;"><span style="text-align: left;">Kask, power bank, su, kumanya, sağlık çantası, kafa feneri…</span><span class="Apple-converted-space" style="text-align: left;"> </span></span></div><p class="p1" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="font-family: arial;">Yanmaz eldiven, yanmaz gözlük, yanmaz pantolon, yanmaz ayakkabı…</span></p><p class="p1" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="font-family: arial;">Hop orada dur bakalım!</span></p><p class="p2" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px; text-align: left;"><span style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><span style="font-family: arial;"><img alt="" data-original-height="3024" data-original-width="4032" height="150" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEha9HvLVGt0JQ4itexZGWN31MrnZUBuZQRv2hnZYs2dcCavrHTB1xEZIfe2CWjQcjmhtf24WWXp4aUfWpAfoq5ft_TLBz6EgfkBWXrIt6fc5BrXG-Xs-yRB7J74uCi4Ob7N6j6hMxEbtbmuh2F6e8RhJdO1vzz58ikxnj66k-6OYZlqlyJQkPTQFdX9=w200-h150" width="200" /></span></span></p><p class="p1" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="font-family: arial;">Hiçbir şey yanmaz değil çünkü. Kimseye bir şey öğretmek için demiyorum, sadece kendime hatırlatmak için yazıyorum. Yanmaz değil, ısıya dayanıklı. Hiç yanmayan bir şey görmedim hayatımda. Her şey yanabilir.<span class="Apple-converted-space"> </span></span></p><p class="p2" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><span style="font-family: arial;"><br /></span></p><p class="p1" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="font-family: arial;">Kozalakların içindeki tül gibi olan o tohumumsu adını bilmediğim şeyler metrelerce öteye yangını taşıyabilir. Ne acı ki yangından kaçarken kanadı yanan kuş da can havliyle başka bir yerde yangına sebep olabilir. Dahası yangının kendisi kendini bir yere taşımak istediğinde spot yangın adını verdiğimiz alakasız bir yerde kendini başlatabilir (ki 13 Temmuz’da belediye işçilerinin başına gelen de tam olarak buydu. Yangının içinde değillerdi. Araç içindeydiler, camları açıktı ve birden araçları alev aldı. Gerçekten spot yangın öngörülemez ve tehlikeli bir durum…)</span></p><p class="p2" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: right;"><span style="font-family: arial;"><br /></span></div><p class="p1" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><span style="font-family: arial;"><img alt="" data-original-height="1500" data-original-width="2000" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhniGADFOGE0ntsfdBPIoG0SczR1DEviUhhi95eJZtQ0cYdo7cWL_Toap8nQ4LJdO15LDGMOC5H97YLOoHsvmrFwuIip4LUQQlp6xVViScpgQMDHsVtukgkTHOpOI_6a09YA7w7TMySJvTcEyrUXXGisQ8FlxhmgODXgPgkWIZXCZrgakBe_YMcC4sg" width="320" /></span></span><span style="font-family: arial;">13 Temmuz günü için niyetimiz sakin bir gündü. Sosyal medya ve mesajlarıma daha az bakmaya karar verdiğim hatta acaba kapatsam da azıcık beynimi mi dinlendirsem dediğim günlerden geçiyordum. Daha çok kitap, müzik, sevdiklerim ve bahçeyle ilgilenmek, daha fazla yazarak zaman geçirmek istiyordum. Eve de adımımı bu niyetle atmış, “Pink Floyd gelse evden çıkmam” noktasına kadar ilerlemiştim. Kim bilebilirdi ki telefonuma gelen mesaj ve çağrıların Radar tepesine yakın bir yerde yangın çıktığı ihbarını vereceğini ve bir duman bulutunun da yavaş yavaş evimizin karşısındaki tepeden görüneceğini. Hiç zaman kaybetmeden kendi evimizin güvenliğini bir parça aldıktan sonra Afet Koordinasyon Merkezi’ne (AKOM) yola çıktık sevdiceğimle. Zaten pek çok şeyimiz hazırdı. Çünkü hem Orman İşletme şeflerimiz, müdürlerimiz aylardır bu çağrıyı yapıyorlardı hem de geçen sene ciğerimizi yakan Marmaris yangınından pek çok deneyimimiz vardı. Ah bir de Börtübet yangının üzerinden pek de zaman geçmemişti.<span class="Apple-converted-space"> </span></span></p><p class="p2" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><span style="font-family: arial;"><br /></span></p><p class="p1" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="font-family: arial;">Çağrıyla birlikte soluğu AKOM’da aldık. MAG-AME/SAR’daki öncü operasyon ekibi çoktan yola çıkmıştı. Yeni ekiplerin çıkışı için de hummalı bir çalışma yürütülüyordu. Dumanlar karardıkça devam etmekte olan yangının daha da can sıkıcı bir hal aldığını anlıyor, içimizin kararmasına engel olamıyorduk. Ne vah vahlandık, ne tüh tühlendik. Sahaya göndereceğimiz yeni ekibin hazırlanmasına odaklandık. Bir yandan da Orman Gönüllüleri olarak ormancıların durumlarına ve ihtiyaçlarına odaklandık. Telsizler, telefonlar, ihtiyaç listeleri, ekiplerin sağlığı… Zamanı fark etmiyor ancak zamana karşı yarışıyorduk. “Durum bilgisi” isteyenlere cevap veremiyorduk. Çünkü sadece önümüzdeki işe konsantre olmuş, ihtiyaçları karşılamaya çalışıyorduk. Ne sosyal medyaya bakıyor ne de ihtiyaç dışında telsizi, telefonu kullanmıyorduk. Meğer de böyle oluyormuş. Bir kişi birkaç işi birden yapmak zorunda kalabiliyormuş. Tam da bu sebeple belki daha çok ihtiyaç duyduk insan gücüne. Nerede ne yaptık, nasıl bir 25 saat geçirdik inanın hatırlamıyorum. Kimlerin çıktığını, hangi kurumlardan birileriyle işbirliği içinde olduğumuzu, ihtiyacın ne olduğunu net hatırlıyorum. En nahifi de belki pek çoğunuza itici gelecek ama “sigara-kahve” oldu. Keyif için değil elbette. Tiryaki olmayan bilmez. Bazen ne yeme- ne içme yoktur gözünde -ki kriz anlarında da yoğun çalışırken de inanılmaz ihtiyaç duyarım buna. Kahve çağrısına cevap verebildik ancak sigara için aynı şey geçerli olmadı ve ben bunu epey dert edindim. Elimden de hiçbir şey gelmedi.<span class="Apple-converted-space"> </span></span></p><p class="p2" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><span style="font-family: arial;"><br /></span></p><p class="p1" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="font-family: arial;">Saat: 02.00’yi geçmiş meğer. Bunu da öncü ekip olarak çıkan ve ardından gönderdiğimiz ikinci ekipteki arkadaşlar AKOM’a gelince fark ettik. Diğer ekip 04.30 civarı çıkacaktı alana malum azıcık dinlenmek, soluklanmak gerekliydi. Biz de gidip dinlenmezsek hayrımız yoktu. Çünkü önce can sonra canandı. “Vakaya giderken, vaka olmamak<span class="Apple-converted-space"> </span>gerekir”di.<span class="Apple-converted-space"> </span></span></p><p class="p2" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><span style="font-family: arial;"><br /></span></p><p class="p1" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><span style="font-family: arial;"><br /></span></div><span style="font-family: arial;">Nöbet devrettiğimizi düşünüp eve döndük. Ancak bir saat bile geçmeden AKOM’a geri döndük. Ekiplere yeniden ve ivedilikle çağrı yapılmış, AKOM’da kim var kim yok sahaya çıkmıştı. Dönüp yeniden merkeze gittik. Geçici bağış olarak gelen dolaplar su, buz ve erzakla, depolar ilaçla sahadaki ekiplerin ciğerleri dumanla, bizim içimiz ise yapılması gereken ne varsa onunla dolmuştu. 05.30’da bir ekip daha çıkacaktı. Derken Fethiye ekibi gelecek, gelen telefonlara ve çağrılara yanıt verilecek, gitmesi gereken erzak ve sular doğru yere ulaştırılacak, Pati Koruyucuları karşılanacak (ekipman eksikleri giderilecek), çıkış yapan ve sahada olan kişi ve envanterin listesi hazırlanacak ve dahası…<span class="Apple-converted-space"> </span></span><p class="p1" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="font-family: arial;"><br />Sabah mıydı? Akşam oldu sanmaya devam ediyordum. Gecesi gündüzüne böyle karışıyormuş insanın. 4 gün festival yapmıyor muyduk biz hiç uyumadan? Bu da aynı şey sanıyordum eğitimlerden sonra. Bunu da festival organize eder gibi yaparım sanıyordum. Evet elbette şemasal olarak benziyor festival yapmaya ama hem motivasyonu fazla hem de organizasyonu daha zor. Çünkü festivalde nerede ne yapacağın önceden belirlenmiş oluyor. Doğanın festivalinde ise (buraya tepki vermeyelim çünkü aslında hiçbir şeyin önüne geçtiğimizi düşünmüyorum, her türlü doğal afet onun kendisini onarmak, yok etmek vs. için olduğu görüşündeyim, insan eliyle de yapılmış olsa geniş çerçeveden bakınca başka görünüyor) ne zaman ne olacağı belli değil ve aslında çok da çaresiziz. Bir yandan da küçük, minicikiz… Diğer taraftan ise doğal afetlerde moralini yüksek tutmak pek öyle festivalde eğlenmeye benzemiyor. Bu da bu işi daha yorucu kılıyor. Bir de sen işini yapmaya çalışırken tuhaflıklar da oluyor. Festivalde olsan takarsın belki ama burada ne takmak için zaman ne de takat var. Bir işi sakin ama hızlıca bitirmek gerekiyor.<span class="Apple-converted-space"> </span>Olan şeyi sonra konuşulmak üzere kenara not alıp yola devam etmek.<span class="Apple-converted-space"> </span></span></p><p class="p2" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><span style="font-family: arial;"><br /></span></p><p class="p1" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="font-family: arial;">Filmi biraz geri sarmak ve 13 Temmuz yangının bir sene öncesine gitmek istiyorum. Marmaris yangınları var. Yardım çağrıları yapılıyor, yardımlar ediliyor, işler bir şekilde yürüyor. Elimden geleni yapmaya çalıştım. Daha önce böylesi bir şey yaşamamıştım. Sahaya çıkmadım, evimdeydim. Elimden telefon, verandamdan misafirim eksik olmadı. Eksik olan tek şey eğitimlerimdi. Koordinasyon yapmaya, bir şeyleri organize etmeye alışıktım. Gelen misafirlerim ya yangın alanından dönmüş ya yangın için bir şeyler yapmak isteyen ya da bir şeyler yapmasına karşın bizimle sakince meselenin özünü konuşanlardı.<span class="Apple-converted-space"> </span></span></p><p class="p2" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><span style="font-family: arial;"><br /></span></p><p class="p1" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="font-family: arial;">O yangınların sonunda İstanbul depremini bekleyen bir Heybeliadalı olarak zaten oradayken almaya niyet ettiğim eğitimimi burada artık almam gerektiğini anladım. MAG<span class="Apple-converted-space"> </span>(Mahalle Afet Gönüllüsü) olmaya karar verdim, AME/SAR’ı<span class="Apple-converted-space"> </span>(Acil Müdahale Ekibi) zaman gösterirdi zaten. Kışın azimle gittim eğitimlerimi tamamladım. Henüz öğrenmem gereken çok şey vardı. Orman Gönüllüsü olmak isteyenler için de eğitim açıldı. E zaten ben orman gönüllüsüydüm Heybeliada’dan ama bilgileri tazelemek gerekirdi, birkaç saatimi verip onu da aldım.<span class="Apple-converted-space"> </span></span></p><p class="p2" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><span style="font-family: arial;"><br /></span></p><p class="p1" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="font-family: arial;">Bu eğitimlerin bana kattığı çok şey oldu:</span></p><p></p><p class="p1" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="font-family: arial;">Örtü, tepe, toprak yangını, spot yangın nedir; ormancıların çok zorda kaldıklarında karşı yangın açarak yangını kontrol altına alabildiğini; üç 30 kuralının tehlike arz edebileceğini, acil durum çantamızda neler olması gerektiğini; işi olmayanın kesinlikle, değil ki sıcak alan, alana girmemesi gerektiğini öğrendim. Daha öğrendiğim pek çok şey oldu elbette. Bunlardan en mühimi de gerçekten “Birlikte Güçlü olduğumuz”du.<span class="Apple-converted-space"> </span></span></p><p class="p2" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><span style="font-family: arial;"><br /></span></p><p class="p1" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="font-family: arial;">Bu ne bir reklam yazısı ne de dilek istek kutusuna atılacak bir mektup. Geçen yıldan beri yaşadığımız afetlerin bana öğrettiği en önemli olgular birlikten güç doğduğu ama kontrolsüz gücün de gerçekten hiçbir işe yaramadığı oldu. Bir de ne olursa olsun bilginin sakin kalmak konusunda çok işe yaradığını pratik edebildim. Yangınlar ve soğutma boyunca sürc-i lisan ettiysem bahanesiz farkındasızlıktandır (öyle ki aslında içim çok ferah ve rahat), özrümü diliyorum. Başımıza bir daha böyle bir şeyin gelmemesini temenni ediyorum (bu demek değil ki eğitim almayalım, eğitimlere devam etmeyelim). Gelirse de kendi adıma daha farkında olarak işlerin ucundan tutmayı temenni ediyor ve niyet veriyorum. Yangın sonrasında yapılacak işler bitmemişken, sıcaklar devam ederken ve yine bu yıl öğrendiğimiz üç 30 kuralı (30 derece üstü sıcaklık, 30 Km rüzgar, %30’un altında nem) halen yuvamızı terk etmemişken de öz farkındalığımın/farkındalıklarımızın yüksek olmasını, diliyorum. <span class="Apple-converted-space"> </span></span></p>Özge Ç. Denizcihttp://www.blogger.com/profile/05384007873885224734noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943150633541986242.post-20369753042852649672022-07-12T09:46:00.000-07:002022-07-12T09:46:07.659-07:00Savruk yazılar 002<p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Sevgili dünlük,</p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px; text-align: left;">Dünlük diye başladım çünkü birkaç zaman önce olmuş olan bir şeylerden serzenişte bulunup bunu da zamanın tozlu, raflarına ya da dijitalin unutulmuş ve bir daha asla bakılmayacak web sayfalarına bırakacağım.</p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px; text-align: left;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; text-align: left;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh9u0krjC6bqDUMxA7z0qKrS--VGCE2uJBOSUNorC76kcsC56HIjNRiH7HU3LPmuWokFCtO6SCwN6RSSY0qKyZ4hoijVcGB1q0rkSTkof3bPlilb9sdf5shbF4KysXvwYkUoCQ_qbAmWmzhoSD_drvMEgAZGZTghmks6MyLB6XN6S0VynWmeXocuB8G/s4032/IMG_7815.HEIC" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="3024" data-original-width="4032" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh9u0krjC6bqDUMxA7z0qKrS--VGCE2uJBOSUNorC76kcsC56HIjNRiH7HU3LPmuWokFCtO6SCwN6RSSY0qKyZ4hoijVcGB1q0rkSTkof3bPlilb9sdf5shbF4KysXvwYkUoCQ_qbAmWmzhoSD_drvMEgAZGZTghmks6MyLB6XN6S0VynWmeXocuB8G/s320/IMG_7815.HEIC" width="320" /></a>Daimi okuyucularım yaşadığım yerin neresi olduğunu gayet iyi biliyorlar. Bu yüzden ismini bir kez<span class="Apple-converted-space"> </span>daha zikretmiyorum. Geçtiğimiz günlerde burada incir çekirdeğini doldurmayacak bir mesele yaşandı. Sokakta çalan müzisyenlere zabıta müdahale etmiş. Çünkü müzisyen arkadaşlarımız amfiyle ve etrafı rahatsız edecek seviyede bir sesle müzik yapıyorlarmış. Eski Özge olsa “Yav ne diyorsunuz, böyle şey mi olur” der olaya bodoslama dalardı. Şimdi biraz duruyorum, olan bitene bakıyorum bazen hiçbir söz söylemeden köşemde oturuyorum. Bu konuda çok sessiz kalamadım. Etrafımda sürekli bir şeyler geveleyip durdum. Konunun bana ne anlattığını anlamaya çalıştım. Pandemi boyunca müzik emekçilerine son derece destek olan, onların dertlerine derman olabilmek için bir şeyler yapmaya çabalayan bir belediye neden şimdi müzisyenin/müzik emekçisinin ekmeğiyle oynasındı ki? Tek konu vardı o da desibel sorunu. Amfiyle çalmak yasaktı bu netti. Bir de benim gözümde sadece yaz aylarında buraya gelip de sadece buranın ekmeğini yemek de bir samimiyetsizlik yaratıyordu. Bu benim düşüncem elbette. Belediye zabıtalarının pandemi döneminde dahi sokakta çalan ve bunu da akustik performans olarak gerçekleştiren kimseye bir şey demediğiydi. Sonradan konu tatlıya bağlanmış. Müzisyenler belediye yetkileriyle görüşüp izinlerini almışlar ve sokakta çalmaya başlamışlardı. Peki bunu sosyal medyada hunharca paylaşmak ve daha önce de dediğim gibi Pandemi döneminde kendilerine her türlü desteği sağlayan belediyeyi kötülemenin ne anlamı vardı? Benim için sadece reklam kokan bir hadiseden öte değil. Ha yeri gelmişken söyleyeyim arkadaş(lar) hala amfiyle çalmaya devam ediyorlar. Amacım kimsenin ekmeğiyle oynamak değil sadece samimiyetsiz bulduğum olay örgülerini kendimce açıklamak. Bu süreçte dilimi tutamayıp ama cevap da alamadığım bir gazeteci abimize sorduğum soruların yanıtlarını da burada sizinle paylaşmak istiyorum.</p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; text-align: left;"> <span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Sorularım ise şöyleydi:<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Kimseyi savunmak etmek için demiyorum ama şu notları düşmek isterim,<span class="Apple-converted-space"> </span></p><ol class="ol1"><li class="li1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">XXX Belediyesi pandemi döneminde burada yaşayan müzisyenlerine sahip çıkmış gerek online olarak yapılan festivalde gerekse pek çok bakımdan müzisyenlerini desteklemiştir. Bunun unutulduğunu düşünüyorum…</li></ol><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">2. En son yaptığımız çalışma ise Türkiye’de müzik emeğinin durumunu anlatmaya gayret etmiştir. Sokak müziği meselesine kadar konuşulması gereken, sigortasız çalıştırılıp açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edilmiş müzik emekçilerinin varlığıdır. Yukarıda kültür emeği başlıklı bir link bırakmıştım, ilginizi çekerse… sektörden olmayıp ya da sektörün sorunlarını bilmeden yorum yapmaya kalkışmak sadece iyi niyet göstergesiymiş gibi kalıyor. Bu da naçizane ve ziyadesiyle üstencil düşüncem.</p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Kim kimi engellemiş, ceza var mı (makbuzlu), çalan arkadaş amfi kullanmış mı? Bu sorulara da yanıt bulabilirsek çok iyi olur. Ya da Datça’da müzisyenler birlik olmuşlar da mekanlara kaşe için alt limit belirlemişler mi, sözleşme şartname yapıp kendi haklarını gözetecek herhangi bir eylemde bulunmuşlar mı? Buradaki karşı çıkışlarındaki sebep nedir, amaç nedir?</p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Peki bunları hangi vasıfla soruyorum. Birincisi müzik emekçisi olarak ikincisi, müzik emeği üzerine çalışan bir müzik yazarı olarak.<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Diyeceksiniz ki sana ne? Hakkaniyetsizlik, reklam kokusu ve vefasızlık beni rahatsız ettiği için üzerine çok düşünüp bir şeyler karalamaya çalıştım.<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Her daim sokak müzisyenlerinin ve müzik emekçilerinin yanındayım elbette ama hiçbir koşulda beni arayıp sormayan müzisyen arkadaşlarımın “Belediyenin tavrına karşılık sokakta çalıyoruz, sen de gelip destek olur musun?” demesi bile beni rahatsız etmeye yetti. Neden mi? Çünkü o arama sadece saf doldurma talebinden ibaretti benim gözümde.</p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Bazen bazı şeylere hiç düşünmeden fevri bir şekilde yanıt veriyoruz. Hayatım boyunca bunu çok yaptım. 40 yaşıma geldiğimde ise hem en yakınım olan insanlardan hem de deneyimlerimden her hıyarım var diyene tuzla gitmemek oldu. Ağrıma gidenler artık ağrıma gitmemeye de başladı böylelikle. Ne rahat şeymiş “Bana ne, sana ne, kime ne?” diyebilmek ve bu bananeciliğin de altını doldurabilmek.<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Başka bir sorum daha olacak ve altında da naçizane diyemeyeceğim çözüm önerilerim. Tatil beldelerinde plajlar, barlar insan doldu. Bir işletme diğerinin sesini bastıracağım diye köklüyor da köklüyor müziği. Kimsenin bir diğerine saygısı yok. Müzikaliteyi hiç sorgulamıyorum bile. E be demezler mi ki, “Sokakta amfisiyle çalan adamı engelliyorsun da bangır bangır müzik çalan işletmelere göz yumuyorsun?” Diyorlar ama pek de bir işe yaradığını sanmıyorum. Bu da yaşadığım yerdeki belediyenin açmazı oluyor. Koyarsın bir desibel ölçer hem sokak müzisyenine hem de işletmelere bir de desibel limiti o zaman herkes ne kadar da mutlu mesut yaşıyor görürsün. Ne şiş yanar ne kebap, ne amfi çazırdar ne de kolonlar ve kulaklar patlar. Herkesin beklentisini karşılayamasan da “çabaladım” dersin.</p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Sokakta çalacak müzisyenlere de baktın çoklar, büyükşehir belediyelerinin yaptığı biçimde eleme yapar yerlerini belirlemek için de kuraya tabi tutarsın. bir müzik yazarı olarak burada görevimi tamamlıyorum. Yazdıklarıma karşın bir kızgınlığınız varsa “Savruk Yazılar 001”i okumanızı rica ediyorum.<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-size: 11px; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p>Özge Ç. Denizcihttp://www.blogger.com/profile/05384007873885224734noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943150633541986242.post-55238692858954818032022-07-11T06:08:00.004-07:002022-07-11T06:08:40.065-07:00Savruk yazılar 001<p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Ne söylediğim ne de yazdığım hiçbir sözü geri alamam. Ancak onların etkisini değiştirme gücüne sahip olduğumu biliyorum. Daha doğrusu yeni öğrendim. Bildiğim bir diğer şey ise bana bu yazıyı yazma motivasyonunu da veren enerjiyle aynı: Ben müzisyen değilim. Müzik insanı mıyım o bile tartışılır. Ama bugüne kadar kendimi var etmeye gayret gösterdiğim alan bana öğretilegeldiği biçimiyle müzik oldu hep. 40 yaşımın öğrettiği ise keyif almadığın hiçbir şeyi zorla yapmamam gerektiği oldu.<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhtSKprw-4Wderl_Lw08M_CdlVLSQQoCrP8oI6B1FIzToTEAPAskt0C_CGPWbKZjXAF1LgxoOnd5xPAsC_9YTxU2Y83xEHt644-_fOZHY1KyRjZrToDy5Z8-5LrDlWPQWbYyYkhwIIy5CwNkux3ID0jXIMSPpmdWKe_-wK-w0bg79AXqE1MiOBGE4Wj/s4032/IMG_7812.HEIC" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="3024" data-original-width="4032" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhtSKprw-4Wderl_Lw08M_CdlVLSQQoCrP8oI6B1FIzToTEAPAskt0C_CGPWbKZjXAF1LgxoOnd5xPAsC_9YTxU2Y83xEHt644-_fOZHY1KyRjZrToDy5Z8-5LrDlWPQWbYyYkhwIIy5CwNkux3ID0jXIMSPpmdWKe_-wK-w0bg79AXqE1MiOBGE4Wj/w320-h240/IMG_7812.HEIC" width="320" /></a>Yazı yazmaktan duyduğum haz zaman zaman birileriyle birlikte tınıların içinde dolaşabildiğim, kaybolduğum ve tınılarla dolduğum ve doyduğum zamankiyle benzeşse de hiçbir zaman kendimi müzisyen mertebesinde görmedim. Hatta başkalarının müziklerini sadece taklit yöntemiyle içine bir takım çeşniler koymadan yapanların da kendilerini müzisyen mertebesinde görüyor olmasına şaşkınlıkla baktım. Bu ise beni zaman zaman başkalarının gözünde egosu yüksek, çok bilmiş ve hatta itici bir insan yaptı. Oysa bahsettiğim mertebe meselesi o kadar başkaydı ki… Anlatamadığım için ben yüksek egolu olmaya razıyım. Herkes şarkı söyleyebilir, herkes bir müzik aleti çalabilir. Hatta ucundan da olsa hemen herkes bunu mutlaka denemelidir de. Şimdi diyeceksiniz ki “yaşam mücadelesi içinde ne müziği yahu, biz olmuşuz müzik”.<span class="Apple-converted-space"> </span>Konu tam olarak öyle değil. Çünkü bir müzik aleti çalmak için ya da şarkı söylemek için illa orta sınıf ya da üstü olmamıza gerek yok. Zaman zaten oldukça müzikal… taşı taşa vurarak da müzik yapılıyor ki bu biçimde albüm yapmış olan müzisyen örneği bile verebilirim: <a href="https://www.youtube.com/watch?v=B_xGc16539I">Stephan Micus – The Music Of Stones</a> (1989-ECM Records).</p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; text-align: left;">Neyse döneyim konuma… Ben hep çok güzel şarkı söyleyen kadınları kıskandım. Bana da zaman zaman ne kadar güzel şarkı söylediğim, icramın güçlü olduğu söylenmiş olsa da. Ancak bir koloratur soprano annenin kızı olmak o kadar da kolay değil. Aile ortamlarında bile ben şarkıya dahil olduğumda susturulduğum çok değilse de oldu. Hatta bence bir insanın başına böylesi bir şeyin bir kere bile gelmiş olması ileriki zamanlarda bunun travmatik bir duruma dönüşmesi için yeterli. Hele ki o kişi benim karakterimdeyse. Küsüveririm, sonra da barışırım elbette. Barıştığım zamanlarda da işin bokunu, kendimi de sahneye çıkarırım. Her defasında aynı özgüvensizlikle sahnede buluveririm kendimi. Çünkü öyle bir yetiştirilmişimdir ve okullarımın isimleri de o kadar müziği büyütmüştür ki detone oldum, surtone<span class="Apple-converted-space"> </span>oldum, amman orada fazla vibrato yaptım diyerek şarkı söylerken kendimi yerim. O kadar büyüktür ki okullarımın ismi hiçbir zaman müzik yapamam gönlümce. “Müzik Bölümü” söz dizisi o kadar büyüktür ki sen altında ezilirsin. Sınavları da büyüktür bu okulların. Her sahneye çıkışımda ya da dost meclislerinde şarkı söylerkenki takındığım tavır, jüri önünde sınava giriyormuşçasına heyecanlanmama sebep olur. Biri benim önümde sahnedeyken de jüri koltuğuna ben otururum bu sefer. Bu da bana öğretilegelmiştir. Çocukluk çağlarımdan itibaren gittiğim bütün konserlerden aklımda kalan ne keyif ne haz ne de eğlencedir. Aklımda kalan tek his memnuniyetsizlik. Orkestra konserlerinde ya yapıtlar beğenilmez ya da icra eden orkestralar. Korolarda kesin entonasyon sorunu vardır. İlla bi memnuniyetsizlik. Hatta eleştiri yazmayı kimse göze almaz memlekette ama o konser sonlarında atılan kulislerde hep belden aşağı vurulur. İçten içe haset midir yaşanan bilmiyorum. Ben de çok yaptım. Halen de dinlediğim bir albüm ya da performans üzerine eleştiri yapmıyor değilim. Lakin işin biraz daha küresel sermaye boyutundan bakmaya çalıştığımı da düşünüyorum. Yani aslında günümüzde hangi tür müzik yapılırsa yapılsın mutlaka işin piyasa boyutu da düşünülüyor ve çoğu müzisyenin yaptığı iş ne yazık ki içtenlik taşımıyor benim nezdimde. Çünkü o içtenliği bozan popüler kaygılar görüyorum… Bir şey başka bir şeye benziyor dolayısıyla. Bir diğeri de diğer bir şeye ve ortaya özgün çok az iş çıkıyor. Pop müzik içinde konuşacak olursak da 90’lara öykünmenin bir sebebi olarak yeni üretimin tabanının oluşmadığını söyleyebiliriz de belki kim bilir.<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Artık kayıt yapmak, bunu da çat diye piyasaya sürmek çok kolay. Her şeyi dinlemek ise imkansız. Evde durup dururken kendinden çıkan bir şeyi bile hiç üzerinde oynamadan etmeden ya da basit bir altyapıyla dinleyici karşısına çıkarmak mümkün. “Abi koy işte hemen”cilik fazla mı gelişti ne? Bu da niteliğin azalmasına sebep oluyor gibi geliyor. Müzisyenlik mertebesi ise autotune’lara emanet.<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Yine bir yazıda daha daldan dala atlayarak sanıyorum ki ifade etmem gereken asıl şeyleri kaybediyorum. Belki müzisyen olmadığım gibi yazar da değilimdir. Canım sağ olsun. Yazdıkça açılıyor insan, çaldıkça, söyledikçe olduğu gibi. Hepsi disiplin işi aslında. Hangimiz daha disiplinli olabiliyoruz ki? Hangimiz hakkını verebiliyoruz ya da bölünmüyoruz bir şeyler üretirken.<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Son dönemde daha doğrusu son bir yıldır içime sinen hiçbir şey üretebilmiş, yapabilmiş değilim. Bu konuda da kendimden hiç razı değilim aslında. “Sonsuz konsantrasyon bozukluğu” ya da Dominic Pettman’ın dediği gibi “<a href="https://www.selyayincilik.com/kitap/sonsuz-dikkat-daginikligi-gundelik-yasamda-sosyal-medyaya-odaklanmak-1394">Sonsuz Dikkat Dağınıklığı</a>”. Sürekli bir senkronizasyon istenci. hangi medyayı (görsel, işitsel, duysal, duyusal) kullanırsan kullan 21. yüzyılda elinde hangi materyal olursa olsun özgün bir şeyler üretebilmen imkansıza yakındır. YTÜ’deki Temel Tasarım derslerimizde -ki biz o derse temel kasarım diyorduk- bizden istenilen tek şey ne üretirsek üretelim özgün olması ve mutlaka alt metninin oluşturulmuş olmasıydı. Yani iki kibrit çöpünü yakıp birbirine monte edipte de götürebilirsin ama daha önce düşünülmemiş bir fikir ile. Biz bu dersi alırken işimiz biraz daha kolaydı ama şimdi Hazreti Google’da olmayan fikir yok gibi.<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Üretim giderek zorlaşıyor. Ya da eskiye dönüş baş gösteriyor. Ne yalan söyleyeyim bazen bahçede yetiştirdiğimiz ürünlerden konserve yapıp kışa hazırlanmak herhangi bir sanatsal kaygı güttüğüm bir şeyler yapmaktan çok daha anlamlı geliyor. Bunları da sosyal medyada paylaşıp başkalarının dikkat dağınıklığına sebep olmak istemiyorum.<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Nasıl ama epey birikmiş değil mi meseleler? Yani başladığım nokta nasıl ve neden müzisyen değilimken domates üretimine kadar geldim. Ama hepsini birbirine paralel görüyorum. Yalan ve gerçek gibi. Hangisinin yalan hangisinin gerçek olduğunu görmek ise hepimiz için zaman alacak sanki.