Sziget Festivali
Bundan 14 yıl önce, sadece kendi aralarında eğlenmek isteyen
birkaç arkadaşın bir parti olarak başlattığı Sziget Festivali, ilk dört
senesinde batmış, beşinci seneden sonra her açıdan profesyonelleşmeye başlamış
bir festival olarak sadece ülkesinin değil, tüm Avrupa’nın en büyük
festivallerinden biri haline gelmiştir.
Bu yıl 14.’sü düzenlenen ve 9-16 Ağustos 2006 tarihleri
arasında, yaklaşık 76 bin metrekarelik alanda gerçekleştirilen festivalde 11
ayrı sahnede, 500’den fazla sanatçı ve grup izleyicisiyle buluşma fırsatını
elde etti. Festival alanını anlamak için ise alan üç ayrı renkte bölümlere
ayrılmıştır: mavi, sarı ve kırmızı.
Birbirinden farklı tınıların, renklerin, seslerin ve onlara
eşlik eden seyirci kitlelerinin buluşma mekanı haline gelen Sziget
Festivali’nin izleyici profilini çizmek neredeyse imkansızdı. Avrupa’da
konuşulan hemen her dilin bir biçimde festival alanında konuşuluyor olmasının
yanı sıra Afrika, Asya ve Amerika kıtalarından da dillerin birbiriyle
buluşmasını gün içinde hissetmek mümkündü. Dillerin sustuğu yerde ise müzik
zaten bir biçimiyle konuşmanın üstüne çıkmaktaydı.
Festival’in izleyici kitlesi çok kültürlü olduğundan, temel
ihtiyaçlar da bu biçimde karşılanmaktaydı. Bir çok farklı yemek stadında hemen
her ülkenin lezzetlerine rastlamak mümkündü; Türk Döneri, İtalyan makarna ve
pizzası, Çin yemekleri, Pakistan’a özgü lezzetler, Fransız ve tabii ki Macar mutfağından
çeşitler… (Varolan bu kadar çeşit yemeğin yanı sıra festival alanında her an
hizmet veren marketlerden alışık olunan lezzetler yenebilir ya da evden
getirilen yiyecekler de alanda tüketilebilirdi.)
Bu çok kültürlülüğün bir başka göstergesi ise gün içinde
birlikte yapılan aktivitelerle pekişiyor, bilmeyenler yeni öğreniyor bilenler
ise katılımlarıyla renk katıyorlardı. Bunlardan biri güne erken uyananların
birlikte gerçekleştirdikleri, yoga, içsel Çin savaş sanatı olan ve çoğunlukla
sağlık ve uzun yaşam amacıyla kullanılan bir terapi olarak uygulanan Tai – Chi,
bir gece öncenin yorgunluğunu atmak için Tayland masajı yaptırma, ya da günün
herhangi bir saatinde profesyonel dansözler öncülüğünde oryantal dans
performanslarına katılabiliyorlardı. Rahatlıyor olmanın yanı sıra, kimi zaman
izleyicilere de keyifli anlar yaşatıyorlardı.
Festival’in bir başka alanında kurulmuş olan bir başka
alanda ise, Afrika evlerinde kahve içerken, yine Afrikalıların rasta yapmasını
izlemek ya da yaptırmak, perküsyon şovlar izlemek veya kahvenin yanında,
Osmanlı usulü dekore edilmiş bir çadırın içinde, nargile tüttürmek de mümkündü.
Çok kültürlülük sadece ülkelerle değil, kuşaklararası eğlence alışkanlıkları ve her yaşa hitap edebilen oyuncakların yanı sıra oyunlar da oynanmaktaydı. Büyükler için hızını alamayan ve dengesi olmayan salıncak varken, küçükler için çok daha güvenli olan başka salıncaklar bulunmaktaydı. 60 metrelik bungee jumping ise gerçekten adrenalin isteyenler ve cesareti olanlar için festivalin favorilerindendi. Daha fazla eğlence için ise Sziget Festivali’nde Sziget usulü evlenen çiftler bile oldu.
