20 Mayıs 2009 Çarşamba

Hakkâri’den Yükselen Güçlü Ses: Ferec


Beş Yıl Önce Hakkâri’li dört gencin bir araya gelip kendini ifade etmek amacıyla kurduğu Ferec İstanbul’daki izleyicileriyle ilk kez bu yıl Barışarock sahnesinden seslenmişti…

Bundan 5 yıl önce “Hakkâri’den bütün dünyayı görmek ve müzikle tasvir etmek” niyetiyle kurulmuş. Grup Hakkâri’nin ilk heavy metal grubu. Ferec sadece Hakkâri’li heavy metal grubu olarak değil, bu tarzda Kürtçe söyleyen grup olarak da Türkiye’de bir ilk. Bugünlerde çıkarmayı planladıkları albümle ilgili çalışmaları yürütmek için İstanbul’a gelen grubun solisti ve Gitaristi Fuat Taş’la Hakkâri ve Ferec üzerine sohbet ettik.

Hakkâri İstanbul’dan göründüğü kadar uzak bir yer değilmiş aslında. Hem kültürel olarak hem de yaşam biçimleri anlamında yeniliklere oldukça açık bir şehirmiş. Cazdan rock’a her tarz müziği dinleyen genç bir kitlenin yanı sıra, icra eden gruplar da varmış. Ermenilerden Kürtlere pek çok farklı etnik yapının bir arada yaşadığı da bir şehir. Dolayısıyla farklı kültürler iç içe bulunuyor. Bu aynı zamanda şehrin kozmopolitliğini de ortaya koyuyor. Orada yaşayan herkes kendini giyimiyle, yaşam biçimiyle ya da Ferec gibi müziğiyle ifade edebiliyor. Hakkâri halkı büyük şehirlerden göründüğü gibi yenilikleri yadsımıyor, destekliyor.

Fuat Taş hem orada yaşayan insanların hem de grubun yaşam biçimini kendi yorumuyla anlatırken, “bizim bütün derdimiz Kürt olmak değil. Öncelikle insanız. Hakkâri’de insani durumlar da yaşanıyor. Orada da insanlar âşık oluyor, hastalanıyor, her gün dükkân açıyor, aralarında tartışıyor, hatta birbirlerine kazık atıyor ya da kazıklanıyorlar. Yani yaşama dair birçok sorun ve güzellik hayatlarımızda çok daha gerçek” diyor. “Hakkâri yıllar boyu göç vermiş bir şehir. Ancak hiçbir yerde Hakkârili gettosu görülmüyor. Biz dünyaya açığız.” diye ekliyor.

Hakkâri’den Dünyaya…


Ferec’in elemanları farklı aşiretlerden çocukluk arkadaşları. Onların heavy metale duydukları ilgi ise, nereden bulduklarını bilmedikleri, hatırlayamadıkları bir kasetle olmuş. En sevdikleri ve idol olarak aldıkları grupların başında Metalica ve Rammstein geliyor. Taş, “5 yıl önce bu grupları bilmiyorduk” diyor. “Yapmak istediğimiz müziğin ne olacağını biliyorduk. Biz bu müziği metal yapmak adına yapmıyoruz. Ama birileri bunun heavy metal olduğunu iddia ediyor. Bu müzik bizim kendimizi ifade etme biçimimiz…”

Şarkılarının içinde aşk şarkısı da, yaşanmış olaylar üzerine yazılmış şarkılar da var. Jiyan (Yaşam) bunlardan sadece biri:

min ne pereye ku r^ya te da bikim gul (yoluna gül gibi sereceğim param yok)
ne jî zêr serê te da bkim guregur (ne de başından dökecek altınlarım var)
ez hes dikim ez û tu bı hevre bibin dost (ikimizin dost olmamızı istiyorum)
dê dê keçê maçekê bide vî rebenê hûr (hadi kız şu ufacık garibe bir öpücük ver)


Taş Ferec’in manifestosunu “Biz Hakkâri’den dünyaya bakıyor, bu dünyaya ait olduğumuzu hissediyoruz. İtiraz edecek çok şeyimiz olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla insana dair her sorun aynı zamanda bizim de sorunumuz. Dünyaya bakarken sadece acı da değil gördüğümüz. Acıyı görüyor olsak arabesk karikatürler olurduk. Biz dünyanın umut tarafındayız. Kürt olmamız bizim için sıradan bir durum olsa da İstanbul’da İstanbul için bir sorunmuş gibi görünüyor. Dünyanın herhangi bir yerinden olduğu için insanların yargılanmasını anlamlandıramıyoruz. Bildiğimiz, içine doğduğumuz dilimiz ve kültürümüz bizi dünyayla bir şekilde ilişkilendiriyor. Bu ilişki yoluyla dünyayı anlıyoruz, anladığımızı paylaşmaya çalışıyoruz. Kendimizi bir kalıba sokup daraltmaya itiraz ediyoruz. Biz Afrika için de haykırıyoruz. Bu şekilde kendimizi insan denen üst başlığa yakınlaştırıyoruz” şeklinde anlatıyor.

Ferec, heyecanla ilk albüm çalışmalarını sürdürüyor. Albümün kayıtlarını, mixlerini ise Işığın Yansıması’nın gitaristi olmanın yanı sıra, Eyyam ve Dinar Bandosu gibi grupların prodüktörlüğünü de yapan Ayhan Orhuntaş üstlenmiş. Orhuntaş, İstanbul’dan Ferec’le bağlantı kurarak grubun Barışarock’ta sahne almasını sağlamış. Festival zamanı askerde olan grubun gitaristinin yerine de yine Ayhan Orhuntaş sahne almış. Fuat Taş, Barışarock sahne deneyiminin ise onlar için cidden önemli olduğunu söylüyor. Böylesine büyük bir sahnede yer almış olmanın ötesinde, o sahnenin barış ve rock anlamı Ferec için çok daha anlamlı.

Hakkari’den İstanbul’a gidip gelmek oldukça masraflı ve yorucu. Hayatlarını müzikten kazanan Ferec’in çıkacak albümünün finans işleriyle Fuat Taş’ın babası ilgileniyormuş. Bu iş için kredi bile çekilmiş. Grup elemanlarının hepsinin aileleri hem maddi hem de manevî olarak grubun arkasında.

Ferec, vokal ve elektro gitarda Fuat Taş, elektro gitarda Cemal Kaya, bas gitarda İsmail Kurt, davulda Erkan Baran’la her çarşamba ve cumartesi Hakkâri Paradoks Cafe’de sahne alıyor. Son olarak Taş, dünyanın her sahnesinde, parklarda, meydanlarda yer alabileceklerini, çünkü bunun bir paylaşım olduğunu ifade ediyor. Umuyoruz ki onları İstanbul’da daha sık dinleme şansını yakalarız.

Meraklılarına bir de önemli not: Ferec yazıldığı gibi okunuyor. Yani sonundaki ‘c’ harfini ‘k’ olarak okumak yanlış. Anlamı ise “sabahyıldızı”.

Hiç yorum yok:

Savruk Yazılar 003 (13 Temmuz Datça- Mesudiye Yangını)

Kask, power bank, su, kumanya, sağlık çantası, kafa feneri…   Yanmaz eldiven, yanmaz gözlük, yanmaz pantolon, yanmaz ayakkabı… Hop orada dur...