<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span class="Apple-converted-space"><br /></span></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Samimi üretimlerin çoğaldığı zamanlara özlemle…</p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Aslında müzisyen olmak anda kalıp anda kendini gerçekleştirmekten ibarettir. Kimseye hesap vereceğin bir durum da olmamalıdır. Kimseye kendini beğendirmek gibi bir kaygısı da…<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Her ne koşulda olursa olsun kendini gerçekleştirmek olmalıdır müzik ve müzisyenlik. <span class="Apple-converted-space"> </span></p>Özge Ç. Denizcihttp://www.blogger.com/profile/05384007873885224734noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943150633541986242.post-27727780229012691072022-05-18T13:32:00.003-07:002022-05-18T13:47:10.974-07:00Sevgiyle titreş<p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Sevgilinizle küs müsünüz? Hayatınızda bir şeylerin yolunda gitmediğini mi düşünüyorsunuz? </p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Sürekli etrafınızla ve kendinizle çatışma mı yaşıyorsunuz? </p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">O zaman bu yazdıklarımı mutlaka okuyun.<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Ay, ay, ay!</p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Ay tutuldu, Akrep burcunda titreşti, kan doldu, titreşimler yayıldı… Ama her ne olursa olsun iyi oldu, iyi de olacak. </p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Böyle düşününce her şey pek kolay geliyor.<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">İnananlar “oldu, oldu, oldu” dedi oldurdu. İnanmayanlar inanmaya niyet etti. </p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Diğerlerini bilmiyorum yeminle!</p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Hiç değişmeyen değişim, olduğu gibi kaldı çünkü değişmeyen tek şey kendisiydi.<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Bir de tek kalan sevgi oldu. Saf sevgi. </p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Sevgiyle yaklaşan, yanaşan kazandı. </p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Kalbini açmaya niyet eden kendisine olan sevgisiyle yüceltti etrafındaki her şeyi. </p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Parladı, parlıyor ve parlayacak. <span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span class="Apple-converted-space"><br /></span></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Kendileyin olan oluyordu. </p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Bu sarsıcı süreci atlatmak kolay. Nasıl mı? Hep olumlu düşünerek.</p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Olumlu düşünürken de acı çektiren, kendine acımana sebep olan, hasreti körükleyen, hayatın ne kadar da acımsız olduğunu vurgulayan şarkılardan vazgeçmek çok da iyi bir çözüm. Akla geldikleri anda onlara “<a href="https://www.youtube.com/watch?v=D1_SJN3dEdg" target="_blank"><span style="color: #2b00fe;">Değiş ton ton</span></a>” demek ve hayata dair umut veren ne kadar şarkı varsa onları getirmek zihne. </p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">O anda her ne olmasını istiyorsak o şarkıyı mırıldanmak içimizden. Şarkılara dair başka okumalar yapmanın da faydası büyük. Mesela yalnızlık şarkılarını tek başınalıkla değiştirmek. Çünkü tek olmak yalnız olmak değil. Tek olmak kendinle tam ve bütün olmak. Kendine güvenmek, ayakların yere basarken gökyüzünde süzülebilmek.<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span class="Apple-converted-space"></span></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">“<a href="https://www.youtube.com/watch?v=wnboRDqmM9Q" target="_blank"><span style="color: #2b00fe;">Yalnızlığım, yaşamak zorunda olduğum beraberliğimsin</span></a>” diyor şarkıda… Kendi durumuna acıyor, hep yalnızdım aslında diyor. Oysa tek başınalığı yalnızlıkla karıştırıyor şarkı. Melankoliye sevk edip “<a href="https://www.youtube.com/watch?v=ha1BLzLNuKc" target="_blank"><span style="color: #2b00fe;">Vur kadehi be ustam</span></a>” diyor. Aslında yalnızlığın da kendi tercihi olduğunun farkına varmıyor. Buradaki tek başınalık dediğim de “<a href="https://www.youtube.com/watch?v=aeZ8iOG8sdY" target="_blank"><span style="color: #2b00fe;">Söyle buldun mu, aradığın aşkı söyle?</span></a>” kıvamında bir şey değil. Çünkü bu şarkıda da yine kendine acıma karşı tarafı merak etme gibi hususlar devreye giriyor. Bu da değil. Yani "<a href="https://www.youtube.com/watch?v=Sy6tDSRmsdM" target="_blank"><span style="color: #2b00fe;">Bu değil, bu hiç değil, bu hiç hiç değil</span></a>".<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span class="Apple-converted-space"><br /></span></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">“<a href="https://www.youtube.com/watch?v=XnFYVfSBN80" target="_blank"><span style="color: #2b00fe;">Sen sandığım şey belki benim yüreğimdi</span></a>” diyor şarkının birinde aslında bir barış antlaşması imzalıyor kendiyle belki ama "Yolun Başı" mıdır, sonu mudur kimsenin bilemeyeceği bir durum hakkında endişelerini dile getirmekten çekinmiyor.<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span class="Apple-converted-space"></span></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">“<a href="https://www.youtube.com/watch?v=TzWrAZfezAM" target="_blank"><span style="color: #2b00fe;">Bu gece gel yarın istersen yine git…</span></a>” Yok ya gitme. nereye gidiyorsun? Bi git bi gel hayat mı geçer? "<a href="https://www.kitapyurdu.com/kitap/vanya-dayi/341213.html" target="_blank"><span style="color: #2b00fe;">En kötü karar kararsızlıktan iyidir</span></a>" dedirten bir şarkı olarak onu da zihnimizden öteye bir yere koyuyoruz ve cesaretinden ötürü tebrik ediyoruz. Tabi aşkı, hayatı böyle yaşamak istiyor olabilirsiniz. Bu da sizin tercihiniz.<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span class="Apple-converted-space"><br /></span></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Bir de bu şarkıların titreşim frekansları var elbette. Ne kadar çok da kodlanmışız melankoliye, yalnızlığa, acı çekmeye. </p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Acı veren, yürek deşen şarkıların oranı, nedense yaşamı onurlandıran, kutlayan ve kutsayan şarkılardan daha fazla. Konumuzla ilgisi yok ama söylemeden edemeyeceğim: en son bir komedi dizisini ne zaman izledik. Sadece Türkiye’de değil dünyada da yeterince komedi dizisi çekilmiyor farkında mıyız?<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span class="Apple-converted-space"></span></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Bu kısa esten sonra “<a href="https://www.youtube.com/watch?v=NupqXtnjUNo" target="_blank"><span style="color: #2b00fe;">Sabah martılara ekmek, akşam göğsümüze jilet attıran</span></a>” şarkıları az çok zihninizden geçirmişsinizdir diye düşünerek, şimdi artık olumlu sözlerle iyiliğe dönüşümü açan şarkılardan bahsetmek istiyorum.</p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Her ne kadar ciğer parçalar bir şekilde söylenmiş olsa da ve -belki tam da bu sebeple ifadesi çok güçlü- “<a href="https://www.youtube.com/watch?v=g4GsCfnGho8" target="_blank"><span style="color: #2b00fe;">Sil Baştan</span></a>” yargıların kurbanı olmayan, olduğu gibi durumu kabul eden, sorduğu sorulara yanıtını kendi bulmaya çalışan, konumuz içinde değerlendirdiğimizdeyse bu bağlamıyla mükemmel bir şarkı. </p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Aynı kadının bir diğer şarkısı “<a href="https://www.youtube.com/watch?v=9UPTtBCwW34" target="_blank"><span style="color: #2b00fe;">Günaydın Sevgilim</span></a>” nasıl? Keşkeleri var ama temennisi de niyeti de şahane!<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span class="Apple-converted-space"><br /></span></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">“<a href="https://www.youtube.com/watch?v=l8q8aAltiQU" target="_blank"><span style="color: #2b00fe;">Lunapark</span></a>” var mesela sana nasıl geliyorsa öyle anlayabileceğin cinsten. Hayatı olduğu gibi lunapark olarak tasvir eden ve neyle karşılaşabileceğini kulaklarımızın önüne seren.<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span class="Apple-converted-space"></span></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">“<a href="https://www.youtube.com/watch?v=zoYqyquG3bI" target="_blank"><span style="color: #2b00fe;">Tak tak vurulur kapıma, kişner kapımda kır atım, dünyam gümüşler kuşanır</span></a>” diyor bir başka şarkıda. Daha ne desin ki? Senin kapına vurup hayatını gümüşler kuşatan kim ya da ne peki?<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Bir başka şarkı kendini olduğu gibi kabul etmen gerektiğini bayağı içten söylüyor: <span style="color: #2b00fe;"><a href="https://www.youtube.com/watch?v=xXJmbuppQxw" target="_blank">Hayat benim, her anımı yaşadıkça sevesim var, aldırmam hiç yağmurlara, benim güzel hatalarım var… </a>“<a href="https://www.youtube.com/watch?v=eVOrfTtDS5g" target="_blank">Sev kardeşim</a>” </span>diyor başka bir şarkı. Önce sevmeye kendinden başla. Başla ki senden o sevgi enerjisi yayılsın, dağılsın etrafına. Kendini olduğun gibi sev ve bir an bile vazgeçme kendi yolundan. </p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Öyle bir dikkafalılıkla da değil elbette, Kabul ederek her şeyi, olduğu gibi.<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Bir de hayatta gerçek olanlar var örneğin:</p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><a href="https://www.youtube.com/watch?v=O6Sg34Z-s_U" target="_blank"><span style="color: #2b00fe;">Bir gün umutsuz, çözümsüz hissedersen</span></a></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><a href="https://www.youtube.com/watch?v=O6Sg34Z-s_U" target="_blank"><span style="color: #2b00fe;">bil ki o çıkmaz sokakta yalnız değilsin</span></a></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><a href="https://www.youtube.com/watch?v=O6Sg34Z-s_U" target="_blank"><span style="color: #2b00fe;">özel birisin… özel güçlerin var… sıcak bir evin, bi kedin</span></a></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><a href="https://www.youtube.com/watch?v=O6Sg34Z-s_U" target="_blank"><span style="color: #2b00fe;">ve de çılgın arkadaşların var…</span></a></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Belki kedin yok, sıcak bir evin de ya da yaz geldiği için çok sıcak bir evin var. Ne olacak ki bir evin olmasa bile. </p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Tek başına rüzgarı, ağaçların hışırtısını, bütün o kokuları, sokağı, çocukları, ayı, güneşi hissediyor musun? </p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Bunu yüreğinden görebiliyor musun? </p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Tekamül ediyor musun? </p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Vicdan kanallarını açıyor musun? </p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Sevgiyi yüreğinde “<a href="https://www.youtube.com/watch?v=1ldEFQH9cvE" target="_blank"><span style="color: #2b00fe;">Sıcak bir ekmek gibi taşıyorsan…</span></a>"sorun yok!</p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Amacım yargı dağıtmak değil elbette. </p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Bir parça farkındalığımızı harekete geçirmek. </p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Her ne olursa olsun iyi olacağını, iyiliğin iyilik getireceğini bilerek hayatımıza devam etmemizi sağlamak.<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;">“<a href="https://www.youtube.com/watch?v=k682bRvtw0s" target="_blank"><span style="color: #2b00fe;">Bu kadar yürekten çağırma beni, bir gece ansızın gelebilirim!</span></a>” derken yeni yazılarla ve dinleme listeleriyle bir anda karşına çıkabilirim.<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-size: 11px; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><br /></p>Özge Ç. Denizcihttp://www.blogger.com/profile/05384007873885224734noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943150633541986242.post-81705536148310612332020-11-28T02:08:00.000-08:002020-11-28T02:08:57.648-08:00Standart Dışı no. 4 İrem Derlen 27.11.2020 <br /><table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: left;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-FHXkHXrOTms/X8IYQMFRCmI/AAAAAAAAGqY/SlxH_HylnyQZbOFGWXAxkbwjobDawu5RwCLcBGAsYHQ/s1600/WhatsApp%2BImage%2B2020-11-27%2Bat%2B19.29.14.jpeg" style="clear: left; margin-bottom: 1em; margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="Bahadır Cihangir Genç @bcgstudio" border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1066" height="400" src="https://1.bp.blogspot.com/-FHXkHXrOTms/X8IYQMFRCmI/AAAAAAAAGqY/SlxH_HylnyQZbOFGWXAxkbwjobDawu5RwCLcBGAsYHQ/w266-h400/WhatsApp%2BImage%2B2020-11-27%2Bat%2B19.29.14.jpeg" title="Bahadır Cihangir Genç @bcgstudio" width="266" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: x-small;">Fotoğraf: BCG Studio (Bahadır Cihangir Genç)</span></td></tr></tbody></table>Standart Dışı'nın 27 Kasım 2020 tarihli konuğu İrem Derlen'di. İrem ile yaptığımız programın dışında ona farklı sorular da yönelttim. Ayrıca Standart Fm'de yayınlanan programın linkini de röportajın sonunda bulabilirsiniz. <div>___________________________________________________</div><div><br /><div><b>Müziğe nasıl başladın diye sormayacağım, çünkü biliyorum ki senin müzikle ilişkin çok küçük yaşlarda başladı. Ama bu işe profesyonel olarak nasıl başladığını anlatabilir misin?<br /></b><br />Müziğe olan ilgim dediğin gibi çok küçük yaşlarda başladı. Ortaokul yıllarında başladığım okul orkestrasının solistliğini lise mezuniyetine kadar devam ettirdim. Sonrası zaten İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Opera-Şan bölümüne girişim ve ardından profesyonel müzik hayatı geldi.. 2000’lerin başı gibi düşünürsek 20 yıldır bilfiil bu sektörün içindeyim. Elbette bu konuda bana ön ayak olan şahane insan değerli müzik öğretmenim Mahide Gül Göbelez’i anmadan geçemeyeceğim. (ki kendisi annen ☺ ve zaten hikayeye yakından şahitsin!) <br /><br /><b>12 Farklı dilde şarkı söylüyorsun, ama bu dillerin hepsini biliyor değilsin. Nasıl bir çalışma yöntemi izledin?</b></div><div><br />Dillerin hepsinin bilmeme elbette imkân ve ihtimal yok. Bu tamamen çok iyi bir müzik kulağına sahip olmam, yabancı dillere yatkın olmam ve konservatuvar opera-şan ekolünden geliyor olmamla alakalı .. Okulda birçok dilde eser (Opera Aryaları, Aryantikler, Lied’ler vb. gibi) seslendirmek durumunda olduğunuz için ister istemez kendinizi birden fazla dilde ve tarzda gayet iyi şarkı söylerken buluveriyorsunuz. <br /><br /><b>Sendeki repertuar kimsede yok desek yeri… Ne kadar zaman içinde, nasıl oluştu? </b></div><div><br />Bu çok uzun bir zamanın eseri. Kendimi bildim bileli şarkı söylüyorum. 5 yaşından beri deyim yerindeyse bir kayıt cihazı gibi ne duysam hafızaya atarım. Bu sebeple ezberimde çok fazla tarzdan ve dilden şarkı var. Benim gibi profesyonel müzisyen olan arkadaşlarım bile birlikte bir yerde oturduğumuzda çalınan şarkıların hemen hemen hepsine eşlik edebiliyor olmama hayretler içerisinden kalıp ‘Sen bu kadar şarkıyı ezbere nereden bilebilirsin?’ diye sorarlar. Valla ben de bilmiyorum. Sözel hafızam bir hayli kuvvetli demek ki! ☺ <table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: right;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-D82HUgrtaUQ/X8IZNVRvTZI/AAAAAAAAGqg/4Kk4nSJ_6zsJf_3ZoUCSkxgvGYeJHmQZACLcBGAsYHQ/s1600/WhatsApp%2BImage%2B2020-11-27%2Bat%2B19.29.48.jpeg" style="clear: right; margin-bottom: 1em; margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="Fotoğraf: BCG Studio (Bahadır Cihangir Genç)" border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1066" height="400" src="https://1.bp.blogspot.com/-D82HUgrtaUQ/X8IZNVRvTZI/AAAAAAAAGqg/4Kk4nSJ_6zsJf_3ZoUCSkxgvGYeJHmQZACLcBGAsYHQ/w266-h400/WhatsApp%2BImage%2B2020-11-27%2Bat%2B19.29.48.jpeg" title="Fotoğraf: BCG Studio (Bahadır Cihangir Genç)" width="266" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: left;"><tbody><tr><td class="tr-caption" style="text-align: right;"><span style="font-size: x-small;"> Fotoğraf: BCG Studio (Bahadır Cihangir Genç)<br /><br /></span></td></tr></tbody></table></td></tr></tbody></table><br /><b>Gördüğüm kadarıyla şarkıların bir kısmı ortak bir ürün olarak ortaya çıkmış… O süreçleri anlatır mısın?</b><br /><br />Ben birlikte üretimleri çok çok seviyorum. Birlikte hareket etmenin gücüne yürekten inanıyorum ve bundan başkasını da bilmiyorum açıkçası. Öğretmenlik haricinde her yaptığım işte mutlaka birilerinin benim davetimle gerçekleştirdiği bir dokunuş vardır. <br />Aralık 2010’da “Harikalar Diyarı” ile kaydettiğimiz ve o dönemde müzik eleştirmenleri tarafından bir hayli beğeni alan ve başarılı olarak yorumlanan; Garo Mafyan prodüktörlüğünde EMI Müzik Türkiye etiketiyle piyasaya çıkmış Pop / Lounge tarzında “Bak Kalbine” adlı bir albümüm var ki içindeki oniki şarkıyı da ben hala çok severek dinliyorum. Geçtiğimiz ay Spotify sanatçı sayfama da yüklendi albüm. <br />Ardından yedi sene sonra Haziran 2017’de çıkan üç şarkılık maxi single’ım ‘Gidelim Haydi’de günümüz müzik piyasasında işleri beğenilerek takip edilen çok fazla isim var. Öncelikle sahnede birlikte müzik yaptığım arkadaşlarım projeye dâhil oldu. Tek tek isim say dersen çok uzayacak bu sorunun cevabı ama bence hak geçmesin. </div><table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: left;"><tbody><tr><td class="tr-caption"><br />Tüm şarkılarımın aranjelerini büyük bir titizlik ve incelikle kotaran, bas gitar ve elektrik gitar çalımları ile Emrah Sarıtunalılar, sözler ve melodilerdeki yaratıcılığıyla hayatıma anlam katan Burçak Bahar, şarkı sözleri konusunda bizden desteğini esirgemeyen güzel dostum Bahadır Gökçen, “Yoksa”nın bestecisi, gitar çalımlarıyla ve back vokalleriyle şarkımıza renk katan, uzun yıllardır aynı sahneyi paylaştığım Görkem Baharoğlu, “Yoksa”ya sözleriyle hayat veren Kristal Sila Özhendekci, “İçindedir’in yaratıcısı sevgili kuzenim Mehmet Hakan Özhendekci; 10 yılı aşkın süredir aynı sahneyi paylaştığım dostlarım, ve artık kardeşlerim, müzik yoldaşlarım Ayhan Mutlu (Tuşlu Çalgılar), Aysun Sökmen (Flüt) ve Gökhan Akhan (Klarnet). “İçindedir” ve “Yoksa” daki bas gitar çalımları için sevgili Burak Yılmaz, “İçindedir”deki perdesiz ve akustik gitar çalımları ile şarkının tadına tat katan sevgili Cihan Mürtezaoğlu’, davul ve perküsyon çalımları ve güzel önerileri için Can Güngör; Kayıt ve Mix’leri ve tüm prodüksiyon sürecindeki katkıları için Emre Malikler, Mastering için Modern Mastering Studio’dan Everett Young ve tüm vokal ve enstrüman kayıtları için Jingle Factory’nin kapılarını bize açan, hiç bir konuda desteğini esirgemeyen Emre Sarıtunalılar ve Eray Uygur’a çok teşekkür ediyorum bir kez daha. Ve son olarak 2019'un Mart ayında Gürkan Kömürcü ile birlikte üretip yorumladığımız sözleri bana müziği Gürkan’a ait ‘Kaç Kez’ adlı ilk düet single projemiz Mana Müzik & Kınay Production ortaklığıyla dijital platformlarda yerini aldı.<br /><br /></td></tr></tbody></table><div><br /><br /><b>Yıllarca atölyeler düzenledin bunlara devam da ediyorsun. Atölye yapmaya nasıl karar verdin, fikir nereden çıktı?</b><br /><br />Salgın sonrası hepimizin evlere kapandığı bir dönemde ‘Online Şan Atölyesi’ yapma fikri canlandı kafamda. Haziran’dan beri de devam ediyor. Ama online işi benim için yeni bir şey değil. Ben dört yılı aşkın süredir online platformlarda webinarlara katılıp, sunumlar yapıp, dersler veriyorum. Öğretirken çok şey öğrenen biriyim bir taraftan ve çok da keyif alıyorum açıkçası.<br /><br /></div><div><b>Sesle terapi yapıyorsun ilgin nereden doğdu? </b><br /><br />Sesin iyileştirici gücünün yıllardır peşindeyim. Bu da büyük bir merak ve istekle doğdu. Konservatuvar dönemime denk geliyor başlangıcı. Önce insan sesinin iyileştirici gücü ile ilgili kaynak taramaya başladım. Bu beni Amerikalı ve bu işin öncüsü bir isme götürdü. Bir dönem Skype üzerinden onunla çalıştım. Ardından Kanadalı bir eğitmenle devam ettim. Onunla da ses çatallarının (diyapozonların) Çin tıbbındaki akupunktur noktalarına nasıl uygulanacağına dair bir çalışma yaptım. Ve bunların ardından son olarak terapi ses çanakları ile yapılan çalışmalar geldi. </div><div><b><br /><div style="text-align: center;"><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="259" src="https://www.youtube.com/embed/LIKrapU_8ME" width="312" youtube-src-id="LIKrapU_8ME"></iframe></div></b></div><div><br /></div><div><b>Terapi ses çanaklarında uygulanan yöntem nasıl, amacı ne ve neler yapıyorsun?</b><br /><br />Bu yöntemin kökleri 5000 yıl öncesine kadar geriye gidiyor ve o dönemlerde Hindistan'da kullanılan şifa yöntemlerinden birini oluşturuyor. Doğu dünyasına göre insan sesten oluşur, yani sesin kendisidir. Sadece kendisi ve çevresindekilerle uyum içinde yaşayan insan, yaşamını özgürce ve yaratıcı şekilde oluşturabilir. Benim kullandığım yöntem bir Alman yöntemi. Kendisi bir Fizik mühendisi olan Peter Hess, ses çanakları uygulamasını yıllarca süren araştırmaları sonucunda geliştirmiş ve Batı dünyası insanının gereksinimlerine göre uyarlamış.<br />Ses Çanakları uygulaması ile rahatlama ve derin gevşeme sağlanıyor. Beden, ruh ve zihni kapsayan bütüncül bir yöntem bu. Çok net bir biçimde stresle baş etmeyi kolaylaştırıyor, uykusuzluk sorununa iyi geliyor, insanın doğasında var olan öz güvenin geri gelmesini sağlıyor.<br />Ayrıca şu an dünyanın 23 ülkesinde spa'larda, sağlık alanında, pedagojide, psikolojide, hastanelerde, huzurevlerinde, anaokullarında ve terapilerde bu uygulamadan yararlanılıyor. Ses gerginlikleri çözüyor, içimizdeki hekimi devreye sokuyor ve yaratıcı enerjimizi ortaya çıkarıyor. <br />Ben hem ses meditasyonları yaptırıyorum, hem de ses frekanlarını nefesle ve yoga ile birleştirdiğim ve ikili eğitmen sistemi ile ilerlettiğim çalışmalarım var. Bir de birebir ‘Ses Masajı Uygulayıcılığı’ yapıyorum. Bu zannettiğiniz gibi bedene elle dokunularak yapılan bir masaj değil. Danışan kişinin bedeninin belli bölgelerinin üzerine yerleştirdiğimiz terapi ses çanaklarıyla yapılan bir masaj. Merak edenler web siteme girip ayrıntılı bilgi alabilirler. Burada uzun uzun anlatmayayım.<br />Özetle ses frekanslarının şifasından yararlanılan ve etkileri bilimsel olarak kanıtlanmış tüm bu çalışmalar stres, korku, kaygılar yani beden ve ruh sağlığını olumsuz etkileyen tüm duygulardan arınmanızı ve özgürleşmenizi sağlıyor. Zihni sürekli meşgul eden düşünceler yok olmaya başlarken kişi ‘Ben ne istiyorum, bedenim ne istiyor?’ diye sormaya başlıyor. <br /><b><br /><table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: left;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-UXbF2sCp7XM/X8IfjtHg46I/AAAAAAAAGq0/lVNoJtaazVwRcfT0FZilf_dEOWTfaX5-ACLcBGAsYHQ/s1600/WhatsApp%2BImage%2B2020-11-28%2Bat%2B12.53.36.jpeg" imageanchor="1" style="clear: left; margin-bottom: 1em; margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1066" data-original-width="1600" src="https://1.bp.blogspot.com/-UXbF2sCp7XM/X8IfjtHg46I/AAAAAAAAGq0/lVNoJtaazVwRcfT0FZilf_dEOWTfaX5-ACLcBGAsYHQ/s320/WhatsApp%2BImage%2B2020-11-28%2Bat%2B12.53.36.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: small; text-align: right;"> Fotoğraf: BCG Studio (Bahadır Cihangir Genç)</span><br style="font-size: small; text-align: right;" /></td></tr></tbody></table>Bunca işe nasıl yetişiyorsun, bir sırrın var mı?</b><br /><br />Ben çok net bir şekilde bir bilgi avcısı olduğumu söyleyebilirim. Sürekli merak ediyor, araştırıyor, okuyor, notlar alıyor ve biriktiriyorum. Ve tüm öğrendiklerimi de mutlaka hayatımın bir yerinde kullanıyorum. Bu benim olmazsa olmazım. Yaptığım her şeyi çok büyük bir enerjiyle, heyecanla, tutku ve aşk’la yapıyorum. İçimdeki duygu bu olmasa hayatta yapamam çünkü kimse bana bir şeyi zorla yaptıramaz bu hayatta. Ancak benim kendi isteğimle olmalı. Böyle olduğunda da yorgunluğu bile çok tatlı oluyor.. Gücüm ve enerjim yettiğince de sevdiğim şeylerin peşinden merakla koşmaya devam edeceğim. ☺ <br /><br /><b>Sahneye yeni çıkmaya başlayan şarkıcılara önerilerin nelerdir? </b><br /><br />Şarkı söylemek arka planında nelerin döndüğünün neredeyse hiç bilinmediği çok ciddi ve emek isteyen bir iş. Herkes giyinip süslenip sahneye çıktığımızı sanıyor.. Ve şarkı söylemek isteyen ya da yeni yeni sahneye çıkmaya başlamış şarkıcı adayları bile bunun yeterince farkında değil maalesef. Herkes elbette konservatuvar mezunu olmak zorunda değil. Ama bu işin bir adabı var. Kendine bilgisel, teknik ve duygusal anlamda ciddi yatırım yapman gerekiyor. Çok zengin bir repertuvara sahip olman ve bunu sürekli yenilemen-geliştirmen gerekiyor. Kendine ve sesine çok iyi bakman gerekiyor. </div><div><br /></div><div>Bol söyleme ve dinleme takviyesi yapmalarını, repertuvarlarına alacakları bir şarkıyı birden çok yorumcudan dinlemelerini öneririm.. Ve bazı durumlarda her şey duyduğunu taklit etmekle başlasa da bir noktadan sonra şarkı söyleme konusunda kendilerini geliştirmelerinin yolu kendi yorumunu, tavrını ve tarzını oturtmaktan geçiyor..<br /><br />Birtakım arkadaşlarımız iki kez şan dersi alırım, bir vokal koçuyla stüdyoya girer vokal kayıtlarımı hallederim, on–on beş şarkılık da bir repertuvar yapar sahneye çıkar bülbül gibi şakırım zannediyor ama kazın ayağı öyle değil maalesef. Elbette bunu birilerine yedirebilirsiniz ama bence bu şarkıcılığın yanından bile geçmez. <br /><br /><b>Karantina süreci nasıl geçti?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-yEulflE8WYs/X8IgXn-VYQI/AAAAAAAAGrA/M8zok_ZqCzcLeFKj90udn4LdRA_pSJdUQCLcBGAsYHQ/s1600/WhatsApp%2BImage%2B2020-11-28%2Bat%2B12.53.55.jpeg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" data-original-height="1066" data-original-width="1600" src="https://1.bp.blogspot.com/-yEulflE8WYs/X8IgXn-VYQI/AAAAAAAAGrA/M8zok_ZqCzcLeFKj90udn4LdRA_pSJdUQCLcBGAsYHQ/s320/WhatsApp%2BImage%2B2020-11-28%2Bat%2B12.53.55.jpeg" width="320" /></a></div></b><br />Karantina süreci benim için oldukça verimli geçti ve hala çok verimli geçiyor. Kendime ilk olarak çok iyi bir video kamera, tripod ve kayıt mikrofonu almakla işe başladım. İlk üç buçuk aylık süreçte YouTube kanalımda her hafta düzenli ve sürekli olarak; şarkı söylerken yapılan hatalardan tutun da, doğru beden, nefes ve ses kullanımına kadar birçok konudan bahsettiğim, bu konuları canlı performanslarla da örneklendirdiğim canlı yayınlar yaptım. <br /><br />Ayrıca farklı konulara dair oynatma listeleri oluşturduğum yeni videolar çektim. Kanalı bir hayli coşturdum diyebilirim. Bir yandan ders verdim, yeni yılda piyasaya çıkartmayı planladığım kitabımı yazmaya başladım.. Oturup video editlemeyi, jenerik yapmayı filan öğrendim. Dedim ya tam bir bilgi avcısıyım diye. Bir yandan çok da eğlendiriyor beni böyle şeylerle uğraşmak ☺ <br /><br /><b>Karantinadan çıkar çıkmaz ilk yaptığın şey ne oldu?</b></div><div><br />Yaptığım ilk iş İstanbul’a annemleri ve kardeşlerimi görmeye gitmek oldu. Fiziksel mesafeli bir şekilde hasret giderdik. Ve bu herkese çok çok iyi geldi. <br /><br /><b>Son dönem yaşadıklarımızla ilişkili olarak sen ve ekibin nasıl etkilendiniz? </b><br /><br />İşimin müzik organizasyon ile ilgili olan kısmını tamamen kaybetmiş durumdayım şu an. Ekibime de istihdam yaratamıyorum haliyle. Ve maddi anlamdaki kayıplar bir yana sürecin belirsizliği; içinden çıkabilmemiz adına sorduğumuz sorulara cevap alamamak ve bu çözümsüz hal de bizleri bir hayli umutsuzluğa sürüklüyor. Sadece müzisyenler değil sektördeki herkes çok zor durumda (ses, ışık, DJ, catering firmaları, davet organizasyon firmaları, fotoğrafçılar, barlar, konser mekânları, restaurantlar…) Saymakla bitmeyecek çok ciddi bir insan nüfusundan bahsediyoruz burada. Ve sektördeki tüm arkadaşlarımız için ivedilikle bir çözüm üretilmesi gerekiyor. </div></div><div><br /></div><div><b>Standart Dışı radyo program linki:</b></div><div><b><br /></b></div><div><a href="https://hearthis.at/ozge-denizci/ozge-c-denizci-27112020-standart-disi-irem-derlem/">https://hearthis.at/ozge-denizci/ozge-c-denizci-27112020-standart-disi-irem-derlem/</a></div><div><br /></div><div><b>Linkler:</b></div><br /><a href="https://www.blogger.com/#">https://www.instagram.com/iremderlen/</a><br /><a href="https://www.blogger.com/#">www.youtube.com/İremDerlenSesveYasam</a> <br /><a href="https://www.blogger.com/#">https://itunes.apple.com/tr/artist/i-rem-derlen/1260676458</a><div><p class="p8" style="background-color: white; color: #103cc0; font-family: Arial; font-size: 12px; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span class="s4" style="font-kerning: none; text-decoration-line: underline;"><br /></span></p><p class="p8" style="background-color: white; color: #103cc0; font-family: Arial; font-size: 12px; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><br /></p><p class="p8" style="background-color: white; color: #103cc0; font-family: Arial; font-size: 12px; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span class="s4" style="font-kerning: none; text-decoration-line: underline;"><br /></span></p></div>