Çoğu oyuncak tabii ki Festival’le anlaşmalı kimi firmaların
sağladığı eğlenceliklerdi. Bunlardan bir tanesi de, bir çikolata firmasının
erimiş çikolata içinde insanları güreştirmesiydi. Hediyesi de bir paket
çikolataydı. Güreşen gençler havuzdan çıktıktan sonra, alkolün ve eğlencenin de
etkisiyle yoldan geçenlere çikolatalarını bulaştırıyorlardı ki bu Sziget’de
artık gelenekselleşmiş bir eğlenceydi.
Onbeş yıllık bir festivalin tabii ki gelenekselleşmiş pek
çok unsuru vardır. Bunlardan bir diğeri ise, ana sahnede müzik bittiğinde, yol
üzerinde bulunan çöp tenekelerine vurarak festival alanının tamamını kapsayacak
bir ritmi yaygınlaştırmaktı. Ritim yayıldıkça enerji artıyor, günlerce uykusuz
kalmış olan Sziget sakinlerinin enerjileri artıyor, eğlence hiç bitmiyordu.
Eğlenmenin yanı sıra yapılabilecek daha başka pek çok
etkinlik, Festival alanında kurulan, Sivil Sziget isimli alanda sakin ve
öğretici bir gün de geçirmek, kurulan standlar aracılığıyla pek çok ulusal ve
uluslar arası sivil toplum örgütüyle bağlantıya geçmek mümkündü.
Uyuşturucuların zararlarının yanı sıra, organik yiyeceklerin yararları, nükleer
santrallerin tehditleri, hayvanların doğal dengeye katkıları, trafik
kazalarının nedenleri, cinsel hastalıklardan korunma yöntemleri ve daha pek çok
konu hakkında bir çok insanla konuşmanın yanı sıra, tartışmak, çeşitli sağlık
testlerine katılmak…
Kendi sloganınızı uydurup, herhangi bir konu hakkında fikirlerinizi
paylaşmak üzere defterler dolusu yazmak, savaşa karşı el izi bırakmak, gibi pek
çok etkinlik bu alanın içinde yapılabilecekler arasındaydı.Bu alanın bir başka
özelliği ise, tek bir amfi ve mikrofondan oluşan sahnesinde, isteyen herkesin
herhangi bir şey hakkında şarkı söyleyebiliyor oluşuydu. Ya da sadece bir
monitörün önünde, karaoke yapabilmek…
Macaristan’ın haber kanalı Hır TV sürekli alanda bulunan
çadırından yeni yeni eğlenceli oyunlar ve programlarla Sziget’deydi ve
çadırlarının yanında bulunan ekrandan insanlar dans ederken ya da çok ciddi bir
tartışma programına katılmışken kendilerini canlı canlı seyredebiliyorlardı.
Festival alanında kurulan pek çok ticari tezgâhtan
aradığınız her şeyi satın alabilmenin yanı sıra, çeşitli sponsorların açtığı
standlarda dağıtılan hediyelerden de edinilebilmekteydi. Festivalin
tezgâhından, festival çantası, şapkası, havanın durumuna göre yağmurluk ya da t-shitler
alınabilmekteydi.
Eğlenmek ve yenilenmek için, vücutların alışık olmadığı
yemekleri tatmak, alkollü içeceklerin dozunu bilememek, festival içinde her ne
kadar yasak da olsa insan sörfü –body surf – yapmak, konseri en önde izlerken,
ezilerek barikatlardan atlamak ya da düşmek gibi bir takım etkinlikler,
kimileri için son derece zararlı olabilmekteydi. Bunun için ise, sivil toplum
kuruluşlarının verdiği bir takım sağlık hizmetlerin yanı sıra, en büyüğü ana
sahnenin yanında bulunmak üzere, bir çok sağlık çadırı, doktor ve
hemşireleriyle Festival alanının sağlık güvenliğinden sorumluydular. Bu da
izleyiciler için güveni arttırıcı, olumlu bir durumdu.
Sziget’de genel
olarak sahneler ve performans alanları
Ana Sahne – Nagyszinpad
Sziget Festival’inde 11 ayrı profesyonel sahne kuruldu. Bu
sahnelerin en büyüğü, dünyada en çok dinlenilen grupların sahne aldığı, Nagyszinpad
yani ana sahneydi. Ana sahne, alanın tam ortasına kurulmuştu. Sahne arkası iki
ayrı bölümden oluşuyordu. Basın ve konuklar için ayrılmış olan VIP ve sahneye
çıkacak olan grupların ön hazırlıklarını yapmaları ve dinlenmeleri için
ayrılmış bir başka bölüm.