<iframe allow="encrypted-media" allowtransparency="true" frameborder="0" height="380" src="https://open.spotify.com/embed/artist/3tJjiBuMoI8daJiagJAe8w" width="300"></iframe>Özge Ç. Denizcihttp://www.blogger.com/profile/05384007873885224734noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943150633541986242.post-15262585957046668382020-11-21T00:42:00.001-08:002020-11-21T04:51:44.683-08:00Standart Dışı no. 3: Volkan İncüvez (20.11.2020)<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Volkan İncüvez, bir yıl içinde dört farklı solo albüme imza atmış bir müzisyen. Onun için multi-enstrümanist demek yanlış olmaz. Çünkü Volkan, geleneksel ve makamsal müziği ney, vokal, çağlama, perdesiz ve elektrik gitar gibi enstrümanlarla icra ediyor. Onu halen çalmaya devam etmekte olduğu Hepyek, Derun, Debdebe, Ebren Trio, Kırkbinsinek, Gözyaşı Çetesi<span style="font-family: Helvetica; font-size: 11px;"> </span>gibi grup ve projelerden hatırlayanlar olacaktır.<span style="font-family: Helvetica; font-size: 11px;"> </span>2019 yılında ilk solo albümü "Kün"de kendi anlatımıyla, "bir uzay- zaman yolculuğunu, nefesin ney içindeki yolculuğuyla tasvir ediyorken, ilk çok sesli konsept ney albümü ile dinleyenlere astrofizik ile tasavvufun kesişiminde sıra dışı bir deneyim yaşatıyor". </div><p></p><p style="text-align: left;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-2Hll-G2W-Fw/X7jOiVT4qhI/AAAAAAAAGpY/s5Sqh7cRAn0cY4ROIsushG-vuZkJE8njACLcBGAsYHQ/s1000/volkan-1000x770.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="770" data-original-width="1000" src="https://1.bp.blogspot.com/-2Hll-G2W-Fw/X7jOiVT4qhI/AAAAAAAAGpY/s5Sqh7cRAn0cY4ROIsushG-vuZkJE8njACLcBGAsYHQ/s320/volkan-1000x770.jpg" width="320" /></a></div><br />Volkan, ikinci solo albümü olan "Mahal"de ise yine kendi ifadeleriyle "yüzünü öze dönmüş bir Klasik Türk Müziği icrasına öykünüyor. 20. yüzyılın geleneksel tavırdan götürdüklerini bir kenara bırakıp çok daha sade bir üslup benimsiyor. Ney ve klasik perdesiz gitar ile icra edilen repertuar, Sultan 3. Selim’den (d. 1761) Gevheri Sultan Fatma Osmanoğlu’na (d. 1904) kadar uzanıyor. <p></p><p>Volkan, 2020 yılının Şubat ayında ise "Quartet"i yayınladı. Albümde yine kendi deyimiyle, ''Live Session I'' albümün de fikirlerini geleneksel müzikten alıp bu müziği, modern armoni ve aranjeler, elektronik soundlar ile bas gitar, gitar, sytnh ve davul enstrümanlarıyla yorumluyor. Müziğin armonik yapıda olmasa da armonik karakter taşıdığına inanan İncüvez, kullandığı temaların veya geleneksel halk ezgilerinin kendi işitsel etkilerinin ve duygularının dışına çıkmamayı hedefleyen bir armoni, sound ve düzenleme anlayışı gözeterek, o armonik karakteri ortaya çıkarmayı amaçlıyor".</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/--7n8p2PSzF4/X7jOqpYH5oI/AAAAAAAAGpc/eISoYnItQSQmWO8mPKezXrnt6APO9c1QACLcBGAsYHQ/s650/volkan-incuvez-den-tarihin-ilk-cok-sesli-ney-albumu-kun.jpg" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" data-original-height="360" data-original-width="650" src="https://1.bp.blogspot.com/--7n8p2PSzF4/X7jOqpYH5oI/AAAAAAAAGpc/eISoYnItQSQmWO8mPKezXrnt6APO9c1QACLcBGAsYHQ/s320/volkan-incuvez-den-tarihin-ilk-cok-sesli-ney-albumu-kun.jpg" width="320" /></a></div>2020 yılının Ağustos ayında "Yeni Dünya" isimli solo albümüyle kulaklarımızın pasını iyiden iyiye silen Volkan, albümü karantina döneminde kaydetmiş ve tüm sağlık çalışanlarına ithaf etmiş.<div><br /></div><div>Aşağıdaki linkten Volkan İncüvez ile yaptığımız radyo programının kaydına ulaşabilirsiniz. </div><div><br /></div><div><a href="https://hearthis.at/ozge-denizci/ozge-denizci-standart-disi-19.11.2020/" target="_blank">https://hearthis.at/ozge-denizci/ozge-denizci-standart-disi-19.11.2020/</a><br /> <p><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/LPkjKVRsmZw" width="320" youtube-src-id="LPkjKVRsmZw"></iframe></p><p><br /></p><br /></div>
<iframe allow="encrypted-media" allowtransparency="true" frameborder="0" height="380" src="https://open.spotify.com/embed/artist/0XKSYLqJTg6qcWsak8A4Ja" width="300"></iframe>Özge Ç. Denizcihttp://www.blogger.com/profile/05384007873885224734noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943150633541986242.post-29921169786919134602020-11-11T22:36:00.003-08:002020-11-11T22:37:27.483-08:00Anket Çalışması: Müzik Emekçilerinin Gelir Durumunu Etkileyen Faktörler<div><span face="Roboto, Arial, sans-serif" style="background-color: white; color: #202124; font-size: 14px; letter-spacing: 0.2px; white-space: pre-wrap;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-Y9R0j528l8o/X6zXn6atouI/AAAAAAAAGlo/GZrc8mzLQoEj6rNIj90EnxhxwYrvl9IkQCLcBGAsYHQ/s626/musician-icon-set_1284-18911.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="592" data-original-width="626" src="https://1.bp.blogspot.com/-Y9R0j528l8o/X6zXn6atouI/AAAAAAAAGlo/GZrc8mzLQoEj6rNIj90EnxhxwYrvl9IkQCLcBGAsYHQ/s320/musician-icon-set_1284-18911.jpg" width="320" /></a></div>Sevgili müzisyen arkadaşlarım, Selda Dudu ve Evrim Hikmet Öğüt ile birlikte hazırladığımız "müzik emekçilerinin gelir durumunu etkileyen faktörlerin tespit edilmesi amacıyla hazırladığımız anket çalışmamıza katılmanızı rica ediyorum. </span></div><div><span face="Roboto, Arial, sans-serif" style="background-color: white; color: #202124; font-size: 14px; letter-spacing: 0.2px; white-space: pre-wrap;">Link: </span></div><div><a data-saferedirecturl="https://www.google.com/url?q=https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLScoiouBUSoqzI58QzFbPmWCh7OqdcAFyvwx0hkdZ57uqhc3ng/viewform?usp%3Dpp_url&source=gmail&ust=1605170051922000&usg=AOvVaw3ZiIPRfZLaCf-ifXbhIBuG" href="https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLScoiouBUSoqzI58QzFbPmWCh7OqdcAFyvwx0hkdZ57uqhc3ng/viewform?usp=pp_url" style="background-color: white; color: #1155cc; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;" target="_blank">Müzik Emekçilerinin Gelirlerini Etkileyen Faktörler Anketi</a></div><div><span face="Roboto, Arial, sans-serif" style="color: #202124;"><span style="background-color: white; font-size: 14px; letter-spacing: 0.2px; white-space: pre-wrap;">____________________________________</span></span></div><div><br /></div><span face="Roboto, Arial, sans-serif" style="background-color: white; color: #202124; font-size: 14px; letter-spacing: 0.2px; white-space: pre-wrap;">Bu anket çalışması, müzik emekçilerinin gelir durumunu etkileyen faktörlerin tespit edilmesi amacıyla Sevilla Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Doktora Öğrencisi Selda Dudu (</span><a href="mailto:selda@dudu.gen.tr" style="background-color: white; font-family: Roboto, Arial, sans-serif; font-size: 14px; letter-spacing: 0.2px; white-space: pre-wrap;">selda@dudu.gen.tr</a><span face="Roboto, Arial, sans-serif" style="background-color: white; color: #202124; font-size: 14px; letter-spacing: 0.2px; white-space: pre-wrap;">), Mimar Sinan Üniversitesi Müzikoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Evrim Hikmet Öğüt (</span><a href="mailto:evrim.hikmet.ogut@msgsu.edu.tr" style="background-color: white; font-family: Roboto, Arial, sans-serif; font-size: 14px; letter-spacing: 0.2px; white-space: pre-wrap;">evrim.hikmet.ogut@msgsu.edu.tr</a><span face="Roboto, Arial, sans-serif" style="background-color: white; color: #202124; font-size: 14px; letter-spacing: 0.2px; white-space: pre-wrap;">) ve müzik yazarı Özge Ç. Denizci (</span><a href="mailto:ozgedenizci@gmail.com" style="background-color: white; font-family: Roboto, Arial, sans-serif; font-size: 14px; letter-spacing: 0.2px; white-space: pre-wrap;">ozgedenizci@gmail.com</a><span face="Roboto, Arial, sans-serif" style="background-color: white; color: #202124; font-size: 14px; letter-spacing: 0.2px; white-space: pre-wrap;">) tarafından oluşturulmuştur. Ankete verilen yanıtlar akademik çalışmalarda kullanılacaktır. Anket, toplamda 4 bölüm ve 32 sorudan oluşmaktadır ve ortalama 10 dakika sürmektedir. </span><br style="background-color: white; color: #202124; font-family: Roboto, Arial, sans-serif; font-size: 14px; letter-spacing: 0.2px; white-space: pre-wrap;" /><br style="background-color: white; color: #202124; font-family: Roboto, Arial, sans-serif; font-size: 14px; letter-spacing: 0.2px; white-space: pre-wrap;" /><span face="Roboto, Arial, sans-serif" style="background-color: white; color: #202124; font-size: 14px; letter-spacing: 0.2px; white-space: pre-wrap;">Lütfen özel olarak belirtilmediği sürece tüm soruları çalışma hayatınızın genelini yansıtacak şekilde cevaplayın. </span><br style="background-color: white; color: #202124; font-family: Roboto, Arial, sans-serif; font-size: 14px; letter-spacing: 0.2px; white-space: pre-wrap;" /><br style="background-color: white; color: #202124; font-family: Roboto, Arial, sans-serif; font-size: 14px; letter-spacing: 0.2px; white-space: pre-wrap;" /><span face="Roboto, Arial, sans-serif" style="background-color: white; color: #202124; font-size: 14px; letter-spacing: 0.2px; white-space: pre-wrap;">Katılımınız için teşekkür ederiz.</span><br style="background-color: white; color: #202124; font-family: Roboto, Arial, sans-serif; font-size: 14px; letter-spacing: 0.2px; white-space: pre-wrap;" /><br style="background-color: white; color: #202124; font-family: Roboto, Arial, sans-serif; font-size: 14px; letter-spacing: 0.2px; white-space: pre-wrap;" /><span face="Roboto, Arial, sans-serif" style="background-color: white; color: #202124; font-size: 14px; letter-spacing: 0.2px; white-space: pre-wrap;">Selda Dudu </span><br style="background-color: white; color: #202124; font-family: Roboto, Arial, sans-serif; font-size: 14px; letter-spacing: 0.2px; white-space: pre-wrap;" /><span face="Roboto, Arial, sans-serif" style="background-color: white; color: #202124; font-size: 14px; letter-spacing: 0.2px; white-space: pre-wrap;">Doç. Dr. Evrim Hikmet Öğüt</span><br style="background-color: white; color: #202124; font-family: Roboto, Arial, sans-serif; font-size: 14px; letter-spacing: 0.2px; white-space: pre-wrap;" /><span face="Roboto, Arial, sans-serif" style="background-color: white; color: #202124; font-size: 14px; letter-spacing: 0.2px; white-space: pre-wrap;">Özge Ç. Denizci</span>Özge Ç. Denizcihttp://www.blogger.com/profile/05384007873885224734noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943150633541986242.post-60005913114018674162020-10-25T14:44:00.005-07:002020-10-25T14:46:46.870-07:00"Ekim'in dingin sesi" yazıldığı gibi okunmaz. <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-CiP0dgybQk0/X5XdybsP1QI/AAAAAAAAGj0/TyNUTivss0kv32GXFfjzk2rkrTeKmeFTgCLcBGAsYHQ/s1500/serkan%2Bemre%2Bc%25CC%25A7iftc%25CC%25A7i.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1500" data-original-width="1000" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-CiP0dgybQk0/X5XdybsP1QI/AAAAAAAAGj0/TyNUTivss0kv32GXFfjzk2rkrTeKmeFTgCLcBGAsYHQ/s320/serkan%2Bemre%2Bc%25CC%25A7iftc%25CC%25A7i.jpg" /></a></div>Pandemi döneminin her ne kadar müzisyen açısından pek çok olumsuz tarafı olmuş olsa da, üretim ve sahne sanatçılarının sosyo-ekonomik durumunun daha da çok tartışıldığı mecraların artması açısından "Müzikle iyileşiyoruz" şiarından pek vazgeçecek gibi görünmüyorum ve süreci de oldukça olumlu bulduğumu bir kez daha söylemiş olayım. Bu üretimlerden biri daha geçtiğimiz günlerde (Ekim 2020) hayat buldu, kulak doldurdu, akıllara kazındı. <br /><br /><br />Öncelikle neden "Ekim"in yazıldığı gibi okunmadığı meselesini aydınlatalım; "Ekim" pek çok sırrı ve şifreyi içinde barındıran bir aydır. İsmi tarlaların ekilip biçildiği zamanı betimler (gerçi ne yazık ki memlekette sata sata ne ekilecek tarla bıraktık ne de zehirsiz toprak). Ekim ayında en sevdiğim pagan kutlaması olan "Cadılar Bayramı" vardır ve tabii ki bal kabağı çorbası yapmanın da zamanı gelmiştir artık. Doğa uykuya geçmeye hazırdır ve yağmurlar başlar. Ama Ekim, işte Ekim'dir.<br /><br /><br />Konu edip üzerine ahkam kesmeyi planladığım albümün adı da en az albümü yapan müzisyen Serkan Emre Çiftçi'ye ait olması kadar cezbetti beni. Serkan, "Ekim"in benim hissettiklerime yakın bir anlamı olduğu için albümün adını "Ekim" koymuş. Tam da bahsettiğim gibi "Ekim", bir müzikal fikrin tohumlarının ekim sürecini anlatıyor. Müzikal fikir de yıllar önce Puredata ile buluşup "yazılım, makine ve insan" birlikte müzik yapabilir mi, nasıl bir yöntem kullanılabilir, nasıl şeyler ortaya çıkabilir?" sorularıyla yakından ilgili. Serkan bu sorularla hemhal olurken, yavaş yavaş bir şeyler de yeşermeye ve kenara kayıtlar almaya başlamış. Oradan çıkan altı parçalık bir seçkiyi de Ahmet' Kenan Bilgiç yayınlamak istemiş. <br /><br /><br />İşin müzikal kısmındaki süreç ise albümün yapım süreciyle Serkan'ın içsel yolculuğunun süreciyle örtüşerek gitmiş. Tüm süreç boyunca kafasında hep "yaşamın döngüselliği", "bitişler", "yenilenmeler" ve "yeni başlangıçlar", "entropi" ve "bir şeyin bittiği yerde başkalaşmış bir şeyin yeniden başlaması" gibi konular yüklüymüş. Bu meseleler de parçaların kompozisyon sürecine direk etki etmiş.<br /><br /><br />Serkan Emre Çiftçi'yi Gevende ve Gökhan Türkmen ve Cava Grande ile yaptığı çalışmalardan hatırlayanlarınız olacaktır. Yıllarını enstrümanına vermiş, her zaman yeni bir şeyler denemeye açık ve hazır olduğunu gösteren, bunları deneyen oldukça iyi bir trompetçi Serkan. Ama aynı zamanda elektronik meselelerde de müthiş başarılı. <br /><br /><br />Bu albümü dinlerken altında kompleks örgüler yatan, deneysel bir albüm olduğunu unutmayın. Ama bu durum gözünüzü/kulağınızı korkutmasın çünkü albüm rahat dinlenen bir müzik albümü. Şöyle düşünebilirsiniz: deneysel, açık ama bir o kadar da kompleks ama rahat ama rahatlatıcı... Doğallık ve doğa ile bütünlüklü. Üstüne bir de mükemmel trompet tınıları hediye... <br /><br /><br /><table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: right;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://open.spotify.com/album/0q2AX32LiiZlujtDolccGF?si=1BfO_dZITWqv1U1omGVvBQ" style="clear: right; margin-bottom: 1em; margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="700" data-original-width="700" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-aT5iIGTP1wM/X5Xd9xqSStI/AAAAAAAAGj8/DpLAf3VUpA4LOnAuXTIuXvfrzf4wOdoAgCLcBGAsYHQ/s320/basin-2400x2400pix-ekim-1-700x700.jpg" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><br /></td></tr></tbody></table><br />Albümü ilk dinlediğinizde yarattığı etki gerçekten de döngüsellik, doğum ve yaşam arasındaki denge, belki içsel çözülmeler ve çözümlemeler... Yani en azından bende yarattığı etki bu oldu. Ha, bu arada Serkan'ın da benim de naçizane önerimiz albümü iyi bir kulaklıkla dinlemeniz. O zaman her şey bambaşka olacak. Favorilerimden biri "Kervan" diğeri ise gerçek anlamda sabahı karşılayacağınız ve hatta karşılamanız gereken "Sabah" oldu. Albümdeki hiçbir parçada ayrım yapmak istemiyorum. Doğal sesler itinayla kullanılmış. Ah o "Yağmur"... <br /><br /><br />Albümün derdi midir bilmem ama bende yarattığı etki her şeye ait sesin olabileceğinin ve müzikte kullanılabileceğinin ispatı gibi. Yolu açık olsun ki olmama ihtimali yok gibi. Şifa niyetine dinleyiniz, dinletiniz. <br /><br />Bu arada Lu Records tarafından yayınlanan albümün muhteşem kapak tasarımlarının sahibi ise Orhan Cem Çetin. <br /><br />Ahkamlarıma devam etmek yerine aradan çekilip Serkan'ı takip edebileceğiniz ve dinleyebileceğiniz linkleri buraya bırakıyorum. İyi dinlemeler, eğlenceler, dinginlikler...
<iframe allow="encrypted-media" allowtransparency="true" frameborder="0" height="380" src="https://open.spotify.com/embed/album/0q2AX32LiiZlujtDolccGF" width="300"></iframe>
<div><br /><div><br /><div><div><br /><span><a name='more'></a></span><div class="separator" style="clear: both;">Kompozisyon& Aranje: Serkan Emre Çiftçi<br />Prodüktör: Serkan Emre Çiftçi<br />Kayıt: Serkan Emre Çiftçi (ev stüdyosu)<br />Serkan Emre Çiftçi - Trumpet & Synthesizers (tüm şarkılar)<br />Ömer Öztüyen - Keman (02) & Mandolin (04)<br />Mix: Serkan Emre Çiftçi & Emre Ataker<br />Mastering: Chris Sansom (Propeller Mastering)<br />Kapak: Orhan Cem Çetin<br style="background-color: white; color: #202020; font-family: Helvetica; font-size: 16px;" /><span style="background-color: white; color: #202020; font-family: Helvetica; font-size: 16px;"><span><!--more--></span> </span></div></div><div><a href="https://open.spotify.com/album/0q2AX32LiiZlujtDolccGF?si=XCxfnVVdQ-mvl05Y2ViLJw">https://open.spotify.com/album/0q2AX32LiiZlujtDolccGF?si=XCxfnVVdQ-mvl05Y2ViLJw</a></div><div><a href="https://twitter.com/sekthetrumpeter">https://twitter.com/sekthetrumpeter</a></div><div><a href="https://www.instagram.com/serkanemreciftci/">https://www.instagram.com/serkanemreciftci/</a></div></div><div><a href="https://www.youtube.com/channel/UCTx4M6ON6TssGYJ3fj94IWw?sub_confirmation=1">https://www.youtube.com/channel/UCTx4M6ON6TssGYJ3fj94IWw?sub_confirmation=1</a></div><div><a href="http://lurecords.com/artist/serkan/">http://lurecords.com/artist/serkan/</a></div><div><a href="http://serkanemreciftci.com/">http://serkanemreciftci.com/</a></div><br /><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/KeBxTyeMF94" width="320" youtube-src-id="KeBxTyeMF94"></iframe></div><br /><br /></div></div></div>Özge Ç. Denizcihttp://www.blogger.com/profile/05384007873885224734noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943150633541986242.post-41652527303580840772020-10-12T12:47:00.003-07:002020-10-12T12:47:41.625-07:00RTÜK: Seni seçtim Spotify! <div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">RTÜK'e Spotify gibi stream müzik ve podcast dinleme içeriğini düzenleme yetkisi verildiğini biliyor muydunuz? </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-VgC4FvlmKKQ/X4SyTaGIHdI/AAAAAAAAGiU/UgP6-XF6Cy4BRVhv395RGJm_k5DSLJ3ZwCLcBGAsYHQ/s299/indir.jpeg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="168" data-original-width="299" src="https://1.bp.blogspot.com/-VgC4FvlmKKQ/X4SyTaGIHdI/AAAAAAAAGiU/UgP6-XF6Cy4BRVhv395RGJm_k5DSLJ3ZwCLcBGAsYHQ/s0/indir.jpeg" /></a></div>Sabah kalktınız, müzik dinleyeyim demek için Spotify'ınızı açtınız. O da ne Spotify çalışmıyor! Ya da o çok sevdiğiniz "explicit" ibareli parçaya ulaşamıyorsunuz. Hatta öyle ki sabah kafanızda o şarkı ile uyanmışsınız ama dinleyemiyorsunuz. </div><div><br /></div><div>Çıldırmamak mümkün değil. </div><div><br /></div><div>Eh tabi çoğunuzun (kendimi ayırıyorum çünkü bu konuda çok titizim) müzik arşivini içeren hard diskleri ya yandı, ya kayboldu ya da tozlu raflarda duruyor. </div><div><br /></div><div>İnternet erişimi olan neredeyse hemen herkesin bir Netflix bir de Spotify üyeliği var. </div><div><br /></div><div>Neredeyse kimse artık gidip plak dışında albüm satın almıyor. Üstelik internetin çektiği her yerden de sevdiği, o anda dinlemek istediği şarkıya bir tık ile ulaşabiliyor. Ancak RTÜK konuya el koyarsa bu artık bu kadar basit olmayacak. Uygunsuz bulunan şarkılar ve podcast'ler kaldırılacak. Hatta belki de Spotify ülke genelinde yasaklanacak. </div><div><br /></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-TdP2C2A49Zs/X4SyvirQecI/AAAAAAAAGig/ekOmPn110LA_XTeS68EpWZ2VlDO2A_f1ACLcBGAsYHQ/s300/indir%2B%25281%2529.jpeg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" data-original-height="168" data-original-width="300" src="https://1.bp.blogspot.com/-TdP2C2A49Zs/X4SyvirQecI/AAAAAAAAGig/ekOmPn110LA_XTeS68EpWZ2VlDO2A_f1ACLcBGAsYHQ/s0/indir%2B%25281%2529.jpeg" /></a></div>Biz bu filmi yıllar önce LastFm mevzuunda görmüş ve tecrübe etmiştik. Canımız yanmıştı! O zamanlar LastFm'in şimdiki Spotify kullanıcı sayısı kadar kullanıcısı da yoktu. Üstelik stream müzik dinleme bu kadar da yaygın değildi. Şimdi küçüklü büyüklü pek çok işletme Spotify'dan müzik yayını yapıyor. Hatta yeni yetme DJ'ler Spotify listelerini ortalıkta çalıyor. Spotify'a gelecek herhangi bir kısıtlamanın ne kadar çok şeyi etkileyebileceğini düşünebiliyor musunuz? </div><div><br /></div><div><br />Peki ya müzisyenler? Şu anda çoğu albüm ya da single sahibi müzisyenin küçücük bir ekmek kapısı varsa bu da Spotify ve YouTube tıkları... </div><div><br /></div><div>Elini vicdanına koyup da söyle, bu alarm ne kadar çalacak böyle!</div><div>Müzikle, müzisyenle uğraşan bir sistem var. Bir şeyler yapmazsak daha başımıza neler gelecek kim bilir.</div><div><br /></div><div>Daha önce de söylediğim gibi müzik susarsa hayat susar/hayat durur. </div><div><br /></div><div>Rtük'ün bahanesi vergi ama gerçek bu değil. Çünkü zaten premium kullanıcılardan %18'lik KDV alıyor. Denetleyemediği ne varsa kapatmak istiyor RTÜK, hepsi bu! </div><div><br /></div><div>Abuk sabuk içerikteki TV programlarına ve dizilerine izin veren RTÜK bugün ne dinleyeceğine karar vermekle kalmıyor, müzisyenlerin de kendisini var ettiği yegane yerlerden birini de yok etmek istiyor. </div><div><br /></div><div><br /></div><div>İki dudağın arasında hayat yaşamaktan sıkılmadınız mı? Ben çok sıkıldım ve stream müzik dinleme platformuma el sürdürmemek için elimden geleni yaparım. Ha Spotify'ın da kendi içinde yok mu sıkıntıları var elbette şunu bi atlatalım da onu da yazarız elbet!</div><div><br /></div><div>Bunu okuyan bunu da okudu:</div><div><a href="https://ozgecdenizci.blogspot.com/2017/01/somuruye-kars-birlesik-muzisyen-cephesi.html">https://ozgecdenizci.blogspot.com/2017/01/somuruye-kars-birlesik-muzisyen-cephesi.html</a></div>Özge Ç. Denizcihttp://www.blogger.com/profile/05384007873885224734noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943150633541986242.post-31243394214173519422020-09-19T03:04:00.002-07:002020-09-19T03:04:38.952-07:00Titreşimden korkan konser iptal eder! (5 yıl önceden bir alıntı)<div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-VBFE87oUaZo/X2XXfsC0WGI/AAAAAAAAGfI/tUSit4hfofU5cOQHDeyeca17_xnOzdRYgCLcBGAsYHQ/s1080/1.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1080" data-original-width="1080" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-VBFE87oUaZo/X2XXfsC0WGI/AAAAAAAAGfI/tUSit4hfofU5cOQHDeyeca17_xnOzdRYgCLcBGAsYHQ/s320/1.png" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-jN9AXR4X3F4/X2XXXLgEl-I/AAAAAAAAGew/8mcC4hmJX4M2Zdpz6MU6xl3HLFy_X6wjACLcBGAsYHQ/s1080/2.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1080" data-original-width="1080" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-jN9AXR4X3F4/X2XXXLgEl-I/AAAAAAAAGew/8mcC4hmJX4M2Zdpz6MU6xl3HLFy_X6wjACLcBGAsYHQ/s320/2.png" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-jicfQqFNRXI/X2XXX3We9yI/AAAAAAAAGe0/Qvja2DSSN48_2RVPqONB5O0UReRPxVFuACLcBGAsYHQ/s1080/3.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1080" data-original-width="1080" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-jicfQqFNRXI/X2XXX3We9yI/AAAAAAAAGe0/Qvja2DSSN48_2RVPqONB5O0UReRPxVFuACLcBGAsYHQ/s320/3.png" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-RwhJ1-NyiJ4/X2XXbgfg1zI/AAAAAAAAGe4/FfvUZtWPtN0SkcJk2PRBlpxyXsLd-OrSACLcBGAsYHQ/s1080/4.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1080" data-original-width="1080" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-RwhJ1-NyiJ4/X2XXbgfg1zI/AAAAAAAAGe4/FfvUZtWPtN0SkcJk2PRBlpxyXsLd-OrSACLcBGAsYHQ/s320/4.png" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-56TZEkc4xV8/X2XXcW6HHJI/AAAAAAAAGe8/4Jgx7io6C7M6g8XZLOwa_3kY9ogVWQ81gCLcBGAsYHQ/s1080/5.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1080" data-original-width="1080" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-56TZEkc4xV8/X2XXcW6HHJI/AAAAAAAAGe8/4Jgx7io6C7M6g8XZLOwa_3kY9ogVWQ81gCLcBGAsYHQ/s320/5.png" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-poorYs15n_c/X2XXe_H20II/AAAAAAAAGfA/hVWOAkPim1M7YPkEA7SpTiTrEChCCsdmwCLcBGAsYHQ/s1080/6.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1080" data-original-width="1080" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-poorYs15n_c/X2XXe_H20II/AAAAAAAAGfA/hVWOAkPim1M7YPkEA7SpTiTrEChCCsdmwCLcBGAsYHQ/s320/6.png" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-o9ufkYdqpMo/X2XXferiWcI/AAAAAAAAGfE/dbe1uNAwmJIcyd0jyJzwcJR7o_UIoOrZwCLcBGAsYHQ/s1080/7.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1080" data-original-width="1080" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-o9ufkYdqpMo/X2XXferiWcI/AAAAAAAAGfE/dbe1uNAwmJIcyd0jyJzwcJR7o_UIoOrZwCLcBGAsYHQ/s320/7.png" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-aT6ry0ShGs8/X2XXghNJvkI/AAAAAAAAGfM/767fIXvVYHIz_HE7pefGO5j9ahV1HyO5gCLcBGAsYHQ/s1080/8.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1080" data-original-width="1080" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-aT6ry0ShGs8/X2XXghNJvkI/AAAAAAAAGfM/767fIXvVYHIz_HE7pefGO5j9ahV1HyO5gCLcBGAsYHQ/s320/8.png" /></a></div><br /> Özge Ç. Denizcihttp://www.blogger.com/profile/05384007873885224734noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943150633541986242.post-65472742860993460052020-09-11T17:39:00.000-07:002020-09-11T17:39:18.022-07:00Sahne emekçileri kırmızı alarmda: #LightSARed<span style="font-family: inherit;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-fdPVHHtRlQk/X1wMLUZRp_I/AAAAAAAAGeA/1ns_lIZMt10-FE4gezWTTYj37YNUolYTACLcBGAsYHQ/s1200/b3b67b49-lightsared-event-industry-protest-.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="850" data-original-width="1200" src="https://1.bp.blogspot.com/-fdPVHHtRlQk/X1wMLUZRp_I/AAAAAAAAGeA/1ns_lIZMt10-FE4gezWTTYj37YNUolYTACLcBGAsYHQ/s320/b3b67b49-lightsared-event-industry-protest-.jpg" width="320" /></a></div>Yıllardır süre gelen bir durum var memlekette, üstelik müzik piyasasında çalışanların yakından bildiği bir durum: eğlence aslında ulusal yaslarda bitmez, sadece müzik susturulur. Oysa kahkaha attıran diziler ve izlerken sevincin ve heyecanın tavan yaptığı futbol müsabakaları her daim devam eder. Ama nerede içinden müzik geçen herhangi bir etkinlik vardır hemen iptal edilir, sesi kısılır ya da tamamen kapatılır. </span><div><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div><span style="font-family: inherit;">Müziğin içine doğmuş, müzikle büyümüş ve hayatının tamamı müzik olan biriyim. Hayatım bu ve geçimimi de bu yolla sağlıyor(dum). Hatta birbiriyle bağıntılı olsa da ekonomimi döndürmek için Dr. Jekyll Mr. Hyde misali takılıyorum. Çoğu müzisyen arkadaşım da benim gibi müzikle ilgili bir dolu iş yapıyor. Gündüzleri öğretmen kimliğimizi üstümüze takıp öğrencilerimize yetişmeye, akşamları da organizasyon işlerindeki görevlerimize dönüyoruz ya da dönüyorduk. Bazılarımız sahne önünde bazılarımız ise sahne arkasındaki misyonlarını yükleniyor ve birlikte üretiyoruz ya da üretiyorduk. Yıllardır birlikte hareket edemediğimiz için istikrarsız bir şekilde geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz. Pek çoğumuzun sosyal güvencesi yok, önemli bir kısmımız için ise emeklilik asla ulaşamayacağımız hayal. Hem memleketin müzik piyasasında yer alıp hem de aynı aile içindeyseniz de bu istikrarsızlık daha çok kanınıza dokunuyor. Hatta iş bulamadığınız zamanlarda kanınız çekiliyor çünkü enstrümanınıza ya da ekipmanınıza yapmanız su ve hava kadar ihtiyacınız olan malzemeleri bile karşılayamaz hale geliyorsunuz. Bir de konunun motivasyon kısmı var elbette... </span></div><div><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div><span style="font-family: inherit;">Bir müzisyeni sahnesinden, seyircisinden ayırmak onun kolunu kanadını kesmek gibi bir şey. </span></div><div><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div><span style="font-family: inherit;">Sıkı okuyucularım bilir, 5 yıl önce İstanbul'dan Datça'ya taşındık. </span></div><div><span style="font-family: inherit;">O dönemde ben yine kalemimi <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-38dwbmsHC78/X1wMS8G-pDI/AAAAAAAAGeE/g1BDhWUryQQm67TH0xf6N2LOIbrL46zzQCLcBGAsYHQ/s1386/117889066_3536860409681194_4826250166114587878_o.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" data-original-height="1386" data-original-width="1386" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-38dwbmsHC78/X1wMS8G-pDI/AAAAAAAAGeE/g1BDhWUryQQm67TH0xf6N2LOIbrL46zzQCLcBGAsYHQ/s320/117889066_3536860409681194_4826250166114587878_o.jpg" /></a></div>oynatarak geçimimi sağlamayı başarıyordum (neredeyse yıllardır yazılarımdan telif al(a)mıyorum ve pek çok farklı dinamik birleşince de bir yerlere yazı vermek içimden gelmiyor). Kendim için değil ama birlikte buraya geldiğimiz İlker için tek bir dileğim vardı, o da sahneden, seyirciden uzak kalmaması. Çünkü bunun gerçekten bir müzisyen için ne anlama geldiğini yüreğimde hissedebiliyorum. Bir de yazının başından beri bahsettiğim işin ekonomik kısmı var elbette. Bu da motivasyonun diğer kanadını temsil ediyor. Olmadık ve demin de söylediğim gibi istikrarsız bir şekilde alınan kaşeler zaten bir müzisyenin hayatını idame ettirmesi için hiçbir zaman yeterli değildi. Bu konuya ilişkin yıllarca hem ben hem de etrafımda bulunan sektör insanları bir araya gelerek kafa yormaya gayret ettik ve hiçbir sonuca ulaşamdık. Hatta yüksek lisans tezimi "Türkiye'de İnternet Sonrası Değişen Müzisyen Kimliği" kisvesi altında "müzisyen nasıl kurtulacak" üzerine kurgulamaya gayret ettim. Çeşitli çıkarımlar ve çözümler de önerdim. Bu çözümlerin başında da müzisyenin özerkliği geliyordu. Özellikle de dijital platformlarda birçok müzisyenin hakkının yendiğini ve halen de yenilmekte olduğuna birebir tanıklık ettim. Katakulliyle gelmeyenler zaten zemin kaygan olsa da kendi yollarında emin adımlarla yürümeyi sürdürüyorlar(dı). </span></div><div><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div><span style="font-family: inherit;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-XSiSwzORJvs/X1wMZyHBKTI/AAAAAAAAGeI/MexIiIe6pA8K36_GjzASY8Kj-rZ8Z72WgCLcBGAsYHQ/s2048/118409273_132319911902216_5795790561561562525_o.png" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2048" data-original-width="2048" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-XSiSwzORJvs/X1wMZyHBKTI/AAAAAAAAGeI/MexIiIe6pA8K36_GjzASY8Kj-rZ8Z72WgCLcBGAsYHQ/s320/118409273_132319911902216_5795790561561562525_o.png" /></a></div>Gelelim profili kızartma meselesine. Profilimizi kızartıyoruz çünkü sahne emekçileri olarak kırmızı alarmdayız! Bu sektör sadece Türkiye'de değil bütün dünyada ölüyor. Hatta profili kırmızıya döndürme eylemini başlatan ekibin küçük bir araştırma sonucunda Güney Afrika'daki sahne emekçileri tarafından ortaya atıldığını da buldum. Zaten Türkiye'de paylaşılan metnin de ne kadar çeviri koktuğunu fark etmişsinizdir. Güney Afrika'da <span style="background-color: white;"><a href="https://www.thesouthafrican.com/news/lightsared-event-industry-campaign-lockdown-covid-19-protest-wednesday-5-august-2020/" target="_blank">#LightSAred</a></span><span style="background-color: white;"> ismi/hashtag'iyle başlatılan kampanya/eylem 5 Ağustos 2020 tarihi için çağrıda bulunmuş ve şöyle demiş, "</span><span style="background-color: #f8f9fa; color: #222222; white-space: pre-wrap;">Etkinlik endüstrisi ölüyor ve bizler görmezden geliniyoruz. Endüstrinin hayatta kalmak uğruna savaşmasına yardımcı olmak için yürekleri bizimle çarpan herkesi 05 Ağustos'ta kırmızı renkte SA'yı yakmaya çağırıyoruz!" Olay memlekete 1 aydan fazla bir süre sonra intikal etti ve hepimiz profilimizi kırmızıya boyadık. Peki bir talebimiz var mı? Şimdiye kadar profilini kırmızıya boyayan kimsenin hükümetten bir şey talep ettiğine ne yazık ki tanıklık etmedim. Hatta kendi dayanışma ağını bile kurduğunu üzülerek söylüyorum ki henüz görmedim (bu kampanyadan çok daha önce harekete geçmiş olan <a href="https://www.facebook.com/olta.dayanisma" target="_blank">Olta Dayanışma</a>'yı konun dışında tutuyorum). </span></span></div><div><span style="font-family: inherit;"><span style="background-color: #f8f9fa; color: #222222; white-space: pre-wrap;"><br /></span></span></div><div><span style="font-family: inherit;"><span style="background-color: #f8f9fa; color: #222222; white-space: pre-wrap;">Önceliğimizin, kimden ne istediğimizi bilmek olduğunun altını çizmek isterim. Açık hava konserlerini iptal etmek yerine yeni bir düzenleme ile gündeme getirmek, mekanlara kredi, sahne emekçilerine eşit bir miktarda fon sağlamak, yerel yönetimlerin online etkinlikler düzenleyerek katkıda bulunması, bu aralar gayet iyi durumda olan dijital müzik platformlarının konuyla ilgili katkı sağlaması, telif arttırması, izleyicilerin/dinleyicilerin daha fazla duyarlı olması (bir tık da olabilir, bir lira da), basında daha fazla yer alabilmek, çok daha popüler olan isimlerin popüler olmayan müzisyenlerle etkileşimini sağlamak gibi aklıma bir takım çözümler şu anda bu satırları yazarken geliyor. Eğer bugün sadece profilimizi kırmızıya boyamakla kalırsak yarın çok geç olacak. Lütfen bir an önce kendimize çeki düzen verip taleplerimizi gerekli mercilere iletelim. Biz durumu ciddiye almazsak kimse de bizi ciddiye almayacak. </span></span></div><div><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div><span style="font-family: inherit;">Müzisyenler başta olmak üzere bütün sahne emekçileri "ölürse" müzik de ölecek ve arkamızdan ağıt yakacak kimse tabii ki kalmayacak. </span></div><div><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/RoezX3STio8" width="320" youtube-src-id="RoezX3STio8"></iframe></div><br /><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div><span style="font-family: inherit;">Konuyla ilgili detaylı bilgiye aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz:</span></div><div><a href="http://dwrdistribution.co.za/lightsared-campaign/">http://dwrdistribution.co.za/lightsared-campaign/</a></div><div><a href="http://www.lightsared.org.za/">http://www.lightsared.org.za/</a> (proxy istiyor)</div><div><a href="https://www.facebook.com/LightSAred/about">https://www.facebook.com/LightSAred/about</a></div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/1HKHq2lObIo" width="320" youtube-src-id="1HKHq2lObIo"></iframe></div><br /><div><br /></div>Özge Ç. Denizcihttp://www.blogger.com/profile/05384007873885224734noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943150633541986242.post-78659818195969535512020-09-05T04:55:00.000-07:002020-09-05T04:55:13.922-07:00Gerçek bir "Hudayinabit" ile tanışın: Yasin Bozkurt<div style="text-align: left;"><span face="" style="background-color: white; clear: left; color: #222222; float: left; font-size: small; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-fLHbGKSy-x8/X1N2uXEMmrI/AAAAAAAAGdE/Qdvfx8FFXzM2-Q0SkGQ0jdcCbSEjmW6tgCLcBGAsYHQ/s640/yasso.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="638" data-original-width="640" src="https://1.bp.blogspot.com/-fLHbGKSy-x8/X1N2uXEMmrI/AAAAAAAAGdE/Qdvfx8FFXzM2-Q0SkGQ0jdcCbSEjmW6tgCLcBGAsYHQ/s320/yasso.jpg" width="320" /></a></div><br />Geçtiğimiz günlerde sevgili dostum Yasin Bozkurt'u ağırlama imkanım oldu. Misafir ettiğim müzisyen arkadaşlarımı katakulliye getirip onlarla ilgili yazmak ya da küçük bir röportaj yapmak sanırım yakında alışkanlık haline gelecek. Ancak bu söyleşinin yapılmasının en büyük nedeni ise onun müzisyenliğine duyduğum hayranlık olduğunu söylemeden edemeyeceğim. </span></div><div style="text-align: left;"><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;"><br /></span></div><div><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;"><b style="background-color: transparent;">Yasin Bozkurt kimdir, neler yapmıştır?</b></span></div><div><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;"><br /></span></div><div><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;">Dayılarım halk oyunları öğretmeniydi. Küçük yaşta onların etkisiyle ritim meselesi içime düştü. Yani kendimi bildim bileli odak noktam orası oldu. </span><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;">20 seneyi aşkın bir süredir perküsyon öğretmenliği yapıyorum. D</span><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;">eğirmendere'de liseye devam ederken 3 kişilik türkü grubu kurup amatörce kafelerde müzikle flört etmeye başladım. Değirmendere Fındık Festivali'nde 4 kişiden oluşan Rock grubumuzla sahneye çıktık. Ben sahnede şarkı söylemek konusunda çekinceliydim, grup arkadaşlarımın teşviki neticesin</span><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;">de solistleri ben </span><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;">oldum. Dinçer Sivri ve Alpaslan Türer ile de ilk sahneye çıkışımız böyle oldu. 20 seneyi aşkın dostluğumuz halen devam ediyor ve halen de onlarla çalışmaya büyük bir zevk ve şevkle devam ediyorum. </span><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;">İlk gençlik yıllarımda k</span><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;">endi kendime Latin perküsyon dünyasında ilerlemeye çalıştım. 1999 yılında döndüğüm a</span><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;">skerlik sonrası İstanbul'a göçüp pop müziğin/piyasanın içine dahil oldum. Birçok farklı pop şarkıcısına perküsyon çaldım. </span></div><div><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;"><br /></span></div><div><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;"><b><br /></b></span></div><div><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;"><b>Buzuki Orhan Osman da çalıştığın isimlerden biri. Onunla yolunuz nasıl kesişti? <div class="separator" style="clear: both; text-align: right;"><br /></div></b></span></div><div><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;">Perküsyonisti Gökhan Şahin ve Gencer Savaş'ın yönlendirmeleriyle Orhan Osman orkestrasına katıldım. Uzun yıllar aralıklarla orkestraya dahil oldum. Ardından Asmalı Mescit Cuba Bar zamanları başladı. Başta O</span><span style="background-color: white;"><span face="" style="color: #222222; font-size: small;">nellia Manzano, Damaris ve İstanbul'da yaşayan Cubalı müzisyenlerin bir kısmının sahnelerinde yer aldım. Çeşitli albümlerde de çaldım. Ama en sivrilen kayıtlardan biri de Orhan Osman'ın 2011 yılında çıkardığı ve </span></span><span face="" style="color: #222222; font-size: small;">Dave Weckl, Horacio Hernandez El Negro, Mor Karbasi, Thomas Kennedy, Eric Levy, Kai Eckhardt, Sean Rickman ve Stavros Pazarentsis gibi dünyaca ünlü isimlerin yer aldığı </span><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;">"</span><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;">Turkophony" albümünün 9. parçası olan "Havana" isimli parça oldu. </span></div><div><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;"><br /></span></div><div><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;"><b>İlk vokal kaydın ve parçalarının yayınlandığı albüm "Çalıjazz"dı bildiğim kadarıyla... Bahadır Tatlıöz ile nasıl bir araya geldiniz?</b></span></div><div><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;"><b><br /></b></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><span style="background-color: white;">Sahnede tanıştık. Çaldığım müzisyenlerden birinin sahnesinde birlikte çalıştık ve böylelikle de birbirimizi sahnede tanımış olduk. Türk halk şarkılarına duyduğumuz ilgi bizi birimize daha da yakınlaştırdı. Bahadır Abi, türkülere Latin Caz alt yapısıyla aranjeler geliştiriyordu. Bu benim de odağımdaydı. </span></span><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;">Amatör olarak şarkı da söylüyor olmanın bana verdiği cesaretle 2005 yılında çıkan "Çalıjazz" albümünde hem sözü müziği bana ait olan a</span><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;">skerde mırıldanarak yazdığım </span><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;">"Nemrut Kızı ve "Gel Gelin"</span><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;"> isimli </span><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;">iki parçayı da albüme koyma kararı aldık. Albümde aynı zamanda Erkan Oğur ve Cem Aksel gibi müzisyenlerin de içinde olduğu albümde "Yemen Türküsü" ve "Cevizin Yaprağı" isimli türküleri seslendirdim. Albümün geri kalanında ise Bahadır Abi ile birlikte parçaları seslendirdik. </span><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;">Bu albüm sesimle ve kendi müziğimle hayata geçen ilk işim oldu. Bu albüm birçok konservatuarda ders olarak işlenmiş. Bu da bizi sevindirdi. </span></div><div><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;"><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/vaOc_DjaiKE" width="320" youtube-src-id="vaOc_DjaiKE"></iframe></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><br /></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><b>Üretim sürecin nasıl gelişiyor?</b></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><b><br /></b></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;">Aslında hep aklımda olan kendi şarkılarımı yapmak ve bunları sunmak konusunda sahneye çıkmaya ve kayıtlarda çalmaya başladıktan bir süre sonra motive oldum ve sonradan "Zulala" albümünün oluşmasına vesile olan ilk şarkım </span><span face="" style="color: #222222; font-size: small;">"Dök Dök Yerlere"yi kurcalamaya başladım. Onu da yine daha önce bahsettiğim "Nemrut Kızı" ve "Gel Gelin"de olduğu gibi sesimi sazım yaparak aklıma geldiği biçimde melodileri telefonuma kayederek oluşturdum. </span><span face="" style="color: #222222; font-size: small;">Melodik enstrüman çalımayı bilmediğim için önce telefona kaydediyor,</span><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"> üzerine sözler hayal edip yazıyorum. Ardından müzisyen dostlarımdan birine giderek tüm hayal ettiğimi deşifre ettiriyor ve kayıda hazır hale getiriyorum. Sonra da müzisyen arkadaşlarımla birlikte parçaları kaydediyoruz. Genel olarak üretim sürecim bu şekilde gelişiyor. </span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><br /></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><b><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-ONOigkzv9No/X1N8gEc0TpI/AAAAAAAAGdQ/X9w-ryLE6UMqjQ3OfiUK80YYWoBKBAK7QCLcBGAsYHQ/s259/zulala.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="194" data-original-width="259" src="https://1.bp.blogspot.com/-ONOigkzv9No/X1N8gEc0TpI/AAAAAAAAGdQ/X9w-ryLE6UMqjQ3OfiUK80YYWoBKBAK7QCLcBGAsYHQ/s0/zulala.jpg" /></a></div>O zaman "Zulala"dan bahsedelim... Albüm nasıl oluştu?</b></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><b><br /></b></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;">Şarkılarımın aşağı yukarı demoları hazırdı. Yani kayda girmeye hazırdım. Mutfaktaki hallerini dinlettiğim dostlarımdan aldığım tepkiler beni albümü yapmaya iten sebeplerden oldu. Bir gün manevi abim, dostum Yasin Yılmaz'ın evinde otururken kayıtların ne zaman yapılacağını sordu bunun üstüne kimseyle anlaşmalı olmadığım için dostlarımın desteğiyle kimseye ve hiçbir plak şirketine bağlı olmadığım için sıra artık kayıtları yapmanın parasını kazanmakla ilgili bir soru geldiğinde soruma soru ile cevap verildi ve "Ne kadar lazım? dedi. O da arka odaya gitti, para getirdi ve albümü yapmaya hazır hale geldik. Albümü ona götüreceğim zaman da borcunu sileceğini söyledi. 7 ay sonra da albümü önüne koydum. Duygun Üstün ve Burak Özbek de aynı biçimde bu projeye destek olan iki nadide insandır. Bu projeye destek olan diğer isimler ise müzisyen arkadaşlarımdı. Albümde Korhan Ogan davul, Özgür Salıcı bas gitar, Dinçer Sivri gitar, Barış Ertürk saksafon, Hakan Çimenot trombon, Barış Yazıcı trompet, Ezgi Kaki obua, Ömer Birol keman, Kelly Brewer gitar, Duygu Çevik vokal, Uğur Göregen perküsyon, Özge Özgan vokal olarak yer aldılar. Albümdeki bir parça hariç hepsinin sözü ve müziği bana ait. Albümdeki 6 şarkıdan biri Yolda'ya ait, o da "Peynir Gemisi". Kayıtlar ve miks bir zamanlar Kadıköy Reks sinemasının karşısında olan Stüyo Red'de İlker Yetimaslan tarafından yapıldı. Mastering ise Babajim Stüdyolarında Mirko Ettore D'Agostino'nun elinden çıktı. Albüm kartonet fotoğraflarını Burak Özbek çekti ve kartonet ve benim de çok sevdiğim albüm kapak tasarımını Can Pehlivanlı yaptı. Böylelikle de "Zulala" kolektif bir gönül işi olarak ortaya çıktı. </span><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"> </span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><br /></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><b>Yolda'dan "Peynir Gemisi"ni aldın. Onlarla yolun nasıl kesişti ve neler oldu?</b></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><br /></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;">Perküsyonist arkadaşım Aslı Vuslateri beni Yolda ekibiyle tanıştırdığı zaman henüz Zulala"nın çalışmalarına başlamamıştık. Ekiple çok iyi dostluklarımız oldu ve Yolda'ya ben de dahil oldum. O gün bugündür, çalmam söylemem gerektiği zaman hep onlarla oldum. Yolda zaten esnek ve kervanını yolda düzen bir grup olduğu için farklı müzisyenlerin bir arada olduğu dolayısıyla da hemen her performansında ayrı bir tınıyla da karşılaşılabilen bir grup. Bazı konserlerde içine dahil olunabilir, bazılarında dışında kalınabilir ki bu Yolda'nın doğası gereği ve Yolda'yı Yolda yapan özelliktir.</span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><b><br /></b></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><b>Yolda'nın son albümü "Aşkın Yüzü"nde de bir parça seslendiriyorsun. </b></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><br /></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;">Evet, 24 Haziran 2020'de yayınlanan Yolda albümünün 3. parçası olan "Kaşif"i ben seslendirdim. Ayrıca albümdeki bütün parçaların perküsyonlarını çaldım. Pandemi öncesi kayıtları bitirmiştik. Karantina döneminde de albümün editleri yapıldı ve albüm ortaya çıktı. </span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><br /></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><b>Senin karantina dönemin nasıl geçti? </b></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><b><br /></b></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;">İlk defa başımıza gelen bir şey olduğu için bir süre konuyu anlamaya çalışmakla geçti. Daha sonrası hatırlanamaz bekleyişlerle geçti. Bu sürede çalışmak için elimden geleni yaptım. Tamamladığım birkaç parça var, onlar da kaydedilmeyi bekliyor. Ancak tabi bu süreçte inanılmaz iş kaybına uğradık bütün müzisyenler olarak. 17 yıldır tekneyi döndürdüğüm ve birçok önemli markayla çalıştığım ritim atölyesi işlerim de sekteye uğradı. Sahneler zaten herkesin bildiği gibi ne zaman açılacağı belirsiz bir biçimde kapandı. Şimdilerde de açılmış gibi görünüyorsa da aslında durum hiç de iç açıcı değil. Bu süreç gerçekten en çok eğlence sektörünü ve içinde ekmeğini kazanmaya çalışan müzisyenleri vurdu. Umarım bir an önce toparlanırız. </span></div><div><br /></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><b>Başka gruplarla çalmaya devam ediyorsun sanırım, kimler var?</b></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><br /></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;">Pandemiden önce ara ara Grup Gündoğarken'le ve Yolda ile sahneye çıkıyordum. Bir de dediğim gibi perküsyon atölyelerime devam ediyordum. </span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><br /></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><b>O atölyeler hakkında daha detaylı bilgi verir misin lütfen?</b></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><b><br /></b></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;">Çenesi düşük bir perküsyoncu aranıyordu, beni buldular. Şarkıcı ve perküsyonist Murat Aziret bu manadaki keşfi benli sağladı ve beni dostum Erdem Genç'in şirketi olan M3 Works'e tavsiye etti. Böylelikle de bu yoldaki kariyerim başlamış oldu. GoodYear'dan Turkcell'e, Sahibinden.com'dan CocaCola'ya pek çok ünlü firma ile çalıştım. 7 Ağustos'ta da CocaCola çalışanlarına pandemi dolayısıyla online olarak ritim atölyesi yapacağım. </span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><b><br /></b></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><b>Biraz da teklilerinden bahsedelim mi?</b></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><b><br /></b></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;">Değişen sistem dolayısıyla albüm yapmanın değil de single ve EP formatlarında dijital ortamda yer almanın daha mantıklı olduğunu idrak ettim. Dolayısıyla ilk olarak "Ayva ya da Muz" isimli parçayı yaptım ve dijital platformlardan yayınladım. Aynı zamanda prodüktör de olan Türkiye'nin önde gelen tubacılarından Kemal Oksal, yine brass ustalarından saksafoncu Siney Yılmaz ve genç yeteneklerimizden tromboncu Ersin Özer, Ayva ya da Muz"u deşifre ederek kayıtlı hale gelmesine muazzam katkıları olan dostum gitarist Alpaslan Türer, yıllarca Buziki Orhan Osman'la çalışan davulcu Özgür Taş, What da Funk gibi gruplardan da bildiğimiz piyano müziğinin önemli isimlerinden Koray Üsgülen ve yıllardır birlikte çalışmaktan büyük keyif aldığım Buziki Orhan Osman parçada yer alan isimler. </span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;">Diğer teklim olan "</span><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;">Hudayinabit" de 2019 yılının Temmuz ayında yayınlandı. Şarkının söz ve müziği bana ait düzenlemesini de Özgür Salıcı ile birlikte yaptık. </span></div><div><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;"><br /></span></div><div><span face="" style="background-color: white; color: #222222; font-size: small;"><b>Önümüzdeki süreçle ilgili planların neler?</b> </span></div><div><br /></div><div>Yeni yaptığım 4-5 tane şarkım var. Onların stüdyo çalışmaları için kolları sıvıyorum. </div><div><br /></div><div><br /></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/yOQuY2xQVWg" width="320" youtube-src-id="yOQuY2xQVWg"></iframe></div><br /><div><br /></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><br /></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><br /></span></div><div><br /></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><br /></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><br /></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><br /></span></div><div><span face="" style="color: #222222; font-size: small;"><b><br /></b></span></div><div><br /></div><div><div><br /></div><div><div style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /></div><div style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /></div><div style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /></div></div></div>Özge Ç. Denizcihttp://www.blogger.com/profile/05384007873885224734noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-943150633541986242.post-78678029065041678582020-08-20T03:57:00.205-07:002020-09-03T04:33:51.993-07:00“Bir çobanın girizgahı” olarak “Dan’ın Şarkısı” <span style="font-family: inherit;"><b><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="background-color: white; clear: left; color: #222222; float: left; font-weight: 400; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: start;">Can Ömer Uygan ismini hem kurucularından olduğu Gevende’den hem de Kam’dan hatırlayanlarınız vardır elbette. İcrasını her nerede duyarsam duyayım “Bunu Ömer çalıyor kesin” dediğim trompetçilerden. Yani karakteri müziğine yansıyan müzisyenlerden. Benim için onu özel kılan unsurların başında da karakteristik icracılığı geliyor. Son dönemde solo kaydettiği “Dan’ın Şarkısı”ile dikkatlerimizi üzerine çeken Ömer sorularımı sabırla cevapladı.</span><span style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="222" data-original-width="227" height="222" src="https://1.bp.blogspot.com/-w2DJvpp8GIY/Xz6eCepGzGI/AAAAAAAAGa0/Nl5MJYAHHRM87uL0B7lsVnq2tpOOeQgqgCLcBGAsYHQ/w227-h222/indir.jpeg" width="227" /></span></div>Ömer, ben seni az çok biliyorum ama yine de biraz bahseder misin, trompetle ilişkin nasıl başladı?</b><br /><span style="background-color: white; color: #222222;">1998 yılında Eskişehir Konservatuvarı trompet bölümünü kazandım ve ilk hocam Mehmet Erten ile trompet çalışmalarına başladım. Ancak sonraki yıl nihai ustam Erden Bilgen’in okula gelmesi ile trompetle olan asıl ilişkim başladı diyebilirim. Erden Bilgen ile olan bu eğitim sürecimde, hocanın beni Chet Baker ile tanıştırmasıyla bu ilişki heyecanlı bir ivme aldı ve ardından ben de diğer ustalarım/feyzlerim Erik Truffaz, Nils Petter Molvaer, Miles Davis, Ergun Şenlendirici ve İmer Demirer’i takip ettim. Ve tabi 2000 yılında Gevende’yi kurmamız ve beste hayatına geçmemiz de trompet ile olan ilişkimin değişerek gelişmesi için çok önemli oldu.</span><br /><br /></span><div><a href="https://1.bp.blogspot.com/-C7BtrxxjPxU/Xz6ehfb3LVI/AAAAAAAAGa8/IqKw2XuyKEwcgXFZBsh8M5BdzXbMjvr7gCLcBGAsYHQ/s1280/maxresdefault.jpg" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em; text-align: center;"><span style="font-family: inherit;"><img border="0" data-original-height="720" data-original-width="1280" height="147" src="https://1.bp.blogspot.com/-C7BtrxxjPxU/Xz6ehfb3LVI/AAAAAAAAGa8/IqKw2XuyKEwcgXFZBsh8M5BdzXbMjvr7gCLcBGAsYHQ/w262-h147/maxresdefault.jpg" width="262" /></span></a><span style="font-family: inherit;"><b><div><b>“Dan’ın Şarkısı” nasıl ortaya çıktı? </b></div></b><span style="background-color: white; color: #222222;">Dan Yıldızı, Anadolu’da Çoban Yıldızı’na verilen bir diğer isim. Yani “Dan’ın Şarkısı” aslında Çoban’ın Şarkısı. Neden Çoban’ın Şarkısı? Çünkü müzikle uğraşan çobanı görüp dillendirdiğim yer şöyle: Çoban sazını çalışır, sanatını geliştirir ve bunu sunduğu yer ilk olarak ve zannedersem genel tavır olarak “an”dır ve o “an”da bulunan dinleyicileridir. Yani ağaçlardır, kuşlardır, çobanlığını yaptığı hayvanlarıdır, ötesinde berisinde bir dere varsa o deredir. Yani bunu yaymak gibi bir ilk derdi yoktur. Bu benim sanatla olan temel ilişkime en yakın olan ilişki diyebilirim! Buna istinaden “Dan’ın Şarkısı” için de, aslında artık sanatını/ifadesini içeriden dışarıya aktarmak ve paylaşmak isteyen bir çobanın girizgahı diyebilirim.</span></span></div><div><span style="font-family: inherit;"><br /><b>Collectif de Contre-déterminisme Magique (CCDM) ile buluşman nasıl gerçekleşti?</b><br /><span style="background-color: white; color: #222222;">Haber geçen yaz Marsilyalı sanatçı kolektifi CCDM ile birlikte çalışan ressam arkadaşım Hilal Can’dan geldi. Kolektifin karantina döneminde Fransız Radyo Kanalı Radio Galere’e hazırladığı 7 haftalık özel bir program için buluştuk. Çeşitli sanatçıların doğaçlama kayıtlarını yayımlamak üzere bir toplama gerçekleştiriyorlarmış ve o sanatçılardan biri de ben oldum. Sanırım CCDM bandcamp üzerinden toplama bir albüm de yayımlayacak.</span><br /><br /><b><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/CYksiuXQDfs" width="320" youtube-src-id="CYksiuXQDfs"></iframe></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><b style="font-family: inherit;"><br /></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><b style="font-family: inherit;">Video Mehmet Ömür’e ait. Onunla nasıl bir araya geldiniz?</b></div></b></span></div><div><span style="font-family: inherit;"><span style="background-color: white; color: #222222;">Mehmet Ömür 13 yıllık askerlik arkadaşım ve açıkçası muazzam bir görselci. “Dan’ın Şarkısı”nı kaydettiğimde fikir almak adına dinlemesi için ona yolladım ve o da bana yayımladığımız videonun taslağı ile döndü. Böylelikle organik bir şekilde ilk ifade birliğimizi kurmuş ve bir araya gelmiş olduk.</span><br /><br /><b>Karantina süreci senin için nasıl geçti?</b><br />Üretmenin değerini anlayıp ve bunu yollarını arayıp bularak.</span></div><div><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div><a href="http://kalemkahveklavye.com/2019/11/yilin-albumu-kam-dan-geldi-%C2%B7-ozge-c-denizci.html" style="clear: left; float: left; font-weight: 700; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><span style="font-family: inherit;"><img border="0" data-original-height="225" data-original-width="225" height="225" src="https://1.bp.blogspot.com/-Utdtkvi-WTU/Xz6fQR8V_fI/AAAAAAAAGbI/rkcnZEPlZEgW9ZJqNO07beG5mAsh3PnpACLcBGAsYHQ/w225-h225/indir%2B2.png" width="225" /></span></a><span style="font-family: inherit;"><b><a href="http://kalemkahveklavye.com/2019/11/yilin-albumu-kam-dan-geldi-%C2%B7-ozge-c-denizci.html">Kam</a>’da durumlar nedir, yeni albüm geliyor mu?