Ana sahnenin ışıklandırması ve arka dekorasyonu geçenin en
sonunda sahne alacak her grup için, her gün ayrı bir düzenlemeyle
hazırlanmaktaydı. Sahnede program her gün 16:30’da başlamakta, en son grup,
21:30 civarı sahne almakta ve iki saatlik performansının ardından gece ana
sahne için noktalanmaktaydı. Her gün dört ayrı performansın gerçekleştiği
sahnenin iki yanında monitörler bulunmakta ve önlerde yer bulamayanların da
izlemesi sağlanmaktaydı. Engelliler için ise ana sahnenin rahatlıkla
görülebileceği bir yükselti yapılmış, engelliler dışında kimsenin oradan konser
izlenmesine izin verilmiyordu.
Konserler bittikten sonra bu alanda meraklısı için çeşitli
ışık şovları da yapılmaktaydı
Pannon Dünya
Müzikleri Ana Sahnesi – Panon Vilâgzenei Nagyszinpad
Festival alanının olukça uç bir noktasında bulunan ve başlı
başına başka bir yerleşim gibi görünen Panon Vilâgzenei Nagyszinpad’da
performanslar Saat 17:00 civarı başlıyor, 21:30’da başlayan son grubun
performansı ile noktalanıyordu. Sahnede, ana sahnede olduğu gibi, her gün dört
performans izlenebiliyordu. Telefon şirketi Pannon’un kurduğu sahnede
kimlikleri bağlamında çok daha ‘etnik’ olduğu düşünülen müzisyenler sahne aldı.
Wan2 Sahnesi – Wan2
Szinpad
Dünyanın dört bir tarafından alternatif müzik yapan, kendi
ülkelerinde, albüm satışları bakımından da oldukça başarılı ve davetle ya da
kendileri baş vurarak katılan grupların sahne aldığı sahnelerden biriydi. Bu
sahnede müzikler, saat 17:30’da başlıyor, en son grup sahneye, 02:30’da
çıkıyordu. Wan2 Sahnesi, Panon Dünya Müzikleri Ana Sahnesi ve Ana Sahne’den
farklı olarak kapalı bir alanda bulunmakta, zemini de ahşap kaplamaydı. Müzikle
sallanan salonda dans başladığında ise sallantı daha da fazla artıyordu. Kimi
zaman kamera kullanan basın mensuplarının durumdan muzdarip olduğu da
gözlemlendi.
Hammer Dünya Sahnesi
– Hammerworld Szinpad
Hammer Dünya Sahnesi, festivalin içinde, başka bir festival,
Sziget şehrinde ise küçük bir köy olarak tasvir edilebilecek yerlerden biriydi.
Kendi yeme – içme alanları, t-shirt ve albüm satış merkezi olan ve herkesin
siyahtan başka bir renk taşımadığı, izleyiciyle, kimi müzisyenlerin iç içe olup
da sohbet edebildiği, hatta çoğunlukla beraber bira içtiği bu alan metal müzik
icracılarının ve izleyicilerinin özerk bölgesi gibiydi.
Bu sahne de köyün içine yerleştirilmiş büyük bir çadırın içe
kurulmuştu. Müzisyenlerle, köyün içinde iletişim kuramayan kimi seyircilerle
müzisyenler arasında ağız dalaşı ya da benzeri komiklikler de, kimi zaman
sahneye taşınıyordu.
Roman Çadırı – Roma Sátor
Roma çadırı ağırlıklı olarak, çingene müziklerinin icra
edildiği bir sahneydi. Dünyanın dört bir tarafından özgün çingene müziklerinin
buluştuğu bu sahnede konserler, saat 19:00’da başlıyor, saat 00:30’da en grup
sahne alıyor, hemen arkasından ise, çeşitli görsellerin izletilmesiyle sahne
kapanıyordu. Bu sahne de kapalı bir alanın ortasına kurulmuş sahnelerden
biriydi. Ahşap zemini benzerleri gibi müziğin ritmine göre sallanmaktaydı.