<br /></b>Yeni albüm gelecek elbet, şu sıralar eldekileri bir havuzda topluyoruz ve aralarından seçerek ilerliyoruz. Eylül başında İKSV Caz Festivali kapsamında bir konserimiz olacak. Kayda ne zaman gireriz o şu anda tam tarih olarak net değil. Üretim tezgahımız açık, ekleyerek ve geliştirerek ilerlemeye devam ediyoruz.<br /><br /><b>Etkilendiğin trompetçiler/müzisyenler kimler? </b><br /></span><div><span style="font-family: inherit;">Nils Petter Molvaer, Arve Henriksen, Erik Truffaz, Ergun Şenlendirici, İmer Demirer, Miles Davis, Freddie Hubbard, Kenny Wheeler, Yahya Dai, Jan Garbarek, Şenol Küçükyıldırım, Şevket Akıncı, Bill Frisell, Dead Can Dance, Lisa Gerrard, Saadet Türküöz, Senem Diyici, Sidsel Endresen, Beady Belle, Sade, Pearl Jam, Eddie Vedder, Stone Gossard, Güs Weg, Pink Floyd…</span></div><div><span style="font-family: inherit;"><br style="background-color: white; color: #222222;" /></span></div><span style="font-family: inherit;"><b>Bu aralar kimlerle çalıyorsun, neler yaptın?</b><br /><span style="background-color: white; color: #222222;">Stüdyo kaydı olarak; Bade Nosa, Mircan Kaya, Aslıhan Kabukçu aka Noi, Selin Baycan ve Seda Eylül Tansık’ın teklileri için kendi stüdyomda solo trompet ve eşlik kayıtlarını yaptım. Circle Horn diye isimlendirdiğim, disiplinlerarası sanatçılarla işbirlikleri yaptığım bir de serim var. Galata merkezli olan bu serinin ilkini Esra Uyman’ın seması eşliğinde sanatçının kendi mekanında, ikincisini ise ressam Hilal Can’ın kendi sergisinde, tepegöz kullanarak uygulamasını yaptığı Cyclop projesi ile birleştirdik. Üçüncüsünü bu ağustos sonu Galata’da Eksibir’de gerçekleşecek olan “Kemiklerin Üstüne Şarkılar - Disiplinler Arası Temas” günlerinde, Mehmet Ömür’ün görselleri eşliğinde kayda alacağız. Bunun dışında daha yeni deneme çekimlerine başladığımız “Land Of Session” adı altında bir konser serisine başladık ve orda yine Mehmet Ömür ile beraberiz. Aynı zamanda “Dan’ın Şarkısı”nı yayımladığım ve doğaçlama odaklı kayıtlar paylaşmak üzere yola çıktığım plak şirketi Land Of Session ile aynı ismi taşıyan bu seri aslında, benim birlikte çalmayı sevdiğim ve her konser farklı müzisyen kombinasyonlarını buluşturmayı amaçladığım bir meşk ve doğaçlama buluşmaları serisi. Maksat bu kayıtları eş zamanlı videolayıp dijital mecralardan yayımlamak ve içinde bulunduğumuz kültürü paylaşmak. Ve belki de ileride, bu zamanın hallerinin bir müzik dökümanı olarak sunmak.</span></span></div><div><span style="font-family: inherit;"><span style="color: #222222;"><br /></span><b>Türkiye’deki yeni nesil trompetçiler için ne düşünüyorsun?</b><br /><span style="background-color: white; color: #222222;">Çok sıkı takip ettiğimi söyleyemeyeceğim ama karşılaştıkça çok güzel seslerin geldiğini görebiliyorum. Hepimiz gibi, bazen taklit eden ve sağlam bir azınlık da olsa sadece feyz alıp kendi çizgisini oluşturan arkadaşlarımız var. Öyle ya da böyle bu çok önemli, bizim kendimizi deneyimleme ve geliştirme çabamız çok önemli çünkü. Ne diyebilirim, su akar yolunu bulur. Hepimizin yolu açık olsun.</span><br /><b><br />Önümüzdeki süreçte solo işlerini dinleyebilecek miyiz?</b><br /></span><div><span style="font-family: inherit;">Dediğim gibi bu tekli aslında gelecek diğer çalışmaların da habercisi niteliğinde. Solo bir sürece girmek kesinlikle aklımda ancak bu süreci öncelikle “Land Of Session” konser serilerinden yayınlarla ve belki yeni teklilerle destekleyeceğim. Yine de, Kam’ın ikinci albümünün süreci öncelikli hedefim. Daha sonra net bir tarih koyacağım kendime.</span></div><div><span style="font-family: inherit;"><br style="background-color: white; color: #222222;" /></span></div><span style="font-family: inherit;"><br /><br /><br />Can Ömer Uygan'ı aşağıdaki linklerden takip edebilirsiniz.</span></div><span style="font-family: inherit;"><a name='more'></a></span><div><span style="font-family: inherit;"><br /> 👉 <a href="https://canomeruygan.com/">Can Ömer Uygan</a></span></div><div><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div><a href="https://1.bp.blogspot.com/-7fkUpFkzNVA/Xz6iTV-AnhI/AAAAAAAAGbc/FueeyvbrN5EJQDfis-sX9WNHrzsyvRXvQCLcBGAsYHQ/s512/YouTube-1.png" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><span style="font-family: inherit;"><img border="0" data-original-height="512" data-original-width="512" height="35" src="https://1.bp.blogspot.com/-7fkUpFkzNVA/Xz6iTV-AnhI/AAAAAAAAGbc/FueeyvbrN5EJQDfis-sX9WNHrzsyvRXvQCLcBGAsYHQ/w35-h35/YouTube-1.png" width="35" /></span></a><span style="font-family: inherit;"> <a href="https://www.youtube.com/channel/UC2wDaJ1jGx7sROxKer8Prow/featured?disable_polymer=1" style="text-align: center;">Can Ömer Uygan</a></span></div><div><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div><a href="https://1.bp.blogspot.com/-hdREE1i6ejU/Xz6iUMXc8hI/AAAAAAAAGbo/YXuugFX1iz0RD6pl9YhDjvL6yn6CyaaGACLcBGAsYHQ/s260/spoty.jpeg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><span style="font-family: inherit;"><img border="0" data-original-height="194" data-original-width="260" height="26" src="https://1.bp.blogspot.com/-hdREE1i6ejU/Xz6iUMXc8hI/AAAAAAAAGbo/YXuugFX1iz0RD6pl9YhDjvL6yn6CyaaGACLcBGAsYHQ/w34-h26/spoty.jpeg" width="34" /></span></a></div><div><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div><span style="font-family: inherit;"> <a href="https://open.spotify.com/artist/3AWY1SP0OWurbs6cdAl6YB?si=T3c3V64kRy2-TnsxHBO84w">Can Ömer Uygan </a></span></div><div><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div><span style="font-family: inherit;"><a href="https://www.instagram.com/canomeruygan/?hl=tr"></a></span><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="font-family: inherit;"><a href="https://www.instagram.com/canomeruygan/?hl=tr"></a></span><a href="https://1.bp.blogspot.com/-Oa4pOwYAOs4/Xz6iTYQhwwI/AAAAAAAAGbk/EnEgOovmYlYClbA8bUwHpL9MN7ThD9KbQCLcBGAsYHQ/s500/insta.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><span style="font-family: inherit;"><img border="0" data-original-height="500" data-original-width="500" height="27" src="https://1.bp.blogspot.com/-Oa4pOwYAOs4/Xz6iTYQhwwI/AAAAAAAAGbk/EnEgOovmYlYClbA8bUwHpL9MN7ThD9KbQCLcBGAsYHQ/w27-h27/insta.jpg" width="27" /></span></a></div><div><span style="font-family: inherit;"> <a href="https://www.instagram.com/canomeruygan/?hl=tr">Can Ömer Uygan </a></span></div><div><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-ut7opSAX2xU/Xz6iTeiwpAI/AAAAAAAAGbg/kzc81-uXLiIZ8SxZG0OQqbXXdAIcoe3OwCLcBGAsYHQ/s225/face.png" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><span style="font-family: inherit;"><img border="0" data-original-height="225" data-original-width="225" height="24" src="https://1.bp.blogspot.com/-ut7opSAX2xU/Xz6iTeiwpAI/AAAAAAAAGbg/kzc81-uXLiIZ8SxZG0OQqbXXdAIcoe3OwCLcBGAsYHQ/w24-h24/face.png" width="24" /></span></a></div><span style="font-family: inherit;"> <a href="https://www.facebook.com/canomeruyganartist">Can Ömer Uygan</a></span></div><div><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div><b><u><span style="font-family: inherit;"><br /></span></u></b></div><div style="text-align: left;"><b><u><span style="font-family: inherit;">KAM</span></u></b></div><div style="text-align: left;"><b><u><span style="font-family: inherit;"><br /></span></u></b></div><div><span style="font-family: inherit;">👉 <a href="https://kamband.net/">KAM</a></span></div><div><span style="font-family: inherit;"><br /><a href="https://1.bp.blogspot.com/-7fkUpFkzNVA/Xz6iTV-AnhI/AAAAAAAAGbc/FueeyvbrN5EJQDfis-sX9WNHrzsyvRXvQCLcBGAsYHQ/s512/YouTube-1.png" style="clear: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="512" data-original-width="512" height="35" src="https://1.bp.blogspot.com/-7fkUpFkzNVA/Xz6iTV-AnhI/AAAAAAAAGbc/FueeyvbrN5EJQDfis-sX9WNHrzsyvRXvQCLcBGAsYHQ/w35-h35/YouTube-1.png" width="35" /></a><a href="https://www.youtube.com/channel/UCfme9_XzDd7QdEGxnjFw_OA">KAMband - YouTube</a><br /><br /><a href="https://1.bp.blogspot.com/-hdREE1i6ejU/Xz6iUMXc8hI/AAAAAAAAGbo/YXuugFX1iz0RD6pl9YhDjvL6yn6CyaaGACLcBGAsYHQ/s260/spoty.jpeg" style="clear: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="194" data-original-width="260" height="26" src="https://1.bp.blogspot.com/-hdREE1i6ejU/Xz6iUMXc8hI/AAAAAAAAGbo/YXuugFX1iz0RD6pl9YhDjvL6yn6CyaaGACLcBGAsYHQ/w34-h26/spoty.jpeg" width="34" /></a><a href="https://open.spotify.com/artist/3e5kNXgo0caXvCFrPKsvff?si=U5mI6SXqTImOsi_UWPej3w">KAM</a><br /><br /><a href="https://1.bp.blogspot.com/-Oa4pOwYAOs4/Xz6iTYQhwwI/AAAAAAAAGbk/EnEgOovmYlYClbA8bUwHpL9MN7ThD9KbQCLcBGAsYHQ/s500/insta.jpg" style="clear: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="500" data-original-width="500" height="27" src="https://1.bp.blogspot.com/-Oa4pOwYAOs4/Xz6iTYQhwwI/AAAAAAAAGbk/EnEgOovmYlYClbA8bUwHpL9MN7ThD9KbQCLcBGAsYHQ/w27-h27/insta.jpg" width="27" /></a><a href="https://www.instagram.com/kamband/">KAM</a><br /><br /><a href="https://1.bp.blogspot.com/-ut7opSAX2xU/Xz6iTeiwpAI/AAAAAAAAGbg/kzc81-uXLiIZ8SxZG0OQqbXXdAIcoe3OwCLcBGAsYHQ/s225/face.png" style="clear: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="225" data-original-width="225" height="24" src="https://1.bp.blogspot.com/-ut7opSAX2xU/Xz6iTeiwpAI/AAAAAAAAGbg/kzc81-uXLiIZ8SxZG0OQqbXXdAIcoe3OwCLcBGAsYHQ/w24-h24/face.png" width="24" /></a> <a href="https://www.facebook.com/kamband">KAM</a><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><a href="https://www.youtube.com/channel/UC2wDaJ1jGx7sROxKer8Prow/featured?disable_polymer=1"></a></span><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="font-family: inherit;"><a href="https://www.youtube.com/channel/UC2wDaJ1jGx7sROxKer8Prow/featured?disable_polymer=1"></a><a href="<iframe src="https://open.spotify.com/follow/1/?uri=spotify:artist:3AWY1SP0OWurbs6cdAl6YB&size=detail&theme=light" width="300" height="56" scrolling="no" frameborder="0" style="border:none; overflow:hidden;" allowtransparency="true"></iframe>" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="831" data-original-width="639" height="640" src="https://1.bp.blogspot.com/-XW6uo1r7Rd0/Xz6hZcy3f9I/AAAAAAAAGbU/7Zw9HmQz7EQZ02FdQMp0b_jxSQHRaCBqQCLcBGAsYHQ/s640/IMG_5555.jpg" /></a></span></div><span style="font-family: inherit;"><br /><br /></span></div><div><span style="font-family: inherit;"><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /></span><br /></div>Özge Ç. Denizcihttp://www.blogger.com/profile/05384007873885224734noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943150633541986242.post-56053419422025611342020-08-12T14:36:00.004-07:002020-08-12T14:36:50.495-07:00Filozof, şair ve müzisyen Cavit Murtezaoğlu’nun ardından... <div class="separator"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-f7Hwc_ZdCGk/XzRf3yMsHsI/AAAAAAAAGZw/KrFisOUzGRcoyJOwiPuyrOlbcTCTd5xRQCLcBGAsYHQ/s760/kapak_025919%2B%25281%2529.jpg" imageanchor="1" style="background-color: white; clear: left; float: left; font-family: Montserrat, sans-serif; font-size: 19.2px; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="760" height="194" src="https://1.bp.blogspot.com/-f7Hwc_ZdCGk/XzRf3yMsHsI/AAAAAAAAGZw/KrFisOUzGRcoyJOwiPuyrOlbcTCTd5xRQCLcBGAsYHQ/w328-h194/kapak_025919%2B%25281%2529.jpg" width="328" /></a></div><span style="font-family: inherit;">Bir hayata pek çok farklı işi sığdırmış bir müzisyen, filozof, şair ve öğretmen Cavit Murtezaoğlu geçen günlerde Covid-19 yüzünden hayata gözlerini yumdu. 2009 yılında henüz taze çıkmış “Virtüözler” albümünü konuşmak bahanesiyle Yeni Aktüel Dergisi için yaptığım söyleşiden onu daha içeriden tanımak isteyenler için küçük bir derleme... İran halkının olduğu gibi Murtezaoğlu’nun da esas hayatı tam da yasaklardan sonra değişim göstermişti.</span><br /><div><span style="background-color: white; color: #222222; font-family: Montserrat, sans-serif; font-size: 19.2px;"><br /></span></div><div>Yazının devamı için tıklayınız: <a href="https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/filozof-sair-ve-muzisyen-cavit-murtezaoglunun-ardindan-halkin-sesi-cavit-1757110">Cumhuriyet Gazetesi</a></div><div><br /></div>Özge Ç. Denizcihttp://www.blogger.com/profile/05384007873885224734noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943150633541986242.post-45688467787642164092020-07-29T06:30:00.005-07:002020-08-10T14:13:21.568-07:00Şanslı bi' çocuğun büyürken dinledikleri no.2<div class="separator"><p style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em; text-align: center;"><span style="font-family: georgia;"><img border="0" data-original-height="417" data-original-width="466" src="https://1.bp.blogspot.com/-cA_Qeb0gJpo/XyF3m8321xI/AAAAAAAAGY0/DfhgKeGx6Jkyhl4qaRGK1ye8GflXqVdggCLcBGAsYHQ/s320/51UGoJ6UBsL._SX466_.jpg" width="320" /></span></p></div><span style="font-family: georgia;">Serinin ikinci albümü de yine Putumayo'dan: "French Cafe". Bu albümü o kadar çok dinledik ki, öyle sanıyorum ki artık aile büyükleri bile içindeki parçaları ezbere ve hatta sıralamasıyla biliyorlar. Çınar mı, onun direkt ezberinde. Gerçi son zamanlarda dinlediği ve kulağını çevirdiği şarkıların skalası yaşının gerektirdiği gibi ve öyle sanıyorum ki onlara da burada yer verebileceğim. </span><div><span style="font-family: georgia;"><br /></span></div><div><span style="font-family: georgia;">Bu albümün elime geçmesi sık sık Fransa seyahatleri yapan ablalarımdan biri tarafından hediye edilmişti. <a href="https://www.evrensel.net/haber/395673/lale-plak-kapandi">Lale Plak</a>, -ki "Brazilian Lullaby" albümünü oradan almış olduğumu yazıyı yayınladıktan çok sonra hatırladım-, Zihni Müzik gibi albüm satan dükkanlarımız olmasa 1990'lar ve 2000'lerin başında müziğe erişmemiz daha da zor olabilirdi. Zira eskiden Spotify mı vardı?-gerçi orada da her aradığını bulamıyorsun ya...- </span><div><span style="font-family: georgia;"><br /></span></div><div><span style="font-family: georgia;">Herkesin artık karışık kasedini dijital ortamlardan yapabildiği günümüz Spotify ve YouTube ortamlarının henüz bu kadar kullanılmadığı ve hatta hiç ortada olmadığı yıllarda önemli bir boşluğu doldurmuştu Putumayo. Üstelik hedef kitlesi biz bile değildik. "Etnomüzikoloji öğrenimi görüyorum" dediğimde "Ha etnik müzikler yani..." diye konuyla uzaktan yakından ilgisi olmayan kişilerin ağızlarına kürekle vurma istediğinin de henüz ortaya çıkmadığı çünkü zaten benim bile 9 yaşında olduğum 1991 yılında kurulmuş Putumayo. Barlarda piyano çalarak geçimini sağlayan ve çağdaş ve yerel kıyafetlerle haşır neşir olan tekstilci Dan Storper tarafından kurulmuş Putumayo. İsimini ise Kolombiya'nın Amazon bölgesindeki Putumayo Nehri'nden almış. Sık sık seyahate çıkan Dan, Nehir'den çok etkilenerek bu ismi plak şirketinin adı olarak almış. Dan ve Putumayo hakkında daha fazla bilgi almak istiyorsanız kutsal Wikipedia'ya sorabilirsiniz. Ya da kendi internet sitelerinden edineceğiniz bilgilerle konuya biraz daha hakim olabilirsiniz. Albüm ve içinden seçtiğim parçanın bizim için olan hikayesine başlamadan önce, biraz önce fark ettiğim bir asılsız ve dayanaksız tespitimi sizinle paylaşmak isterim: Sanırım günümüzde Putumayo'nun halen toplama albüm yapabiliyor olması dışında pek de bir hükmü kalmadı. Kendimizi YouTube ve Spotify'a teslim ettiğimiz bu günlerde YL tezimde de bahsettiğim gibi internet ortamında olmayan kimse var olamayacak ve oranın gücünü keşfetmeyen kimse ne yazık ki varlığını uzun sürdüremeyecek. Belki de Putumayo bunun en iyi örneklerinden olabilir. "Tiny Desk Consert" serisi hayatımızdayken herhalde kimse artık toplama albümlerin yüzüne bakmıyordur diye düşünüyorum. Dünyanın farklı yerlerinden farklı müzisyenlerin mükemmele yakın bir sound ile canlı performansları gerçekleştirdikleri bu konser serisini izlemediyseniz hemen konuya vakıf olmak için YouTube'a bir sorun. Karşınıza çıkacaklardan ben sorumlu değilim. Eğer performans seyretmeyi seviyorsanız birkaç gününüzü ekran karşısında geçirmeye hazır olun; benden söylemesi!</span></div><div><span style="font-family: georgia;"><br /></span></div><div><span style="font-family: georgia;">Bu kadar dallanıp budaklandıktan sonra, gelelim French Cafe albümünün bizde bırakan izlerine. Çınar henüz minnoş bir bebekken ve ben ona henüz "çen büyyünçeee çen mi olacan?" diye abuklarken ve o bana gayet hayatın anlamını anlatırcasına bakarken Portekizce'den sonra sökeceği dilin Fransızca olacağını düşündürtecek kadar çok dinledik bu albümü. </span><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-L6rnzlWeEXY/XyF3scahlSI/AAAAAAAAGY4/Ja5YNbJ4lx8Ty2Dt-cc6gL2mbi1enW50wCLcBGAsYHQ/s239/indir.jpeg" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><span style="font-family: georgia;"><img border="0" data-original-height="211" data-original-width="239" src="https://1.bp.blogspot.com/-L6rnzlWeEXY/XyF3scahlSI/AAAAAAAAGY4/Ja5YNbJ4lx8Ty2Dt-cc6gL2mbi1enW50wCLcBGAsYHQ/s0/indir.jpeg" /></span></a></div></div><div><span style="font-family: georgia;"><br /></span></div><div><span style="font-family: georgia;">En sevdiğimiz ve dönüp dönüp dinlediğimiz şarkı kuşkusuz 1961 doğumlu Fransız müzisyen Stéphane Sanseverino'nun seslendirdiği "Mal o Mains" oluşmuştur. Hatta bizim bu parçaya ve albüme bu kadar çok taktığımız dönemlerde Çınar'ın babası İlker Görgülü, Bilal Karaman ile Gipsy Swing Band'de çalıyor ve haftada bir Alt'ta sahneye çıkıyor, sahnede de konuk solistler yer alıyordu. Sibel Köse'nin olduğu konserde İlker'in bu şarkıyı Sibel'e önermiş olduğunu da biliyorum. Manuş/Manouche müziğe ailecek koptuğumuz o günlerde bu parçanın enerjisi de bize müthiş gelmişti. </span></div><div><span style="font-family: georgia;"><br /></span></div><div><span style="font-family: georgia;">Albümdeki bir diğer parça ise benim ezber etmeye niyet ettiğim. Hemen her şakıda olduğu gibi ilk bölümünü ezberleyip ikinci bölümünü salladığım ve hiçbir zaman öğrenemediğim, söz ve müziği Serge Gainsbourg'a ait olan ve -herkes için kullanmayacağım bir tabir- sanatçının 1964 tarihli "Chez Les Yé- Yé" isimli 45'liğinin B yüzünün ilk parçası olan "Elaeudanla Teïteïa" isimli parçaydı. "French Cafe" albümünün 6. parçası olup hem bizim hem de Gainsbourg'un gözbebeği olan Jane Birkin tarafından seslendiriliyor. Şimdilik konuya ve "Şanslı bi çocuğun büyürken dinledikleri"ne ilişkin söyleyeceklerim bu kadar. Serinin üçüncü yazı da yolda ya da yayınladıysam hemen yan linkte. Parçalar ise hemen aşağıda.</span></div><div><span style="font-family: georgia;"><br /></span></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="font-family: georgia;"><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/qypT3JbUIL4" width="320" youtube-src-id="qypT3JbUIL4"></iframe></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="font-family: georgia;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="font-family: georgia;"><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/ddUSLqWf-Ww" width="320" youtube-src-id="ddUSLqWf-Ww"></iframe></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="font-family: georgia;"><br /></span></div><span style="font-family: georgia;"> </span></div><span style="font-family: georgia;"><br /></span><div><span style="font-family: georgia;"> </span></div><div><span style="font-family: georgia;"><br /></span></div><div><span style="font-family: georgia;"><br /></span></div><div><span style="font-family: georgia;"><br /></span></div><div><br /></div></div>Özge Ç. Denizcihttp://www.blogger.com/profile/05384007873885224734noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943150633541986242.post-11756975905264650772020-07-24T08:02:00.001-07:002020-07-24T08:02:45.756-07:00Şanslı bi' çocuğun büyürken dinledikleri no.1 <div class="separator"><div dir="ltr" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: left;" trbidi="on"><div style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: left;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-QE05WwhsaP4/Xxr1rtOyL8I/AAAAAAAAGYc/cEtkbpJ27p07GnOTHVtWL-10TvkLYplugCLcBGAsYHQ/s600/R-566566-1326282352.jpeg.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="531" data-original-width="600" src="https://1.bp.blogspot.com/-QE05WwhsaP4/Xxr1rtOyL8I/AAAAAAAAGYc/cEtkbpJ27p07GnOTHVtWL-10TvkLYplugCLcBGAsYHQ/s320/R-566566-1326282352.jpeg.jpg" width="320" /></a></div>Her türden müzikle haşır neşir olan bir çocuğun hangi/nasıl albümlerle büyümüş olduğunu sizinle paylaşmak biraz da kendi hafızamı diri tutmak için ne kadar süreceğini bilmediğim bir seriye de başlamak istedim. Bir çocuğun büyürken maruz kaldığı müzikler tıpkı oynadığı oyuncaklar gibi onun karakterinden, şekillenmekte olan yaşam biçimine kadar hayatının önemli bir kısmına etki edecektir diye düşünüyorum ki bu düşüncemde de yalnız olmadığımı biliyorum. Konu hakkında yüzlerce makale ve hatta kitaba denk gelebilir, müziğin çocuklar üzerindeki etkisini uzman görüşlerinden de okuyabilirsiniz. </div><div style="text-align: left;">Bunlardan ilki kendi arşivimde bir sebeple bulunan Putumayo'nun "Brazilian Lullaby" albümüydü. Hastaneden eve sonra da kendimize geldiğimiz gibi o albümü CD çalara koyduk ve uzunca bir süre de sürekli çaldık. Hatta bir ara Çınar'ın Türkçe'den önce Portekizce'yi sökeceğini bile düşünüyordum.</div></div></div><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><div style="text-align: left;"><br /><br /></div></div><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<br /> "Brazilian Lullaby" 1999 yılında Putumayo serisinin bir albümü olarak kulaklarımıza çalınıyor. Farklı müzisyenlerden derleme bir çalışma olarak ortaya çıkan albümü bugünlerde internet ortamında bulmak birkaç yıl öncesinde mümkün olsa da şu anda mümkün görünmüyor. Ne kadar uğraşsam da albümün tamamına ne yazık ki stream ulaşamadım. En azından ben bulamadım. Yine de albüm hayatımızda çok büyük bir öneme sahip olduğu için buraya yazmak istedim. Eğer albümü siz bulursanız lütfen aşağıdaki yorumlara yazın ricasında bulunacağım. Bunu da herhalde bize çok görmezsiniz değil mi sevgili okur? </div><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br /></div><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">Gelelim albümde en çok aklımızda kalan parçaya, Monica Salmaso'nun söylediği "Soneca". Parça, "Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler" isimli peri masalından esinlenerek yazılmış. Albüm kapakçığına göre parça ilk olarak 1994 yılında Puabrazil tarafından basılan "Cançoes de Ninar" albümünde yayınlanmış. Parçanın müziği Rodolfo Stoeter sözleri ise Engar Poças'a ait. </div><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br /></div><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">Bu kadar teknik bilgiden sonra parçanın ve albümün bizim için yerinin ayrı olduğunu da bir kez daha söylemiş olayım. </div><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br /></div><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-3cFRCtpl4kY/Xxmue_YkMHI/AAAAAAAAGX4/KqRNFOf_U3Ab-RmbZ8sACaVHx6291ggEQCLcBGAsYHQ/s600/R-566566-1326282359.jpeg.jpg" style="clear: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="484" data-original-width="600" src="https://1.bp.blogspot.com/-3cFRCtpl4kY/Xxmue_YkMHI/AAAAAAAAGX4/KqRNFOf_U3Ab-RmbZ8sACaVHx6291ggEQCLcBGAsYHQ/s320/R-566566-1326282359.jpeg.jpg" width="320" /></a><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">"Putumayo da ne?" diyenler için linkini aşağıya bırakıyorum. Zira kendileri dünyanın toplama albüm yapan en iyi müzik label'larından olmanın yanı sıra Sziget Avrupa'nın büyük festivallerinde kurulan alternatif sahnelere ismini de veren bir prodüksiyon şirketi. Serinin ikinci yazısında da yine Putumayo'nun bir başka albümünden bahsedeceğimi de yazmadan etmeyeyim.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><a href="https://www.putumayo.com/">https://www.putumayo.com/</a> </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/bIgurjfmSTA" width="320" youtube-src-id="bIgurjfmSTA"></iframe></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><br /></div>
Özge Ç. Denizcihttp://www.blogger.com/profile/05384007873885224734noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943150633541986242.post-26572950085685207152020-07-16T03:20:00.001-07:002020-07-16T03:23:06.305-07:00Dünya liginde müziğiyle, Helak<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal;">
<span class="s1" style="font-kerning: none;">Oldukça uzun zamandır metal dinlemediğimi söyleyerek başlayayım ve katlanmakta olduğumuz şu sıcak günlerde soğuk duş etkisi yarattığını hissettiğim bir albümün çıktığını da duyurmuş olayım: 2018 yılında kurulan “Helak”ın yeni albümü “Heritor”. Metal müzik lise yıllarından beri kadrajımda değildi. Ama bu albümü anlamak için “sıradan” bir metal dinleyicisi olmak gerekmiyor. Zira yaptıkları müziğin içindeki deneysellik de benim albüme kulak kabartmama sebep olan etmenlerden.<span class="Apple-converted-space"> </span></span></div>
<div class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; min-height: 12px;">
<span class="s1" style="font-kerning: none;"></span><br /></div>
<div class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-tuABoH-s66E/XxAhFJ1Q36I/AAAAAAAAGXk/f18RL6X_OuY4zs7igmSOu-1ffp7Xg8dLACLcBGAsYHQ/s1600/indir.jpeg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="225" data-original-width="225" src="https://1.bp.blogspot.com/-tuABoH-s66E/XxAhFJ1Q36I/AAAAAAAAGXk/f18RL6X_OuY4zs7igmSOu-1ffp7Xg8dLACLcBGAsYHQ/s1600/indir.jpeg" /></a><span class="s1" style="font-kerning: none;">Grup, 2018 yılında gitarist Moklich ve davulcu Onur Başkurt tarafından kurulmuş. 2019’da ise Onur Meriç’in bas gitar ve vokaliyle katıldığı grup bugünkü şeklini almış. Yalnız İlk albüm “Inferno”da vokalde Yunus Kasil’i duyuyoruz. O zaman henüz O. Meriç gruba dahil değilmiş.<span class="Apple-converted-space"> </span></span></div>
<div class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; min-height: 12px;">
<span class="s1" style="font-kerning: none;"></span><br /></div>
<div class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal;">
<span class="s1" style="font-kerning: none;">Onur B. ve Moklich’in bir araya gelmesi müzikle değil, görsel sanatlar üzerinden olmuş. Onur B. Moklich ile bir albüm kapağı tasarımı işi için bir araya gelmişler. Derken Moklich ile Onur B. birlikte müzik yapmaya karar verip küçük küçük stüdyolarda doğaçlama session’lar yapmaya başlamışlar. Böylelikle ilk albüm fikirleri de etrafa saçılmaya başlamış ve kolları sıvayıp girişmişler. İlk albümün kapak tasarımı Zezeah’a ait. İkinci albüm kapağı tasarımında ise Yağız Gülseven’in imzasını görüyoruz.<span class="Apple-converted-space"> </span></span></div>
<div class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; min-height: 12px;">
<span class="s1" style="font-kerning: none;"></span></div>
<div class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal;">
<span class="s1" style="font-kerning: none;">Grubun bu tür müzik yapma motivasyonu, işin deneysel olma kısmından ve ülkede pek de yapılmayan bir tür olmasından geliyor. Yani gündeme bu türün alınması ihtiyacından. Doom Metal ve Hardcore Punk tavrını taşıyan Sludge Metal’i de albümleriyle birlikte gündemimize oturtuyorlar.</span></div>
<div class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; min-height: 12px;">
<span class="s1" style="font-kerning: none;"></span><br /></div>
<div class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal;">
<span class="s1" style="font-kerning: none;">Parçaları genel olarak Moklich’in getirdiği temalar üzerinden kayıt yapılarak ve düzenleme fikirleriyle ortaya çıkıyor. Sözler bir takım alıntılarla oluşturuyor. İlk albümde özellikle bunu görebiliyoruz. Örneğin film sampler’larını ilk albümde duymak mümkün.</span></div>
<div class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; min-height: 12px;">
<span class="s1" style="font-kerning: none;"></span><br /></div>
<div class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal;">
<span class="s1" style="font-kerning: none;">Onur Meriç’in de dahil olduğu ikinci albümde ise Onur M.’in sözlere katkısı olmuş. Hatta sonbahar ya da kışa doğru çıkacak albümde özellikle Onur M.’ten daha fazla söz olacağının da altını çizelim.<span class="Apple-converted-space"> </span></span></div>
<div class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; min-height: 12px;">
<span class="s1" style="font-kerning: none;"></span><br /></div>
<div class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal;">
<span class="s1" style="font-kerning: none;">Karantina döneminde grup Onur B.’un ve Moklich’in birlikte zaman geçirmesine engel olamamış olsa da şehir dışında yaşayan Onur M. aralarına katılamamış. Moklich ve Onur B. ise sadece evde bir takım bilgisayar işlerini halledebilmiş ve ev kayıtları yapabilmişler.</span></div>
<div class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; min-height: 12px;">
<span class="s1" style="font-kerning: none;"></span><br /></div>
<div class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal;">
Helak'ın dünya liginde müzik yapmakta olduğu buraya not edeyim. Tam da bu sebeple yurtdışı dinleyicisinin ilgisini çoktan çekmiş. </div>
<div class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal;">
<br /></div>
<div class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal;">
<span class="s1" style="font-kerning: none;">Biraz önce de bahsettiğim gibi 3. albüm hazırlık aşamasında… Parçalar da yavaş yavaş oluşuyor ve hatta önemli bir kısmının demosu hazır… Merakla bekliyor ve bu deneyimin bir parçası olmak için can atıyoruz. <span class="Apple-converted-space"> </span></span></div>
<div class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal;">
<br /></div>
<div class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; min-height: 12px;">
<span class="s1" style="font-kerning: none;"></span><br /></div>
<div class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; min-height: 12px;">
<span class="s1" style="font-kerning: none;"></span>Müzikle iyileşiyoruz yazı dizisine konuk olan sevgili Özge Ürer de bize Helak'ın "Akkor" isimli parçasını önermişti. Aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. </div>
<div class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; min-height: 12px;">
<br /></div>
<div class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; min-height: 12px;">
<a href="https://ozgecdenizci.blogspot.com/2020/04/muzikle-iyilesiyoruz-no-25.html">https://ozgecdenizci.blogspot.com/2020/04/muzikle-iyilesiyoruz-no-25.html</a></div>
<div class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; min-height: 12px;">
<br /></div>
<div class="p2" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; min-height: 12px;">
<span style="font-family: "helvetica neue";"><iframe allow="encrypted-media" allowtransparency="true" frameborder="0" height="380" src="https://open.spotify.com/embed/album/1CQ7TzEVQhDf43K8iKJIln" width="300"></iframe></span></div>
<div class="p2" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; min-height: 12px;">
<span style="font-family: "helvetica neue";"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/XXd-u2VzV9A/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/XXd-u2VzV9A?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<div class="p2" style="font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; min-height: 12px;">
<span style="font-family: "helvetica neue";"><br /></span></div>
<div class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-size: 11px; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal; min-height: 12px;">
<br /></div>
</div>
Özge Ç. Denizcihttp://www.blogger.com/profile/05384007873885224734noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943150633541986242.post-76729714239135316232020-06-06T03:59:00.000-07:002020-06-06T04:00:07.504-07:00Karantina günlerinde müzik söyleşileri no.4<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="p1" style="font-stretch: normal; line-height: normal;">
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div class="p1" style="font-stretch: normal; line-height: normal;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-hCw_oOTlnRQ/Xtt0HAB3bBI/AAAAAAAAGV0/w-P0go96BeAHd9bqEg5H3roC32_LwLHrACLcBGAsYHQ/s1600/indir.jpeg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" data-original-height="168" data-original-width="300" src="https://1.bp.blogspot.com/-hCw_oOTlnRQ/Xtt0HAB3bBI/AAAAAAAAGV0/w-P0go96BeAHd9bqEg5H3roC32_LwLHrACLcBGAsYHQ/s1600/indir.jpeg" /></a></div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">12 Haziran’da yeni teklisi ‘’İki Damla’’ Universal Müzik tarafından yayınlanacak olan, geçtiğimiz aylarda da “Dilber” isimli teklisiyle karşımıza çıkan, müzisyen ve tonmaister Denizer ile karantina günlerinde söyleştik. <br /><br /><br /><b>Muzaffer Çorlu ile gitara başlamışsın… O dönemleri biraz anlatır mısın?</b><br /><br />Lise son sınıfta başladım gitar çalmaya, ben bas gitar çalmak istiyordum aslında, Jason Newsted hayranıydım ama “Mutlaka klasik gitarla başla’’ zorlamasıyla klasik gitar kursuna yazıldım. O zaman Muzaffer Hoca yurtdışından yeni gelmişti, benim şansıma oldu ve bana gerçekten sevdirdi klasik gitarı. Sonra rahmetli René Macaroğlu ile caz armonisi ve düzenleme çalıştım üniversite yıllarında. Benim aklım hep şarkı yazımındaydı, enstrüman çalımı üzerine yoğunlaşmadım pek diyebilirim<br /><br /><b><br />Point Blank Music School ve Morley College’de de ses mühendisliği eğitimin var. O nasıl bir deneyimdi?</b><br /><br />Her iki okul da müthiş deneyimdi benim için. Özellikle Point Blank Music School bana miks ve mastering için yol haritası verdi. <br /><br /><b>Peki ya Türkiye ve yurtdışı müzik öğrenimi maceralarını karşılaştıracak olsak ne gibi </b></span><b style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">farklılıklardan bahsedebilirsin?</b><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-V2YSa4sttOM/Xtt0JXRt1WI/AAAAAAAAGV4/H6LE2vk68Dw8PIFxf3H6_Vc4aQfRMJc1ACLcBGAsYHQ/s1600/live-7.jpg" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em; text-align: center;"><img border="0" src="https://1.bp.blogspot.com/-V2YSa4sttOM/Xtt0JXRt1WI/AAAAAAAAGV4/H6LE2vk68Dw8PIFxf3H6_Vc4aQfRMJc1ACLcBGAsYHQ/s320/live-7.jpg" /></a></div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br />Londra’da müzik çok daha büyük bir endüstri ve doğal olarak bu konuda uzman yetiştiren eğitim kurumları daha tecrübeli. En büyük fark bence spesifik konularda eğitim alabilmeniz. Pek çok atölye etkinlikleri oluyor, hafta sonu katılabileceğiniz ya da kısa süreli kurslar var. Ses mühendisliğinin birkaç uygulama alanı var; örneğin “canlı konser” ve “stüdyo mühendisliği” iki ayrı disiplin. Sadece stüdyo mühendisliği yapacak bir kişi ile canlı konserlerde çalışacak kişilerin öğrenmesi gereken farklı konular var. Bunlar için özel olarak dizayn edilmiş kurslar, atölyeler olması bir avantaj. Türkiye de ses mühendisliği daha yeni gelişmeye başladığı için, talep arttıkça bu tarz eğitimlerin de artacağını düşünüyorum.<br /><br /><b>Asıl ismin Denizer değil, değil mi?</b></span><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /><br />Evet, Deniz derseniz de dönüp bakarım ama alıştım artık.<br /><br /><b>Kuytu ile bir albüm yaptın. Grup süreci nasıldı?</b> <br /><br />Kuytu ile 2015’te yayınladık ilk albümü. Zor bir süreç grup olmak ve bunu koruyabilmek. Nitekim ilk albümden sonra grup elemanlarında değişiklik oldu, şimdi farklı bir kadro ile devam ediyoruz. Bu senenin başında 4 şarkıdan oluşan bir EP yayınladık bağımsız olarak. <br /><br /><b>Hala devam ediyor musun gruptan birileriyle?</b><br /><br />İlk kadrodan Gökçe Kölüksüz, davulcumuz ve ben varım. Gitaristimiz ve basçımız değişti. Kuytu ile devam ediyoruz, önümüzdeki günlerde bir araya geleceğiz. Yeni şarkılar var hazırda zaten.<br /><br /><b>“Dilber”den bahsedelim. Şarkı nasıl ortaya çıktı?</b><br /><br />Her şarkım gibi. Bir hikaye geldi aklıma onu takip ettim. Ben şarkılarda genelde hikaye anlatıcısı konumundayım, başımdan geçen şeyleri yazmıyorum. Bazen de bir melodi çıkıyor onu takip ediyorum, bir hikaye anlattırıyor bana. …</span><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /><b>Kimlerle çalıştın şarkıda? Kayıt aşaması vs…</b><br /><br />Davulda Gökçe vardı, bas gitarda Payam Ghasemi, gitarları ben çaldım. Salih Korkut Peker cümbüşü ile katldı şarkıya, Mustafa Kılıç ve Ferhan Filik perküsyonlarda eşlik etti. Düzenleme, kayıt ve miksi bana ait, mastering Evren Göknar tarafından yapıldı. </span><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><b>Türkiye’de tonmaister olmak nasıl? Biraz bu deneyimlerinden bahseder misin? </b></span><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /><br />Türkiye de henüz çok bilinen bir meslek grubu değil açıkçası. Daha gruplar bile yeni yeni farkına varıyor ses mühendisinin öneminin. Eskiden çaldığınız mekandaki barmenin ses mühendisliğine soyunduğu günlerden ses mühendisinin grup elemanına dönüşen, grupla beraber konserlerden stüdyo kayıtlarına kadar beraber hareket ettiği bir anlayışa doğru ilerliyoruz. Endüstri geliştikçe, rekabet işin içine girdikçe ses mühendisliği ve doğal olarak çevrenizde duyduğunuz müzik daha tatmin edici bir hale gelicek. Bu da müzik dinleyen, müzik satın alan kişilerin beklentilerini yükseltmesiyle ulaşabileceğimiz bir durum. Eğer bir albümün miksi teknik açıdan yetersiz haldeyken bile hit olabiliyorsa ya da gittiğiniz konser mekanında ses sistemi yetersiz olduğu halde içip eğleniyor ve şikayet etmiyorsanız ses mühendisinin yaratabileceği rekabet unsurundan söz edemeyiz. Türkiye’de benim bir ses mühendisi olarak karşılaştığım en sık sorun yetersiz akustik dizayn ve ekipmanlara sahip konser mekanları. <br /><br /><b>Covid günleri nasıl geçiyor?</b><br /><br />Herkes gibi yeni normalimize adapte olmaya çalışarak geçiyor, genelde stüdyodayım zaten. <br /><br /><b>Pandemi süreci seni nasıl etkiledi?</b><br /><br />Zamanımın çoğunu stüdyoda geçirdiğim için izolasyona alışığım aslında ama spor yapamamak, deniz kenarı ve parklardan, temiz havadan uzak kalmak herkes gibi benim de en zorlandığım şey oldu bu süreçte.<br /><br /><b>Önümüzdeki süreçte neler yapacaksın?</b><br /><br />12 Haziranda 2. Teklim çıkıcak, ismi ‘’İki Damla’’ yine Universal Müzik etiketiyle digital olarak yayınlanacak. Yazın ne getireceğini, bundan sonra nasıl ilerleyeceğimizi ve müziğin yeni normaldeki yerini hep birlikte bekleyip göreceğiz diye düşünüyorum. <br /><br /> </span></div>
<div class="p2" style="font-stretch: normal; line-height: normal; min-height: 14px;">
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><iframe allow="encrypted-media" allowtransparency="true" frameborder="0" height="380" src="https://open.spotify.com/embed/track/2JWy3wfJpMlgXK6aEyC74p" width="300"></iframe></span><br />
<div style="font-family: arial; font-size: 12px;">
<br /></div>
</div>
</div>
Özge Ç. Denizcihttp://www.blogger.com/profile/05384007873885224734noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943150633541986242.post-79105505823149342912020-05-13T03:17:00.000-07:002020-05-13T03:17:57.681-07:00Müzikle iyileşiyoruz no. 55<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Bugün asla unutmamamız gereken, </span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-v6iRgEC-OOo/XrvIJbbpGOI/AAAAAAAAGUk/fukhWsOZJ0MkRqlJdSjAZFZRek_QGpylQCLcBGAsYHQ/s1600/537b5682d681c018ec5291fe.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" data-original-height="225" data-original-width="450" height="160" src="https://1.bp.blogspot.com/-v6iRgEC-OOo/XrvIJbbpGOI/AAAAAAAAGUk/fukhWsOZJ0MkRqlJdSjAZFZRek_QGpylQCLcBGAsYHQ/s320/537b5682d681c018ec5291fe.jpg" style="cursor: move;" width="320" /></a></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">unutursak yüreğimizin kurayacağı günlerden biri. Sayılarla aranız iyi olmasa bile unutmamamız gereken bir sayı: 301! Bugün günlerden Soma. Hani o sedye kirlenmesin diye çizmelerini çıkarmayı düşünen madencinin hatırlanma günü. Hani o Yusuf Yerkel'in madenciye tekme attığı ve attığı tekme sonucu ayağının incinmesi sebebiyle tekme attığı kişinin 543 TL ceza aldığı gün (filmde görsem inanmam, ama oldu işte). Bugün günlerden 301 kişinin katledilişini izlediğimiz gün. Aileleriyle birlikte binlerce insanın etkilendiği korkunç bir gün bugün. Kaza değil katliamın yaşandığı bir gün. Sorumsuzluk, denetimsizlik, adaletsizlik, hukuksuzluk hatta ahlaksızlığın kutsandığı gün bugün. </span><br />
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Daha fazla konuyla ilgili yazmak istemiyorum. Ailemin önemli bir kısmının madenci olduğunu düşündüğümde zaten tüylerim birinci derecen diken diken oluyor. Keşke o dikenleri konunun sorumlularına batırabilsem diye bile düşünüyorum. Ama hissetmezler...</span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Günün şarkılarından biri <a href="https://www.birikimdergisi.com/guncel/753/dunyayi-yeniden-insa-etmenin-yolu-muzik">Pete Seeger</a> imzasını taşıyor: "If I Had a Hammer" (Çekicim Olsaydı Eğer).</span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Gelelim şarkıya, Pete Seeger ve Lee Hays tarafından 1942 yılında yazılan parça 1962 yılında popülerliğine Pete, Paul, Mary'nin aynı adlı albümüyle kavuşuyor. Ancak parça en çok Trini Lopez yorumuyla bilinir ve tanınır oluyor. Hatta bu kayıt Grammy'de "En İyi Folk Kaydı" ve "En İyi Vokal Grubu Performans" ödüllerini alıyor. Bu parçayı seçme sebebim Segger'ın parçayı özellikle maden işçilerine söylemesi. </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Bilindiği kadarıyla şarkı ilk olarak Pete Seeger ve Lee Hays tarafından 3 Haziran 1949'da St. Nicolas Arena'da Smith Act yasasını ihlal ederek Hükümeti devirmekle suçlanan ABD Komünist Parti liderlerine destek amaçlı düzenlenen konserde seslendiriyorlar. </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Şarkı onlarca kez farklı müzisyenlerce de yorumlanıyor. Bunlardan biri Victor Jara'yken diğeriCem Karaca... Hatta şarkı yakın zamanda Türk televizyon kanallarında yayınlanan yarışma programlarından birinde soru olarak bile çıkmış. </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Cem Karaca parçayı 4 Nisan 1964 yılında radyo programında canlı olarak seslendiriyor. Programın sunucusu (sanıyorum ki aslında canlı bir sahne şovunun radyodaki yayını) Karaca'yı Toto Karaca'nın oğlu olarak takdim ediyor. </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Umut, kardeşlerimizin arasında söyleyeceğimiz sevginin şarkısında!</span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Umut, maden ocaklarında kazma sallayanların haklı direnişlerinde!</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/q6xBQ-EwXn8/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/q6xBQ-EwXn8?feature=player_embedded" width="320"></iframe></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<iframe allow="encrypted-media" allowtransparency="true" frameborder="0" height="380" src="https://open.spotify.com/embed/track/6R9LiK1WhfnTvFsVfusdQl" width="300"></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/D2h_ETDoTys/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/D2h_ETDoTys?feature=player_embedded" width="320"></iframe><br />
<br />
<b><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">If I Had a Hammer</span></b></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br />If I had a hammer,<br />I’d hammer in the morning<br />I’d hammer in the evening,<br />All over this land.<br />I’d hammer out danger,<br />I’d hammer out a warning,<br />I’d hammer out love between my brothers and my sisters,<br />All over this land.<br />If I had a bell,<br />I’d ring it in the morning,<br />I’d ring it in the evening,<br />All over this land.<br /><br /><br />I’d ring out danger,<br />I’d ring out a warning<br />I’d ring out love between my brothers and my sisters,<br />All over this land. <br />If I had a song,<br />I’d sing it in the morning,<br />I’d sing it in the evening,<br />All over this land.<br />I’d sing out danger,<br />I’d sing out a warning<br />I’d sing out love between my brothers and my sisters,<br />All over this land.<br />Well I got a hammer,<br />And I got a bell,<br />And I got a song to sing, all over this land.<br />It’s the hammer of Justice,<br />It’s the bell of Freedom,<br />It’s the song about Love between my brothers and my sisters,<br />All over this land.<br /><br /><br />It’s the hammer of Justice,<br />It’s the bell of Freedom,<br />It’s the song about Love between my brothers and my sisters,<br />All over this land.</span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Bir diğer parça ise yaşamak için ölüm orucunda olduğunu söyleyen ve alnımızda kara bir leke olarak kalacak, İbrahim Gökçek'in de anısına bir Grup Yorum şarkısı: "Medenciden". Şarkı ilk olarak 1991 yılında Kalan Müzik tarafından kaset formatında yayınlanan "Dünden Yarına, Türküler Susmaz Halaylar Sürer" kayıt altına alınıyor. Yine grubun 1998 yılında, Kalam Müzik tarafından yayınlanan "Yürek Çağrısı" albümüne de ekleniyor. Parçayı son olarak, Grup Yorum'un 2000 yılında yine Kalan Müzik tarafından yayınlanan "Seçmeler, 15. Yıl" albümünde de dinleyebiliyoruz. </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><iframe allow="encrypted-media" allowtransparency="true" frameborder="0" height="380" src="https://open.spotify.com/embed/track/32laO3rOSDHa0J4O4PkH2L" width="300"></iframe></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><b><br /></b></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/qzDBD7XKYuQ/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/qzDBD7XKYuQ?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><b><br /></b></span></div>
<br /><br /><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif;"><b>Madenciden</b><br /><br />İndim maden ocağına kara elmas diyarına<br />Yeryüzü sıcak olsun diye dost<br />Yıllar boyu kazma salladım suskunca bu zindanda<br />Çocuklarım gülsün diye dost<br />Oysa bizim evde gülen yok<br /><br /><br />Yıllar boyu kazma salladım suskunca bu zindanda<br />Çocuklarım gülsün diye dost<br />Oysa bizim evde gülen yok<br /><br /><br />Yürü derler yürü derler açlığa yürü derler<br />Kara elmas tabut olmuş gerekirse ölün derler<br />Günü gelir utanmadan ağlaşana gülün derler dost<br />Yalanlara artık sabrım yok<br /><br /><br />Yürü derler yürü derler açlığa yürü derler<br />Kara elmas tabut olmuş gerekirse ölün derler<br />Günü gelir utanmadan ağlaşana gülün derler dost<br />Yalanlara artık sabrım yok<br /><br /><br />Bugün maden ocağına kara elmas diyarına<br />İnmedik selam olsun sana dost<br />Ölesiye ışık hasretiyle solmuş bu yüzlere<br />Grev grev güneş doğmuş dost<br />Artık kaybedecek bir şey yok<br /><br /><br />Ölesiye ışık hasretiyle solmuş bu yüzlere<br />Grev grev güneş doğmuş dost<br />Artık kaybedecek bir şey yok<br /><br /><br />Yeraltında ezilenler yeryüzüne seslenirler<br />Madenler bizim derler gerekirse ölüm derler<br />Günü geldi grev derler<br />Günü geldi grev derler dost<br />Artık kaybedecek bir şey yok<br /><br /><br />Yeraltında ezilenler yeryüzüne seslenirler<br />Madenler bizim derler gerekirse ölüm derler<br />Günü geldi grev derler<br />Günü geldi grev derler dost<br />Artık kaybedecek bir şey yok<br /><br /><br />Yerin derinliklerinden geldiler<br />Ellerinde susmak bilmeyen bir yeraltı güneşiyle<br />Ne kadar diplere bastırılsa<br />O kadar boğulmak bilmez yankısıyla yüreklerinin<br />Ağır ağır geldiler<br />Sonra her gün geldiler artarak geldiler<br />Kadınları çocukları ve alkışlarıyla<br />Yoğurt mayalar gibi geldiler<br />Pişkin ekmekleri bölüp de paylaşır gibi<br />Su gibi ateş gibi<br />Her gün yeni ağızlar eklendi ağızlarına<br />Yeni yollarla tanıştı ayakları<br />Her gün yeni kabuklar çatladı<br />Yeni kulaklar işitmeye başladı söylediklerini<br />Bir kent oldular sonunda<br />Ve adını değiştirdiler ülkenin<br /></span></div>
</div>
</div>
Özge Ç. Denizcihttp://www.blogger.com/profile/05384007873885224734noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943150633541986242.post-21323639654018173092020-05-11T15:19:00.002-07:002020-05-11T15:19:54.160-07:00Müzikle iyileşiyoruz no. 54<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"></span><br />
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-BRQXNcGyrzQ/XrnO-TXp0VI/AAAAAAAAGUY/K_QDg2opBrwHd0v0-2Mt__Y6d17wmYOZgCLcBGAsYHQ/s1600/IMG_3825.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1387" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-BRQXNcGyrzQ/XrnO-TXp0VI/AAAAAAAAGUY/K_QDg2opBrwHd0v0-2Mt__Y6d17wmYOZgCLcBGAsYHQ/s320/IMG_3825.jpg" width="277" /></a><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Bazı kitaplar başucunda durur, bir niyet tutar sayfayı aralarsın. Karşına çıkanı hayatına yediririsin. Aynı kızarmış ekmeğe sürülen eriyen tereyağa tereyağ eklemek gibi olur. Sonrasında salça mı yoksa bal mı süreceğine kendin karar verirsin. Oruç Aruoba başucu yazarlarımdandır benim. Bütün bunalımlarımlarımı, bulantılarımı dindirir bazı bazı. Bugün niyet bile tutmadan araladım "De ki İşte"yi. Sonra binbir çeşit yüzleşme çıktı karşıma. "Yaşamında yapılabilecek her şey tükendiğinde ya da hiçbir şey yapamayacak duruma düştüğünde, yazarsın – ancak da o zaman yazabilirsin: Yazabilmen, yapabileceklerinin tükenmesi; senin, hiçbir şey yapamayacak duruma düşmen olacak. Hiçbir şey yapamıyorsan, yazarsın ancak da, o zaman…" Yapacak tonlarca şeyim var(dı) elbette. Yazmak ve onların herbirinin ardına parça paylaşmak sizden çok kendimi sağaltmak için yaptığım bir eylem(di). Çoğu zaman sordum "Bırakmalı mıyım?" diye dış sesler de iç sesler de bırakma dedi. Sahi yapacak bir şeyim yok muydu da yazıyordum. Yapacak başka bir şeyimiz kalmadı mı? </span><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br />Konuyu buradan genele evriltmek istiyorum. Fark ettiniz mi son zamanlarda çok güzel bekliyoruz. Sadece bekliyoruz. Belki birilerinin bize "Bitti, tamam, her şey normale dönecek" demesini bekliyoruz. Auschwitz'de bekler gibi bekliyoruz. Hanginiz SS subayı hangimiz esir belli değil ama bekliyoruz. Gezi'de umudun yanında biber gazını bekler gibi bekliyoruz. Önümüze kapsül düşte onu geri atacak takatimiz bile yok oysa. Ağa takılmış balık gibi bekliyoruz. Hayatta kalmak mı kalmamak daha iyi bilmediğimiz hallerimizle bekliyoruz. Kaygılar, anksiyeteler ve beraberinde bize armağan edilen her şeyimizle bekliyoruz. Aslında pandemiden önce de bekliyorduk. Ama neyi beklediğimizi bilmiyorduk. Beklediğimizin bile farkında değildik. "Yaşıyorduk çok şükür der gibi..." İçinizden bazıları uzaylı istilası bazıları da zombi saldırısı bekledi ve hala da bekliyor değil mi? Bunda çekinecek bir şey yok, açıkça söyleyebilirsiniz. </span><br />
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Bazılarımız ağını atmış takılacak avını bekliyor ki ona koza örüp uzunca bir süre ondan beslenip karnını doyurabilsin. Bazılarımız "kötülüklerin" sona ermesini bekliyor. Bazılarımız sınavların ertelenmesini, bazılarımız gitmek istedikleri o yere varacakları günü bekliyor, bazıları günlerinin dolmasını, bazılarımız ellerindeki işin nihayetlenmesini bekliyor, bazılarımız havanın kararmasını, bazılarımız aydınlanmasını bekliyor. Bu aralar hepimiz bekliyoruz. Geleceğinden emin de olsak gelmeyeceğini adımız gibi bilsek de sadece bekliyoruz. Ama hepimizin beklentisi eskisine nazaran düştü. </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Roland Barthes'ın "Bir Aşk Söyleminden Parçalar" da dediği gibi "<a href="https://1000kitap.com/kitap/bir-ask-soyleminden-parcalar--33338/alintilar">Bekleyiş bir büyüdür</a>". Arttırıyorum: Bekleyiş gölgedir.</span><br />
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /><br />Terhis mi olacağız tecrit mi bilmiyoruz. Sadece bekliyoruz. Kaderimizi muktedirin iki dudağının arasına bırakmış öylece bizim için kararlar verecek mercilerin lütuflarını bekliyoruz. </span></div>
</div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Özneye, kendime döneyim, ben de bekliyorum. Benim beklediğim bütün yazı boyunca hiç zikretmediğim bir bekleyiş. Benim bekleyişim 99. günün sonunda bitecek bir bekleyiş. Böyle bir yol seçtim bu defa kendime. Her zamankinden biraz daha farklı. Farklı bekliyorum bu sefer. </span></div>
<br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><i>"<a href="https://kemikkadin.tumblr.com/post/108020433653/bekleyi%C5%9F">Bir yüksek görevli, bir yüksek yosmaya tutkunmuş. Kadın, “Yüz gece boyunca bahçemde, penceremin altında bir tabureye oturup beni beklersen, senin olurum.” demiş. Ama doksan dokuzuncu gece, yüksek görevli oturduğu yerden kalkmış, taburesi koltuğunun altına alıp gitmiş</a>".</i></span><br />
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><i><br /></i></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Böyle de beklemiyorum aslında. Nasıl beklediğimi beklentimin sonuna vardığımda anlayacağım. O zamana kadar kendimce belirleyemediğim ama "akışta olmayı" niyet verdiğim biçimiyle bekleyeceğim. Bezelye ektiğim yerden mısır bitmesine şaşırdığım kadar şaşıracağım bir bekleyiş benimkisi. Hep sevdiğim gibi hayatın sürprizleriyle bekliyorum. Sadece zamanın hediyelerini sunmasını bekliyorum hep yaptığım gibi. O hayatımın en tuhaf güz gecesinde tam da bir şeyi beklerken bana sürpriz yapan otomatik çalma listesinin önüme çıkardığı şarkıdaki gibi bekliyorum. Belki de "Güz"ü... Ama Nazım'ın "Güz"ünü...</span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Umut bekleyişte mi, bilmem ama umut zamanını muktedirin iki dudağının arasına bırakmamakta biliyorum. Belki de beklemeden hayata dalmakta ya da sadece akışta olmakta. Ancak akan su tazeliğini korur. </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">(Şarkı hakkında bilgi veremeyecek kadar bekleyişteyim bugün, her günkünden daha fazla... Neyi mi? Yeniden ova kurbağalarının seslerini, o şarabı yeniden içeceğim günleri, yeniden o en mutlu olduğum yere gidebileceğim günü, yeniden o şarkının beni alıp derinlerime götüreceği anı, yeniden tam da kendim olabileceğim dakikaları ve artık sadece içimde var ettiğim onu?!?)</span><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">En beklentisiz yazımın sonu...</span><br />
<br /></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/gSDi65nXMMg/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/gSDi65nXMMg?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<br /><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif;">Güz<br />Günler gitgide kısalıyor<br />Yağmurlar başlamak üzre<br />Kapım ardına kadar açık bekledi seni<br />Niye böyle geç kaldın?<br /><br />Soframda yeşil biber, tuz, ekmek<br />Testimde sana sakladığım şarabı<br />İçtim yarıya kadar bir başıma<br />Seni bekleyerek<br />Niye böyle geç kaldın?<br /><br />Fakat işte ballı meyveler<br />Dallarında olgun, diri duruyor<br />Koparılmadan düşeceklerdi toprağa<br />Biraz daha gecikseydin eğer</span><br /><div class="separator" style="clear: both;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<iframe allow="encrypted-media" allowtransparency="true" frameborder="0" height="380" src="https://open.spotify.com/embed/track/2xTk8hyIGwSAWY0sg201Ed" width="300"></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
</div>
Özge Ç. Denizcihttp://www.blogger.com/profile/05384007873885224734noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943150633541986242.post-62195141786713893912020-05-11T08:03:00.001-07:002020-05-11T08:03:59.043-07:00Müzikle iyileşiyoruz no. 53<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-U3bHWE2w5eg/XrlopJiUIII/AAAAAAAAGUM/3bgNiPcs_pUGSmt2_EXKMk2ghVG1ojAagCLcBGAsYHQ/s1600/unnamed.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" data-original-height="240" data-original-width="333" height="230" src="https://1.bp.blogspot.com/-U3bHWE2w5eg/XrlopJiUIII/AAAAAAAAGUM/3bgNiPcs_pUGSmt2_EXKMk2ghVG1ojAagCLcBGAsYHQ/s320/unnamed.jpg" width="320" /></a><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Bugünkü yazımda biraz ekonomik davranıp az kelime ve cümle sarf etmeyi düşünüyorum. Eh çünkü her konuda tasarruf etmenin zamanı artık. Pandemi ile birlikte gelen dünya ekonomik krizi -ki aslında ekonomik krizlerin hepsi sanal ve sebebi kesinlikle ekonomik dağılımdaki eşitsizlikten kaynaklanıyor- hepimizi borç batağına sürüklemiş durumda. Üstelik bunlardan bahsetmek, doların kur değerini söylemek bile geçtiğimiz günlerde yasaklanmıştı sanki. </span><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Bildiğiniz ve hatta yaşadığınız konular hakkında daha fazla yazmama gerek olduğunu düşünmüyorum. Ha gözünüz aydın bu arada ekonominin can damarı AVM'ler açılıyormuş. Eh gidin de accık pis hava alın, iyi gelir. Ara sıra ziyaretime gelen öz annem Lilith Azrail'in AVM'lerin giriş ve çıkışlarında pusu kurmak için ekibini topladığını ve stratejiler belirlediğini anlatmıştı. Ona da Lucifer söylemiş. Eh dedikoduya inanmamak lazım tabi. </span><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Gelelim günün şarkısına, tatil yerleri yavaş yavaş dolduğuna, turizm mevsimi açıldığına, AVM'ler cıvıl cıvıl olmaya başladığına göre diyebiliriz ki "Ekonomi tıkırında". Günün şarkısı Timur Selçuk'tan "Ekonomi Bilmecesi". Artık parçayı açıp delirir misiniz yoksa kahvenizi elinize alıp köpüğünü höpürdeterek içerken borçlarınızı ödeyememenin müthiş rahatlığını mı hissedersiniz, size kalmış. Şarkıda da dediği gibi "Oyna vatandaş oyna"! </span><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Şarkı Timur Selçuk'un 1983 tarihli Balet Plakçılık etiketli "Dünden Bugüne" albümünün "A" yüzünün 4. parçası. </span><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Parça hakkında detaylı bilgiyi, müzik yazarı dostum Murat Meriç 12 Ağustos 2018 tarihinde Gazete Duvar'da yayınlanan "<a href="https://www.gazeteduvar.com.tr/yazarlar/2018/08/12/memleketimden-kriz-sarkilari-oyna-vatandas-oyna/">Memleketten kriz şarkıları: oyna vatandaş oyna!</a>"başlıklı makalesinde veriyor (ben tasarruf ede durayım siz Murat'ın ilgili yazısına göz atmayı ihmal etmeyin):</span><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">“Ekonomi Bilmecesi” adını taşıyor. Ankara Sanat Tiyatrosu’nun (AST) 1981-82 sezonunda sahnelediği Hans Fallada imzalı “Küçük Adam N’oldu Sana” başlıklı oyun için bestelenmiş. Oyunu Türkçeye kazandıran Yılmaz Onay, şarkının sözlerini de yazmış. Timur Selçuk yönetiminde İstanbul Oda Orkestrası tarafından seslendirilen “Ekonomi Bilmecesi”, 1983 yılında yayımlanan Timur Selçuk albümü “Dünden Bugüne” aracılığıyla kendini sahneden kurtardı, dinleyici karşısına çıktı ve yaygınlaştı". </span><br />
<span style="background-color: white; color: #505050;"><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></span>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Ayrıca, <a href="https://www.youtube.com/watch?v=lcrUnEbl40Y&index=2&list=PLOqqjXTKXvwZb_QY8y5yD952Wdl1Yh_HX">Arşiv Odası</a>'nın bu bölümünde, besteci, yorumcu ve orkestra şefi Timur Selçuk'la 1992'de yapılmış bir söyleşiyi dinleyebilirsiniz. </span><br />
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Umut "bu işten kimin kazandığı"nın farkında olmakta! </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/OTT8HrwlbIQ/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/OTT8HrwlbIQ?feature=player_embedded" width="320"></iframe></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<b><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Ekonomi Bilmecesi</span></b></div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br />Ekonomi tıkırında </span><br />
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Kriz var bunalım var </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Ekonomi tıkırında </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">İşveren zor durumda </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">İsçiyi bağrına basar </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Reva mı bu efendim </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Bunalım bundan doğar </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Demek ki ne yapmalı </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Paradan at bir sıfır </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Artsın öyle fiyatlar </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">İsçi fazla at gitsin </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">İşsizlik pahalılık </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Konjonktür enflasyon </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Milletçe fedakarlık </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Kriz bunalım derken </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Bilançoya bir baktık: </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Bu yıl iki misli kar </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Hayret su işe bak sen </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Nerden geldi bu karlar </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Kime gitti bu karlar </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Aman kimse sormasın </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Kim kazandı bu işten </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Aman kimse duymasın...</span><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<div class="separator" style="clear: both;">
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><iframe allow="encrypted-media" allowtransparency="true" frameborder="0" height="380" src="https://open.spotify.com/embed/track/5g3b41s6hFt1ry7LuMyycr" width="300"></iframe></span></div>
<div>
<br /></div>
</div>
</div>
Özge Ç. Denizcihttp://www.blogger.com/profile/05384007873885224734noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943150633541986242.post-25967093120389138232020-05-10T06:51:00.001-07:002020-05-10T07:38:45.785-07:00Müzikle iyileşiyoruz no. 52<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div style="text-align: left;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-N6sWVNc9Bi0/XrgF9BjR4yI/AAAAAAAAGUA/rP4ZbhiaymsiD7WenSa5f5hTmb_fCL7qACLcBGAsYHQ/s1600/image.png" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" data-original-height="1024" data-original-width="1024" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-N6sWVNc9Bi0/XrgF9BjR4yI/AAAAAAAAGUA/rP4ZbhiaymsiD7WenSa5f5hTmb_fCL7qACLcBGAsYHQ/s320/image.png" width="320" /></a><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Bugün size tazecik bir albümden bahsedeceğim. Galiba her yaptıkları yeni işi yazmayı prensip haline getirdim. Bu yüzden de yazmazsam eğer kendimi de bir tuhaf hissedeceğim. Gerçi "The Light" gözümden kulağımdan her nasılsa kaçmış. Bu sebeple kendimi affetmem uzun sürecek belli ki... </span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Daha önce albümleri "<a href="https://ozgecdenizci.blogspot.com/2018/05/su-akar-dabulandran-kim-baslamadan.html">Ay Ana</a>" (geçen yazının tekrarı olmasın diye lütfen linke tıklayınız) hakkında da yazdığım ikili Sumru Ağıryürüyen ve Orçun Baştürk'ten oluşan SO Duo'dan bahsediyorum.</span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">SO Duo'nun yeni albümü "Kırksabır" 8 Mayıs 2020 tarihinde, Bilgi Music Label etiketiyle yayınlandı. </span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Yalnız bu albüm kritiğine geçmeden önce SO Duo ile ilgili en tuhaf anımı sizinle paylaşmak istiyorum. Geçtiğimiz yaz, Palamutbükü'nde büyükçe bir yangın çıkmıştı. Bir kısım insanlar "gelmeyin" diğerleri "koşun yardıma" diye bağırıyorlardı. Neye inanacağımızı bilemediğimiz bir kısım arkadaş bir arkadaşımızın arabasına bindik ve yangına müdahale edebileceğimiz ekipmanımızı da alıp yangın yerine doğru yola çıktık. Bir anda arabada, (araba sahibinin parçayı bilmesi imkansızdı) "Ay Ana" albümünden "<a href="https://www.youtube.com/watch?v=gfpXDgPZZtI">Dağ Yanar</a>" parçası çalmaya başladı. İnanılmazdı. Çünkü gittiğimiz yer de dağ idi. Olayın şokunu atlatana kadar da dağa vardık. Yeni şoklara hazırdım artık... Ha yangın, evet, söndürüldü! Uzunca saatler uğraşlar sonucunda. Sonra içimizdeki dağlar yanmaya başladı o da başka bir yazının konusu olsun. </span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Minimalizm yine sanki bu albümün temelini oluşturuyor gibi. Doğaya dönüş, değişimi kabulleniş ve arkaik bir dolu öge albümün temelini oluşturmuş. Aynı biçimde Sumru'nun vokali de bu teoriyi doğrular nitelikte. Elektro-akustik müziğin temsili bir albüm olarak da yine karşımızda duruyor. Vokallerde kullanılan efektler, minimal altyapıları tamamlıyor. Öte taraftan bu albümde de yine Orçun'u Gürcistan halk çalgısı panduri çalarken duyuyoruz (herhalde bu çalgıyı Türkiye'de bağlamı dışında kullanan ve bunu da layığıyla yerine getiren tek isim Orçun). Albümün tamamında rahatsız edici bir huzur var. Yani albümü dinlemeye başladıktan sonra gözlerinizi kapattığınızda kabus da görebilirsiniz, huşu içinde harika bir rüya da... </span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Parçalardan bahsedeyim biraz, albümün ilk parçası "Arka Bahçe" efektli, pandurili, az sözlü, yer yer polifonik bir parça... Baharı bekleyen kış günleri tınısına geçmiş bir parça. Uykuyla uyanıklık arasında geçişken...</span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">İkinci parçanın sözleri 16. yüzyıl şairi "Fuzuli"nin gazelinin 1. ve 8. beyitlerinden alınmış. Bu parçada elektronik tınıları daha çok duyuyoruz, elbette Sumru'nun vokaliyle birlikte. </span></div>
<br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br />Dost bî-pervâ felek bî-rahm ü devran bî-sükûn<br />Derd çok hem-derd yok düşmen kavî tâli’ zebûn<br />Şâhid-i maksad nevâ-yi çeng tek perde-nişîn<br />Sâgar-i işret habâb-i sâf-i sahbâ tek nigûn<br /><br /><br />Dost ilgisiz, felek merhametsiz, dünya sükûnetsiz<br />Dert çok, dert ortağı yok, düşman güçlü, talih zayıf<br />Maksadımın şahidi çengin nağmesi gibi perde arkasında<br />İçki kadehi, şarabın saf kabarcığı gibi ters</span><br />
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Üçüncü parça "Bir Büyük Sükûn" 20. yüzyıl şairi Paul Valéry'nin "Nergis Konuşuyor"undan alınmış. Elektronikler ve yine minimal tınılar ile Sumru'nun efektli vokali parçayı oluşurmuş.</span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Dördüncü parça ne yalan söyleyeyim ki bu karamsar günlerde hem sözü hem de tınısıyla içimi aydınlatan albümdeki favori parçam oldu. Diğerlerinden bir parça ayrışıyor olması belki de bende bu etkiyi yarattı. Ya da belki de "Karanlık koyulaştıkça ışığa döndüğümüz" kesin olduğu içindir. Ritmik yapısı da armonik yapısı da değişimi, karanlıktan ışığa dönüşümüzü yerli yerinde anlatıyor. </span></div>
<div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Albüm kapak tasarımı da kayıtlar da Orçun Baştürk'e ait. Ev stüdyosunda kaydedilen albümin mastering'ini ise Cem Ömeroğlu yapmış. Eh bize de dinlemek düşüyor. </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Umut, "karanlık koyulaştıkça ışığa dönmekte"!</span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><iframe allow="encrypted-media" allowtransparency="true" frameborder="0" height="380" src="https://open.spotify.com/embed/album/5wc8LaYwkwoxXRfoCzriHN" width="300"></iframe></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<br />
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"> </span></div>
</div>
</div>
</div>
Özge Ç. Denizcihttp://www.blogger.com/profile/05384007873885224734noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943150633541986242.post-18689098719144992642020-05-09T08:27:00.002-07:002020-05-09T08:27:39.641-07:00Müzikle iyileşiyoruz no. 51<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-Rq6OgFN42Dw/XrbK6nZHKUI/AAAAAAAAGTs/V4uD8OTgUSg4fIA3HyawY8HsaJXEirihwCLcBGAsYHQ/s1600/ohQKBXNEEDTjKl7MGRGg8CQ7V8G8BwkrgxJeKaPs.jpeg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="600" data-original-width="900" height="213" src="https://1.bp.blogspot.com/-Rq6OgFN42Dw/XrbK6nZHKUI/AAAAAAAAGTs/V4uD8OTgUSg4fIA3HyawY8HsaJXEirihwCLcBGAsYHQ/s320/ohQKBXNEEDTjKl7MGRGg8CQ7V8G8BwkrgxJeKaPs.jpeg" width="320" /></a><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">"Annelik kutsal bir mertebe değildir" konulu Anneler Günü özel yazıma hoş geldiniz. </span><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif; text-align: center;">Kapitalizmin günden güne çöküşe geçmesine en çok sevinenlerden biri de benim. Toplumun üzerime yük ettiği benim ise kendi meşrebimce yapabildiğim anneliği sadece ve sadece çocuk kendine yetebilene kadar ona yardımcı olmaya çalışan bir asistanlık görevi olarak görüyorum. </span><br />
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-kdqiGcP-tGA/XrbLApl1ETI/AAAAAAAAGTw/leX-clRHFZsYD3xW40UFrn-EQnA9SXO0ACLcBGAsYHQ/s1600/EA8E85FF-765A-4B3E-AA28-6F80023ABEE2.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1278" data-original-width="720" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-kdqiGcP-tGA/XrbLApl1ETI/AAAAAAAAGTw/leX-clRHFZsYD3xW40UFrn-EQnA9SXO0ACLcBGAsYHQ/s320/EA8E85FF-765A-4B3E-AA28-6F80023ABEE2.JPG" width="180" /></a><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"></span><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></span>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></span>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Yazıyı yazmadan önce pek çok makaleye göz attım. Yalnız anne olmayı göze alamayan, toplum baskısına yenik düşen kadınların hikayelerinden anne olunca konunun derinliklerine inerek kendilerinden vazgeçen annelerin hikayelerine bir dolu annelik macerası okudum. Herbirinde ise kadınlığın harabeye dönmüş bir evden başka bir şey olmadığının altı çizilmişti. Başka bir yolu olmalı, oldurulmalı. </span><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Çocuk dünyaya gelirken yanına ne yazık ki kullanma kılavuzunu vermiyorlar. Yani neyle karşılaşacağınız konusunda bir fikriniz olmuyor. Zira içinizde büyümeye ve fetusluktan çıktığı andan itibaren aslında o bir birey. Çocuğumu (cinsel bir kimlik atfetmek istemediğim için çocuğum diyorum) ilk kucağıma aldığımda ona ve kendime söylediğim ilk cümle "Sen benden farklısın, ne ben sana ne de sen bana asla bağımlı olmamalıyız" oldu. Böylelikle onun farklı bir birey olduğunu kendime, ona ve bizi duyan etrafımızdaki herkese deklare etmiş oldum. Çünkü ben bunun yarasını nenelerimden miras almış, onlardan bağımsız bir birey olduğumu ispatlamak için erkenden özgürleşme yolunu seçmiş ve pek de kolay olmayan bir yolda yürümeyi kabul etmiştim (annem de benim gibi... Belki de bu kolektif kader hikayesini ilk kıran o olmuştur. Şükranlarımla...) Aslında değişimde olan olguların daha da hızlı değişmesini isteme hakkına sahiptim. Yaşam biçimi olarak da bunu seçtim. </span><br />
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-M44-5kqJ5ak/XrbKeIir6oI/AAAAAAAAGTk/xxFL4zUsOOggT1oPY_UufCW6A0zZqH5owCLcBGAsYHQ/s1600/anne.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="958" data-original-width="958" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-M44-5kqJ5ak/XrbKeIir6oI/AAAAAAAAGTk/xxFL4zUsOOggT1oPY_UufCW6A0zZqH5owCLcBGAsYHQ/s320/anne.jpg" width="320" /></a><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Toplumsal normların dışında önce hamile kalmış, sonra evlenmiştim. Üstelik kendi sosyal ortamım içinde evlilik fikrine en uzak kadın bendim. Çocuğun babasına gidebileceğini, yalnız anne olma fikrine hazır olduğumu söylemiştim. Ama o benimle birlikte bu deneyimi yaşamak istediği belki de beni sevdiği için "yoldaş"lık fikriyle ilişkimizi belediye memurları ve gereksiz bir dolu tanık önünde meşrulaştırdık. Geriye kalan hikaye başka bir yazının konusu. </span><br />
<br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Hiçbir kadının bir bebeği büyütmek için erkeğe ihtiyacı olmadığını düşünenlerdenim. Hatta zaman zaman erkek çocuktan daha çocuk olarak ayak bağı bile olabiliyor. Tabii ki istisnalar dışında. Öte taraftan, "<a href="http://www.5harfliler.com/bir-anne-cocuklarini-sevmek-zorunda-mi/">Babanın göstereceği tüm yanlış tavırların mazeretini toplum zaten baştan hazırlıyor. Ailesinin karnını doyuran, güvenliğini sağlayan erkekten beklenen ebeveynlik performansı zaten minimumda".</a> Ben bu konuda şanslı annelerdendim. İlk bebekliğinden itibaren çocuğumuzla yakından ilgilenen bir erkekle evliydim. Ama "sonsuza kadar mutlu yaşadılar" sadece bize anlatılan ve korku dolu masallara ait bir replikten ibaretmiş. <br /><br />İnsan evladı dünyadaki pek çok canlıdan çok daha aciz. Ayaklarının üzerine kalkması, kendi kendine beslenmesi için bile yılların geçmesi gerekiyor. Yalnız bu süreç sadece kadının yükümlülüğü olarak görüldüğünde sıkıntıları ardı ardına getiriyor. Çocuğun bağımsızlaşmasının da önüne geçiyor. Benim derdim biraz bu kısımla. Çoğu anne olan arkadaşım tarafından zaman zaman yadsındım yadırgandım. Ama hiçbir zaman çocuğumla olan ilişkim konusunda suçluluk duymadığımı şu anda bu satırları yazarken fark ediyorum. Çünkü anneliğin aslında bitmek bilmeyen bir vicdan azabı olduğunu herkes bilir. Sürekli "Ben nerede yanlış yaptım?" diye sorgulatır insana annelik. Dünyanın en iyi annesi diye bir şey bile yok. Geçmişten getirdiğimiz kodlar, o kodlarla mücadele evreleri bir yanan bir de annelik asla yan yana gelmeyeceğin insanlarla seni yan yana getiren bu anlamıyla da oldukça öğretici olan bir kimlik. Ancak kimlikten öte ne bir mertebe ne de apolet annelik. Ancak şunu söyleyebilirim ki annelik bitmek bilmeyen inanılmaz bir öğrenme süreci. Sürekli kendini tazelemek, toleransını yüksek tutmak gerekliliği duyduğun ama aynı zamanda da sınırlarını herkesten daha iyi çizmek zorunda olduğun bir süreç. </span><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Her Anneler Günü'nde aklıma Cumartesi Anneleri geliyor. Çocuğunun ölüsünü bile görmeye razı olan anneler. Sonra savaşta hayatını kaybeden çocukların anneleri. Bu savaş illa ki silahla yapılandan olmak zorunda bile değil üstelik. Bir mücadele sonucu kaybedilen hayatlardan ve yaşamak zorunda olan annelerden bahsediyorum. Burada da herhangi bir annelik durumunu kutsallaştırdığım var sayılmasın zira. Bir de her Anneler Günü'nde aklıma "Vatan sağolmasın!" diyen anneler geliyor. Yaşatacağız diye çocukların ölümüne sebep olan sisteminiz batsın diyorum her defasında. İstismara uğrayan çocukların annelerini düşünüyorum sonra. Çocuğunu korumak için şiddete maruz kalmayı göze almış olan anneler. Çocuk işçilerin, mülteci çocukların annelerini. İnanın bana bütün anneler çocukları için ölümü göze alır. </span><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Bu son derece içgüdüseldir. Ancak yumurtaları olan bir yılan saldırgan olur. Ancak yavruları olan bir domuz veya ayı saldırgandır. Annelik yüksek bir mertebe değil, doğanın neslini devam ettirmek üzere görevlendirdiği sıradan bir kimliktir. </span><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Anneliğin tanımı herhalde ki pandemiden sonra başka türlü tanımlanmaya başlamıştır. Eşleri ve çocuklarıyla aynı evde yaşamak zorunda olan kadının omuzlarındaki yük ister istemez daha da arttı. Kadın hiçbir şey yapmıyor olsa bile gün içindeki organizasyon şemasını çizme zorunluluğu bile kadını oldukça yoran bir iş. Sanırım bunu önceki yazılarımdan birinde gündeme getirmiştim. Bu süreçte yapılabilecek en iyi şey "amaaaan" deyip bir günlüğüne de olsa ev işlerini olası bir Marslı saldırısı için bekletmek yapılabilecek en akıllıca hareket olabilir. Hepimiz istirahatteyiz, evin işleri bir gün yapılmasa bir şey olmaz diyor anneleri rahatlığa davet ediyorum. Hayatının bir gününü tabletle geçirsin ne olacak ki? Kendi sıkılıp zaten bir yerden sonra bırakacaktır. </span><br />
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">"<a href="https://www.birgun.net/haber/annelik-sacini-supurge-etmek-degildir-kariyer-hic-degildir-73783">Anneliğin ne olduğunu, nasıl yapılacağını tanımlamak kimseye düşmez. Annelik birçok şeydir. Evet, fedakârlıktır, evet, sevgidir, evet, emektir. Aynı zamanda zordur, eğlencelidir, yorucudur, merak uyandırıcıdır, öğreticidir. Çok kişisel bir süreçtir annelik... T</a>ekdüze değildir. Her kadının yaşam tarzına, hayat görüşüne, koşullarına göre değişebilen, doğrusu ve yanlışı ancak kişinin kendi içinde tanımlanabilen bir yoldur. Annelik aynı zamanda birçok şey değildir. Saçını süpürge etmek, kendinden vazgeçmek değildir mesela... En önemlisi de kutsal değildir. Dışarıdan birilerinin nasıl ve ne şekilde yapılacağını dikte edeceği bir görev değildir annelik. Bir kariyer hiç değildir. Bırakın da anneliğin ne olduğuna, nasıl bir anne olacağına ve hatta anne olup olmayacağına her kadın kendi karar versin."</span><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Dediğim gibi benim için önemli olan şey onun iyi bir birey hatta birey olmasını sağlamak için sadece ve sadece hayatını asist etmektir elimden gelen. Daha fazlasını yapmak hem beni hem de oğlumu son derece mutsuz edecektir. Bu sebeple mutfağa girme cesareti gösterebilen bir oğlum olduğunu düşünüyorum. Anneliğimi sorgulamak kimseye düşmez. </span></div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"></span><br />
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></span></div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">
"Olursa çocuk yaparım olsun, istemezsem soyları kurusun" şiarını hep birlikte söyleyebileceğimiz günlerin özlemiyle. </span><br />
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Umut anneliğini sorgulatmayan kadınlarda!</span><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<iframe width="320" height="266" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/D9l_j5oRZ-Y/0.jpg" src="https://www.youtube.com/embed/D9l_j5oRZ-Y?feature=player_embedded" frameborder="0" allowfullscreen></iframe></div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
</div>
Özge Ç. Denizcihttp://www.blogger.com/profile/05384007873885224734noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943150633541986242.post-12590157445853173532020-05-08T05:15:00.000-07:002020-05-08T05:15:50.798-07:00Müzikle iyileşiyoruz no. 50<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-jgIyCbi3pjA/XrVLcuVcB2I/AAAAAAAAGTY/NYGtU-XTsFk1dlZgaC9f3EXKIbdJHFy-QCLcBGAsYHQ/s1600/show.png" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-jgIyCbi3pjA/XrVLcuVcB2I/AAAAAAAAGTY/NYGtU-XTsFk1dlZgaC9f3EXKIbdJHFy-QCLcBGAsYHQ/s320/show.png" width="320" /></a><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">2009 yılında bir dergi projesinin içine <a href="http://drajedergi.com/aile-boyu-draje/">sinsice dahil </a>olmuştum. İsmi "Draje Dergi"ydi (<a href="http://drajedergi.com/">dergi blog olarak online devam ediyor)</a> Dergide en sevdiğim ve okumaktan en çok keyif aldığım aldığım bölüm bir önceki sayıya ait yazılardan derlenmiş kelime öbeklerinin en arka sayfada "Çıkan Sayının Özeti" olarak yayınlanmasıydı. </span><br />
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">50. yazı için ben de böyle bir format düşündüm. 50. yazının olayı bu, çıkan yazıların özeti. Çünkü yazdıklarım ve hatta yazmadıklarım hala kafamda dönmeye devam ediyor. Tıpkı yaşadıklarımın tortusu, yaşamadıklarımın kaygısı ve heyecanının içimde durduğu gibi. </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<br />
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-Qy5rQ1wV-iY/XrVK_SagehI/AAAAAAAAGTQ/NXH0HvOECAsx41fJUVWY90UraLTikIvQACLcBGAsYHQ/s1600/indir.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="184" data-original-width="274" src="https://1.bp.blogspot.com/-Qy5rQ1wV-iY/XrVK_SagehI/AAAAAAAAGTQ/NXH0HvOECAsx41fJUVWY90UraLTikIvQACLcBGAsYHQ/s1600/indir.jpg" /></a><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Hem Draje Dergi'de bu fikri ortaya atan ve yaratan yazara, hem de dergide yer alan herkese teşekkürlerimle...</span><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<br />
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Çok git geller yaşadım kendi içimde. Yılmadan devam mı etmeliydim, yoksa artık bir yerde bırakmalı mıydım? Ben her bu soruyu soruşumda, bir anlamlı mesaj, blog yazılarımın altına bırakılmış bir yorum hatta bazen de bir telefon, yazılarımın sık sık gündeme getirildiği Zoom toplantıları beni hep toparladı. Çok teşekkür ederim. Evet, sevdiğim şeyi yapıyor ve yazıyorum. Tutkularımın peşinden gidiyorum ve gitmeye de devam edeceğim. Bana inandığınız, güvendiğiniz için çok teşekkür ederim. "Show Must Go On"!</span><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Özeti yapmadan önce yine aynı mantıkla parçalarının çoğunu YouTube üzerinden seçtiğim için bir YouTube çalma listesi bulacaksınız. O da bugüne kadar konu ettiğim(iz) ya da atıfta bulunduğum(uz) parçalardan oluşuyor. Benzer bir listeyi eksikli olarak (çünkü bütün kayıtlar yok) yakında Spotify'da da bulacaksınız. İyi okumalar, dinlemeler).<b> </b></span><br />
<b><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></b>
<b><span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Çıkan 50 yazının özeti</span></b><br />
<span style="color: #3d85c6;"><b><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></b>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Zor zamanlar yaratıcılığın da arttığı zamanlar olmuştur hep ki gördüğümüz kadarıyla başta müzisyenler olmak üzere pek çok <a href="https://www.blogger.com/"></a>sanatçı ürünlerini daha şimdiden ortaya koymaya başladı bile. Sosyal medyadan sızıp gelen haberlerin tutarsızlığı karşısında kafamız yeterince karıştı. Çünkü her ne kadar bağışıklık sistemimize bağlı olarak değişiklik gösterse de aslında hepimiz Covid-19 karşısında hiçbir yerde ve halde olmadığımız kadar eşitiz. Eğer bulut yoksa gökyüzüne bakmak derin mavi ya da griliği izlemek ve hatta öyle boşluğa bakmak bile iyi gelecektir. </span></span><br />
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Gökyüzüne selam çakmaya ve umudu yeşertene kadar da bakmaya devam ediyoruz. Konumuz değişim. Evde üretime geçmenin zamanı çoktan geldi bile.Evde durduğumuz bu günlerde, tutkuyla yaptığımız şeyleri yeniden hatırlayabiliriz belki. Kahvenizi almış, konforlu koltuğunuza oturmuş, haberlere şöyle bir göz atmış, evde çok ama çok sıkılmış, birkaç arkadaşınızla telefonda konuşmuş, çiçeklerinize su vermiş, bilgisayarınızı açıp “bugün hangi diziye başlasam”, kitaplığınızın önünde durmuş “yarım bıraktığım hangi kitaba devam etsem” diye düşünüyorsunuz. </span><br />
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Diğer tarafta tutuklular var, gördünüz mü duydunuz mu? Evlerinde değiller, olamıyorlar… Koğuş sistemiyle kalan tutuklulardan biri enfekte olursa ne olacağını tahmin edebiliyor musunuz? Şimdilik hem etraftan gelen hem de kafamızda yankılanan sorulara bu cevabı veremesek de yakında her şeye o kadar alışacağız ki “Normal” diyeceğiz. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak bunu net bir şekilde anladık. </span><br />
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">O zamana kadar ertelediğimiz ne varsa yapmaya devam ediyoruz. “Hey Corç versene borç” diyebilirdim. Konuyu siz zaten biliyorsunuz. Bunun için bir kez daha irdelemeyeceğim ama yine Hakan Peker’den “Ateşini yolla bana” şarkısını “İban'ını yolla bana" diye revize etmeden duramayacağım. Birdenbire hayat değişim için kozasına çekilmiş. Gerçekten de türlü türlü müzik var. </span><br />
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Ağlatanı var, güldüreni var, acıktıranı var. Uyutan veya dans ettiren türlerine de rastlamış olduğunuzu tahmin ediyorum “O nasıl bas, o nasıl yaylılar öyle?” diyor insan. İçim kıpır kıpır oluyor. Başta da söylediğim gibi on küsür yıldır beklediğimize değmiş.Bir müziği de sahtesinden ayıran bir özellik olarak ele alalım. Basitleştirerek... Dokunmayı seven bir toplum olarak birbirimize sarılamamamız, dokunamamanız ise anksiyetelerimizi arttırıyor. Birbirimizi özledik. Birlikte çalıp söylemeyi, içmeyi, dans etmeyi…Sarılmayı, en çok da sarılmayı özledik.</span><br />
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Maskelerimizi yakacağımız, bir daha takmak zorunda kalmayacağımız, sağlıklı günlere az kaldı. Kiralarımızı ve faturalarımızı nasıl ödeyeceğimizi bilmediğimiz bir dönemde dayanışma ağını büyütme ve hayata birlikte tutunma gerekliliği duyan herkese bin şükür. Karantina günlerinde telefonlarımıza daha fala sarıldık, internet ortamlarında daha fazla turlar olduk. İşi gücü dışarıda olan ve bu süreçte işsiz kalıp elini kolunu nereye koyacağını bilemeyen, kitapla, filmle, müzikle kısacası sanat ve bilimle ilgili üretim ve tüketim konusunda kendisini eğlenmeyi pek de beceremeyen arkadaşlarımız başkalarının hayatları ya da Korona'nın serbest salınımı üzerinden kendi varoluşlarını dozunu arttırarak devam ediyorlar.Sözüm senden içeri benden dışarı. Bu yüzden de sakinlik diliyorum herkese…Kasmayın kaliteli zaman, etkinlik falan diye… </span><br />
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Çok sayıda etkinlik anksiyete de yapabilir. Boş zaman da iyidir üstelik. Hepimizin yoğun stres atmaya ihtiyaç duyduğu son zamanlarda dün geceki iki saat içinde stresimizi her türlü attık. Ağlanacak halimize gülerken elbette ki kafalarımızda hunilerimiz vardı. </span><br />
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Neyse...</span><br />
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Sahilde bazen üstümden silkeleyip attığım kum zerrecikleriyle de milyonlarca kilometre uzaktaki yıldızlarla da bağımın olduğunu hissediyorum. Geçmişimizle ve gerçeklerle yüzleşeceğiz ki iyileşelim.Dünya yıkılmadan yeniden nasıl kurulur ki? Cenazemde çalsın istediğim parçalara istediğim parçalar gençliğim boyunca bin kez değişti.Yarım yüzyıl boyunca pek çok filozof tanıdım. Antik Yunan Filozoflarından ya da Frakfurt Okulu’ndan öte, mucizevi bir şekilde dokunabildiğim filozoflardan bahsediyorum. </span><br />
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Her nerede, hangi koşulda, ne olursa olsun bugün bedenimizin sesine kulak verelim. Ona bugüne kadar nasıl davrandığımızı küçükçük de olsa sorgulayalım. Henüz en iyi dostumuzu aynalar yapmadıysak bugünden tezi yok yapmamızda fayda var. İzolasyonlar, sokağa çıkma yasakları, kapanan işletmeler, okula gitmeyi bırak sokağa dahi çıkamayan çocuklar… Neler oluyordu? Pandemiyle yaşamaya, karantinada kalmaya, yeni hayatımıza başlayalı ise bir ayı biraz geçti. Anlaşılan o ki Covid-19 bizimle ciddi düşünüyor. Baksanıza okula gitmemize, işimize gücümüze bakmamıza izin vermiyor ve "kır kıçını otur" evinde diyor. Covid-19'un kapatması olduk hepimiz.</span><br />
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Sadece türkü söylemek istiyorum. Konser yasakları kaldırılsın, cezaevlerindeki üyelerimiz tahliye edilsin. Bir an önce taleplerimiz karşılansın. Herkesin elinden geldiğince mücadelemize destek vermesini istiyorum”Günün şarkısı, insan denen en korkunç virüsün önce kendi türüne sonra da yaşam alanındaki bütün her şeye karşı kendine çeki düzen vermesi ihtiyacı üzerinden geliyor. </span><br />
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Özetle her yanımız cover olmuştu. Bu nedenle karantina bayağı iyi oldu. Önce şu toprağı "somun gibi kabartalım" gerisi kolay. Kendi emellerimizi çocukların üzerinde gerçekleştirmeye başlamaktan ne zaman vazgeçecektik?Belli ki bu süreçten sonra artık ikili ilişkilerimiz de aynı olmayacak. Çözüm olarak kimseye dişini sıkmasını söyleyemem, söylenmez de zaten. Ama ev içindeki şiddeti azaltmazsak filler tepişirken olan çimenlere olacaktır. </span><br />
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="color: #3d85c6;"><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Yani mesela o sponsorluk veren şirketler, topyekün bütün parayı popüler isimlere harcayacaklarına (kaşeleri biliyoruz efendim biz de dış kapının mandalı değiliz), ana akım olmayan ama yaptığı müziğe müthiş emek veren onlarca grubun bir dolu masrafını karşılamak için kullanabilir. </span><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Mesela popüler isimler de bunun başını çekebilir ve yönlendirmeler yapabilir.Kendimi masmavi gökyüzünden, kuş seslerinden, komşu selamlarından da mahrum bırakmıştım. Nedeni açıktı. </span></span><br />
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Garip hasetlik halleri, yıllardır tekrar ettiğim cümlelerin anlaşılmamasına olan kızgınlığım.Diyeceksiniz ki "Müzik unutulur mu?" Ancak şöyle unutulur, başka şeyler dinlerken...Yıllarca emek verip ördüklerimin bir yerden sökülmeye başlayıp devamının gelmesini oturduğum yerden sadece izleyebiliyorum. </span><br />
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Karantina döneminde yalnız kaldıkça çoğaldım, çoğaldıkça içime döndüm, içime döndükçe dışarı taştım, hatta o taşkında boğulacak gibi bile oldum ama bir el hep uzanıp çekti ve aklımı meşgul edecek bir dolu hadiseyle, oyunla, kartla geldi bana.30'uma geldiğim günlerde sigara içmiyordum, Gezi'ye kadar da içmedim. Şarkıda "Ay 30'uma geldim sigaram ağzımda hala" diyordu, bana uymuyordu ama uyan herbir sözüne progressive tınılarına bayılıyordum.</span><br />
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Anladığım kadarıyla, duvara boş boş bakma saatinizi takip eden kek yapma etkinliğiniz ve hemen ardından gelen eşi, dostu stalklama üstüne komik video izleme işlerinizin hepsi bitti ve siz de sonunda blogu'ma düştünüz.</span><br />
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Ama ey insanlık, kabul edelim ki bir virüs hepimizden daha devrimci çıktı! Yeniliyor hayatlarımızı birer birer ve ona alışmamızı dikte ediyor (her devrim halk devrimi olacak diye bir şey yok!). Bakalım, önümüzdeki süreçte bizi neler bekliyor?Diğer yandan düşünüyorum "Bugün internet kesilse ne olacak?" diye... </span><br />
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Canlı yayından beslenenler var. İnternet konserleri, filmler, online okunabilecek kitaplar. Dijital olanla doğalın arasına sıkışıp kalmışız gibi hissediyorum. Okyanusun altından geçen kablolardan birinde bir kopukluk olsa halimiz duman. O günler, geriye kalan bütün hayatımızda derin izler bıraktı ki bunu da bugünden bakıp görmek mümkün. Örneğin hepimiz interdisipliner/disiplinlerarası anlayışın ne olduğunu bilmezken burada pratik etmiş olduk.</span><br />
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Günlerdir göremediğimiz arkadaşlarımıza "Yaklaşmaaa!" nağmeleri eşliğinde ayaküstü sohbet etme günü. Kendini unut, maskeni, dezenfektanını unutma günü. "Aman evladım çok sosyalleşme gözünü seveyim günü". Çocukları, yaşalıları bir yerden başka bir yere transfer etme günü. Oysa daha bilmediğimiz pek çok ritüel daha var. Bunlardan bir diğeri iki ayrı yerde ekmek mayalamak ve birine niyet tutmak. Müzik türü her ne olursa olsun bu kural değişmez. Tıpkı popüler müzikte olduğu gibi.Ancak bu yazı hiçbir şekilde virallik içermiyor bunu da belirteyim. </span><br />
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Ay resmen orgazm! </span><br />
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">"Sabır ve dua ile..." </span><br />
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="color: #3d85c6; font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">"Show Must Go On!"</span><br />
<br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Fotoğrafa tıklarsanız çıkan sayının özetini dinleyebilirsiniz de...</span></div>
</div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://www.youtube.com/playlist?list=PL9OgwFPOstU82dqTIxt0GhsLAwiJdCQb_"><img alt="" border="0" data-original-height="250" data-original-width="400" height="200" src="https://1.bp.blogspot.com/-OHFhSiv4f14/XrVE4uatuuI/AAAAAAAAGTE/uW-WM0SnemswXBPsLOmIZaktcAwwkBaeACLcBGAsYHQ/s320/p1447.png" title="https://www.youtube.com/playlist?list=PL9OgwFPOstU82dqTIxt0GhsLAwiJdCQb_" width="320" /></a></div>
</div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Günün parçası elbette ki Queen'den geliyor. Filmi var zaten çoğunuz izlediniz. O bir efsane olduğu için de hakkında bir dolu argümana sahipsiniz. Ama adettendir ben yine parça hakkında azıcık bilgi vereyim. "Show Must Go on", Freddie Mercury ile yayınlanan son Queen albümü olan ve 1990 yılında Parlophone tarafından basılan "Innuendo"nun son parçası. Parça Brain May tarafından yazılır. May parçanın temel taşının müzik piyasayı içinde konuşulması zor olan ögelerden oluştuğunu söyler. Parça bildiğimiz kadarıyla Mercury tarafından hiçbir zaman canlı söylenemez. Çünkü Freddy Mercury o sırada hastalığı yani HIV ile mücadele içindedir. Bu da parçayı ironik bir biçimde çok daha anlamlı kılar. Ancak parçanın prömiyeri 1997 yılında Paris'te Queen ve Elton John tarafından yapılır. </span><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Parça B minör (si minör) başlar ve bir yerde modülasyon </span><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">yaparak C# minöre (do diyez minör) geçer. Bu geçiş de tutkunun daha da şiddetlenmesini hissettirir. </span><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Umut ne olursa olsun şova devam etmekte!</span><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<div class="separator" style="clear: both;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/t99KH0TR-J4/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/t99KH0TR-J4?feature=player_embedded" width="320"></iframe><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /><b>Show Must Go On</b><br />Empty spaces - what are we living for?<br />Abandoned places - I guess we know the score.<br />On and on!<br />Does anybody know what we are looking for?<br />Another hero - another mindless crime.<br />Behind the curtain, in the pantomime.<br />Hold the line!<br />Does anybody want to take it anymore?<br />The Show must go on!<br />The Show must go on! Yeah!<br />Inside my heart is breaking,<br />My make-up may be flaking,<br />But my smile, still, stays on!<br />Whatever happens, I'll leave it all to chance.<br />Another heartache - another failed romance.<br />On and on...<br />Does anybody know what we are living for?<br />I guess i'm learning<br />I must be warmer now.<br />I'll soon be turning, round the corner now.<br />Outside the dawn is breaking,<br />But inside in the dark I'm aching to be free!<br />The Show must go on!<br />The Show must go on! Yeah, yeah!<br />Ooh! Inside my heart is breaking!<br />My make-up may be flaking...<br />But my smile, still, stays on!<br />Yeah! oh oh oh<br />My soul is painted like the wings of butterflies,<br />Fairy tales of yesterday, will grow but never die,<br />I can fly, my friends!<br />The Show must go on! Yeah!<br />The Show must go on!<br />I'll face it with a grin!<br />I'm never giving in!<br />On with the show!<br />I'll top the bill!<br />I'll overkill!<br />I have to find the will to carry on!<br />On with the,<br />On with the show!<br />The Show must go on.<br /><br /><br /><br /><br /></span></div>
</div>
</div>
Özge Ç. Denizcihttp://www.blogger.com/profile/05384007873885224734noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943150633541986242.post-62052865368096340122020-05-06T19:10:00.000-07:002020-05-07T04:54:21.327-07:00Müzikle iyileşiyoruz no. 49<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Yazıyı okumaya başlamadan önce içindeki bazı verilerin kafa yakabileceğini, buna göre gereken önlemleri almanız, maskeyi önce kendinize ve hep kendinize takmanız gerektiği uyarısını yapayım. </span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-ByFZGo7kKG0/XrNsL0AZhVI/AAAAAAAAGSQ/zM5NPdS7PKo8nqC6R5zZbJVxUWaJsH7RQCLcBGAsYHQ/s1600/frank-zappa-1967-london-1.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"></span></a></div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Ancak bu yazı hiçbir şekilde virallik içermiyor bunu da belirteyim. </span><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-ByFZGo7kKG0/XrNsL0AZhVI/AAAAAAAAGSQ/zM5NPdS7PKo8nqC6R5zZbJVxUWaJsH7RQCLcBGAsYHQ/s1600/frank-zappa-1967-london-1.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" data-original-height="681" data-original-width="968" height="225" src="https://1.bp.blogspot.com/-ByFZGo7kKG0/XrNsL0AZhVI/AAAAAAAAGSQ/zM5NPdS7PKo8nqC6R5zZbJVxUWaJsH7RQCLcBGAsYHQ/s320/frank-zappa-1967-london-1.jpg" width="320" /></a><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Bugün iyileşiyor muyum yoksa akıl sağlımı mı yitiriyorum bilemediğim bir durumla karşı karşıya kaldım. Hem de tam site site, uygulama uygulama dolaşıp "Kim izliyor bu viralleri?" sorusunu sormuşken çıktı önüme en büyük sorunsal. Aslında yayınlamayacağım ama alıntılar yapacağım bir yazıyı dizmeye başlamıştım. Yazı oldukça da öfkeliydi. Öfkesinden ben bile korktum. Sonra tam seçtiğim parçayı yerleştirmek üzereyken, "Du bakiim şunu bi teyit edeyim" dedim ve on yıllardır bildiğim bir yanlışı düzeltme fırsatım oldu. Tabii ki beynimden vurulmuşa dönerek. Çünkü parça arşivimde hem wav hem de MP3 haliyle Frank Zappa imzalı olarak duruyordu. Üstelik parça Youtube'da son derece viral bir biçimde Frank Zappa ve Steve Vai'in ortak çalışmaları olarak farklı kanallardan yüklenmişti. Yani albüm tarihi ile Zappa'nın ölüm tarihi karşılaştırılmasa "Ha, tamam beraber yapmışlar işte..." denilip geçilebilecek bir hadise. Bu hikayenin nasıl viral bir hale gelmiş olmasını cepte tutalım çünkü yazının ilerleyen satırlarında yeni tip virüs hakkında Türkiye cephesiyle ilgili bir şeyler okuma ihtimaliniz yüksek. </span><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br />Gelelim Discogs'a. Tam "Ey verilerine güvendiğiminin Discogs'u" diyecektim ki aslında hatanın da onların olmadığını fark ettim. Hata kimde, ortada bir hata var mı, bunları karantinada kalma süremiz uzadığı için mi soruyorum bilmiyorum ama bildiğim tek şey 2 CD şeklinde 2001 yılında, (anladığım kadarıyla da toplama albümler basan bir label olan) The Swingin' Pig tarafından yayınlanan ve sözüm ona Zappa parçalarından oluşan "The Sheik’s Rehearsals"ın piyasaya sürülmesiyle çarşı pazar karışıyor. Label büyük bir hataya imza atarken bunu sorgulayıp sorgulamadığından emin olmadığım siteler de parçayı Zappa ve Steve Vai üzerine kaydediyor. Kimse de kalkıp "Kardeşim burada büyük bir hata var!" demiyor. Parça 2. diskin 9. parçası olarak yerini alıyor. </span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-L2buPVw7Ak4/XrNsIIl9MMI/AAAAAAAAGSM/YZGErgVwqRIKWt8DYtTuQ-9tM7yKxof_gCLcBGAsYHQ/s1600/zappathesheiksrehearsals.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><img border="0" data-original-height="644" data-original-width="360" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-L2buPVw7Ak4/XrNsIIl9MMI/AAAAAAAAGSM/YZGErgVwqRIKWt8DYtTuQ-9tM7yKxof_gCLcBGAsYHQ/s320/zappathesheiksrehearsals.jpg" width="178" /></span></a></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Tabii ki Steve Vai ile Zappa'nın uzun yıllar birlikte çalışmış olması "Acaba bunu kaydettiler, kenara koydular ve sonra da Vai bunu 1998 yılında yayınlanan ve kayıtların 1982-1998 yılları arasında yapıldığını not düştüğü Epic tarafından basılan "Flex-Able" albümünün ilk parçası olarak yayınlıyor mu?" sorusunu gündeme getiriyor. </span><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Yalnız albümdeki icracıların içinde Zappa'yı göremiyoruz. Eğer Zappa ile birlikte yazmış ve çalmış olsaydı herhalde bunu not ederdi diye düşünüyorum. 1998 yayın tarihli albümdeki bu parça için Discogs'ta davul dışında her şeyin Steve Vai tarafından çalınmış olduğu yazılı. Davulu ise Robin Dimaggio çalıyor. Ancak bu albümün Discogs'ta 43 ayrı versiyonu görünüyor ve bunlardan yalnızca <a href="https://www.discogs.com/Steve-Vai-Flex-Able-Leftovers/release/10184334">birinde</a> "Fuck Yourself" var. 1984 yılında ilki basılan albümde ve diğerlerinde parçayı göremiyoruz. Haklısınız buralarda benim de kafam biraz yandı ve hatta yazıyı burada bıraksam mı acaba diye bile düşündüm. Düşünmekle kalmadım bırakıyorum. Belki bilir kişilere danışır başka bir yazıda konuya geri dönerim. </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Bu arada parça buram buram Zappa kokuyor. Şarkı söyleme tavrı ve stilinden efektli yapısına, sözlerinin sertliğine kadar Zappa şarkılarından neredeyse hiç ayırt edilemez. Eğer bu parçada Zappa parmağı yoksa o zaman hayaletinin katkısı kesin var. </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<b><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Müzikle iyileşiyoruz no. 49.5</span></b></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-4X6fH3jEl9Y/XrNr292PM9I/AAAAAAAAGSE/_qP1XhpfWSYclv-8iZMBEvt2ADrsB9vrgCLcBGAsYHQ/s1600/monoism.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><img border="0" data-original-height="300" data-original-width="500" height="192" src="https://1.bp.blogspot.com/-4X6fH3jEl9Y/XrNr292PM9I/AAAAAAAAGSE/_qP1XhpfWSYclv-8iZMBEvt2ADrsB9vrgCLcBGAsYHQ/s320/monoism.jpg" width="320" /></span></a><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Şimdi bu kadar kafa yakan ve aslında kesin yargıya varmak da istemeyen kelime öbeklerinin üzerine dün gece izlediğim canlı yayınların birinin nasıl viral bir reklama dönüştüğü konusunu yazmak istiyorum. "Mücbir Sebepler" başlığıyla Bartu Küçükçağlayan ile Melikşah Altuntaş'ın yaptıkları canlı yayınlardan birine bir arkadaşım sayesinde maruz kaldım. Bir gece önce de aynı arkadaşım sayesinde... Neyse... Program içinde sık sık Serdar Ortaç'tan bahsediliyor Bartu'nun canlı yayınına katılması için Ortaç'ı ikna etme amaçlı çekilen videolar, görüşmeler gösteriliyordu. Her ikisi de işlerinde gayet başarılı olan ve Kadıköy çevrelerinden bildiğim Bartu ve Melikşah'ın neden böyle bir canlı yayını yapmakta olduklarını anlamakta güçlük çektiğimi söyleyebilirim. Bu arada tanıdığım bildiğim bizim kuşaktan pek çok oyuncu, müzisyen arkadaşım hatta Kadıköy Belediyesi?!? Neden yahu?), canlı yayına katılıp ara sıra yorum bile yazıyordu. Velhasıl kelam dün geceki programda Bartu muradına erdi ve Serdar Ortaç'la canlı yayın yaparak izleyici sayısını kendilerinin deyimiyle "2 Fenerbahçe stadı tribünlerini dolduracak insan sayısına ulaştırdı". Sonra da Serdar Ortaç'ı yayından attı. </span><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Birinci sorum şu "Neden Melikşah'ın hesabından değil de Bartu'nun hesabından canlı yayın yapılıyor?" İkinci sorum ise "Neden oturup bunu izliyor ve viral bir reklama dönüşen bu canlı yayını izliyoruz?" İkisinin de cevabını çok iyi biliyorum elbette. İkinci sorunun cevabına ek yapmam gerekirse yayının son 15 dakikasında müthiş bir tatmin olma olayı izledim. </span><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Ay resmen orgazm! </span><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Çünkü viral reklamını yaptıkları araba kiralama şirketi tarafından kendilerine tahsis edilen arabanın önü kesiliyor, onların geçeceklerini bildikleri sokaklarda oturanlar lambalarını açıp kapayarak kendilerince selamlıyorlardı. Yolunuz açık olsun, selametle diyorum ben de... ve işime bakmaya devam ediyorum. Bakalım bu gözler daha neler görecek, neler duyacak? "İşine bak Özge girme bu toplara, çıkma kafa topuna" diye öğütlüyorum bir kez daha kendime. Zira gün sonunda Sarp Apak değil sen atlatamayacaksın diye korkuyorum. </span><br />
<br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">"Sabır ve dua ile..." </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Dünkü yazıda da büyük katkıları olan dostum Özen B. Demir'in bu yazıya da katkısı büyük oldu. O katkılardan biri de Covid-19 virüsünün etkilerinin sadece vücudumuzda görülmeyeceği, bu virüsün en küçük toplumsal hücrelerimize kadar gireceğini vurguladığı ama benim şimdi toparlamakta güçlük çektiğim şahane bir cümleyle oldu. O zaman 49.5'uncu yazımın sonuna onun Birikim Dergisi'nin 373. sayısında yayınlanan </span><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"> </span><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">(Mayıs 2020) </span><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">"</span><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">COVID-19: Öznellik, olumsallık ve tıbbın metafiziği" </span><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">başlıklı yazısından </span><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"> bir alıntı ile son vereyim. "</span><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><a href="https://birikimdergisi.com/dergiler/birikim/1/sayi-373-mayis-2020/10040/covid-19-oznellik-olumsallik-ve-tibbin-metafizigi/11776">Gerçekten de bu, alelâde bir “metafor”un ötesine taşabilir: Çağdaş kapitalist teknoloji kültüründe anomalilerin önemli tezahürlerinden biri, dijital, biyolojik veya dilbilimsel formlarda karşımıza çıkabilen “virüs” olmuştur. Bu, ağ kültürünün veya kapitalist aksiyomatiğin iletişim, kendini yeniden-üretme, aktarma, yerinden etme, yersiz-yurtsuzlaştırma (deterritorialization) hareketi gibi önemli eğilimlerini ifade eden şematik bir figür olarak görülebilir. Virüs kendisini güçlü, caydırıcı ve yetkin bir “asker” olarak dayattıysa da, onun göstergesel mantığı bir dilin metaforik oyunlarına indirgenemez. Bunun yerine “viral”, çağdaş kapitalist kültürün karmaşık ontolojisini soruşturmak için kullanılabilecek bir bulaşma ve tekrarlama mantığı olarak yahut da belirli bir eylem tarzı olarak da okunabilir. Bu mantığın hem “meta”ların (ticarî ürünler ve tüketici nesneleri gibi), hem de “kötü”lerin (bilgisayar virüsleri, teröristler veya kuş gribi gibi) dağılımının analizi adına geçerli bir entelektüel yöntem olarak tatbik edilebileceği söylenebilir</a>".</span><br />
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Bugünün iyileştiren müziği no. 49 ve onun küçük kardeşi 49.5 için Steve Vai'den... "FUCK YOURSELF" (ay pardon azıcık sesimi yükselttim).</span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Umut hayatın her alanına sinmiş virüsle mücadelede!</span></div>
<div>
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/eDkc_5VrwyI/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/eDkc_5VrwyI?feature=player_embedded" width="320"></iframe><b style="font-family: "helvetica neue", arial, helvetica, sans-serif;">Fuck Yourself</b></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><b><br /></b>Fuck yourself with a rubber hose </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Stick it in your mouth and down your throat </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Up your nose and in your heinie hole I don't care where it goes </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">And it don't matter if you're straight or gay </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">You should fuck yourself anyway </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Now, you don't have to listen to a word I say </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">But I know you, you'll be humpin' away </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Fuck yourself with your neighbor's nose </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">If you can't use that, use a 10-foot pole </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Stick it up your ass and go for a stroll </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Everyone will know you've been to this show </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">If you can't take, eat my stool </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Masturbate with some crazy glue I don't care what you do </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Fuck yourself with a garden tool </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Fuck yourself with politics </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Ahh they're full of fuckin' fuckin' shit </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">I mean you know we've been lied to ever since we were born It's amazing that we've been getting fucked that long </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Fuck yourself with the world wide web </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Man you could ride that sucker right from your bed </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">You may even meet a Tom, Dick, Jane or Billy </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Then grab onto your modem and fuck yourself silly </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Fuck yourself with your heart and soul </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Give it everything you got, hey I'm talkin' to you </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">If you can't even fuck yourself, </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">How ya gonna fuck somebody else? </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Fuck yourself with my microphone </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">I'll give it to you later when we're all alone </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">We can turn it up loud </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">And see if you come, but </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Don't get your jizz on my microphone </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Fuck yourself with organized religion </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Now that is some seriously sinnin' business </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">If the Lord sees their pathetic crimes </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">He'll be fuckin' them 'til the end of time </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">And can someone explain to me this racist crap </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">I know it isn't white, but it isn't black </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">And to all you people who only see things your way </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Well, you can suck my dick and take all day </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Fuck your nose with a pound of blow </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Watch your money get up and go but when you burnt your brain and you say </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">I don't know! I hate to tell you but I told you so </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Fuck yourself with this grunge rock noise I mean, stuff those albums in your groin </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">They come down on me because </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">I know how to play - Hey... fuck you! </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Fuck yourself with a copy of Rolling Stone </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Or are they too holy for your holiest of holes </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Now those people think they're holier than </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Moses But aren't they just a bunch of fuckin' posers </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Fuck yourself with your mother's jewelry I won't tell, I ain't a stooly </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">If you pounce hard enough you'll cough up a ruby </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Your blood will be rich and so will your doodie </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Fuck yourself with the latest fashion </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">With your spikes and your hair and those cute little buttons </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">And if you happen to have some leather and lace </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Fuck yourself 'til you're blue in the face </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Fuck yourself with your income tax </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">They're fucking you and that's a fact </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Before you know it your money's all spent </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">And you've just been fucked by the government </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Fuck yourself with your lawyer friend </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">You're the only one that's getting fucked in the end </span><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">I have been so fucked by legal bills that my asshole is the size of </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Beverly Hills Fuck yourself with your full-length sweater </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">With your minks and your diamonds and your </span><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Irish Setter </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">With your cash and your trash and your sinks and your drinks </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Just fuck yourself 'til you can't even think </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Those of you who enjoy this song thank you thank you, </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">I love you Let's get it on </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">But for those of you who are totally outraged </span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Fuck yourself with your face</span></div>
<div>
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
</div>
Özge Ç. Denizcihttp://www.blogger.com/profile/05384007873885224734noreply@blogger.com1