İzleyiciler ise çoğu ritmik olarak hızlı olan müziklerle beraber dans etmeyi
ihmal etmiyorlardı.
Afro - Latin Sahne ve
Köyü – Afro - Latin Szinpad És Világfalu
Festivalde biraz dinlenmek ve iyi bir fincan kahve içip,
saçlarını Afro – Latin tarzda yaptırmak, sembolik Afrika evlerinde rahatlamak,
ya da Afrika enstrümanlarıyla yapılan müziklere yine yerel enstrümanlarla eşlik
etmek isteyenler için oldukça yeterli bir yerdi. Kahveler hemen o anda orada
yakılmış ocağın üzerinde kavrulmakta ve etrafa kokularını salmaktaydılar.
Bu köyde bir de çeşitli Afro – Latin grupların sahne aldığı
küçük bir sahne de bulunmaktaydı. Önceden belirlenmiş konserler, genellikle
!8:45 civarı başlamakta, izleyicilerine hareketli dakikalar yaşatmaktaydı. Bu
sahnenin bir diğer özelliği ise, Afrika ülkelerinin bayraklarıyla donatılmış
olmasıydı.
Diğer Sahneler:
Bahia Sahnesi – Bahia Szinpad
Rockinform Sahnesi – Rockinform Szinpad
Zúzda Sahnesi – Zúzda Szinpad
Tv2 Mega Dans Pop Sahnesi – Tv2 Megatánc Pop Szinpad
Pesti Est Sahnesi – Pesti Est Szinpad
Müpa Jazz Sahnesi – Müpa Jazz Szinpad
Blues Szinpad És Full of Mojo Session Sahnesi – Blues
Szinpad És Full of Mojo Session Szinpad
Port. HU Talentum Sahnesi – Port . HU Talentum Szinpad
Sziget festivalinde hemen her sahneyi izlemek pek mümkün
değildi. Hatta festival boyunca, dağıtılan broşürlerden edinilerek bilinçli bir
biçimde hangi sahnede kimlerin performanslarının olacağını takip etmek ve
programlı bir biçimde hareket etmek gerekmekteydi. Bu yüzden adı yazılı sahneler
takip ya edilemeyen ya da hatırlanamayan sahneler arasında yer almaktadır.
Sihirli Ayna – Magic Miror
Her ne kadar adı sihirli ayna olsa da festival alanında ana
sahneye diğer sahneler kadar uzak bir mesafede olmayan bu performans merkezinin
dekorunda gerçekten de birkaç ayna bulunmakta. Bu alanda geceleri düzenlenen
şovlar, defileler ve ara sıra konserlerin yanı sıra gündüzleri Macarca alt
yazılı dünya ya da İngilizce alt yazılı Macar sinemalarından örnekler de
izlemek mümkündü. Dans ve zenne gösterilerinin bir kısmı bu alanda
gerçekleşmekteydi. Küçük bir amfi tiyatroyu andıran bölüm, kapalı bir alandan
oluşmaktaydı.
Luminarium – Luminarium
– Levity II
“Mimari erkekler tarafından inşa edilmiş bir yapı için
Boyası renklerin kullanımının ve karışımının sanatı için tasarlamış.
Performans, ziyaretçilerin duygusuz olmayan, katılımı
Fakat bunlardan hiç biri, bir şey kesinlikle: sanat”
Luminarium
Tasarımcıları
Luminarium, 800 metrekarelik bir alana kurulmuş ve renkli
labirentlerden oluşan bir alandı. İçleri havayla doldurulmuş, bir mekan
tasarımıdır. Mimari olarak yenilikçi bir üslubu benimsemektedir. İslamî
mimarinin yanı sıra, doğal geometrik unsurlar kullanılmaktadır. Camilerin
kubbelerinden esinlenerek yuvarlak hatlar oluşturulmuştur. Değişik renklerden oluşan koridorların içinde
insanların rahatlaması hedeflenmektedir.
İçeriye girerken bir kılavuz, içeride nelerin yapılıp,
nelerin yapılmaması gerekliliğini anlatmaktadır. Ayakkabılar ve yüklü çantalar
Luminarium’un dışında bırakılmaktadır. 14 yaşın altındaki çocuklar içeriye
sadece ebeveynleriyle beraber alınmakta, içeride ise 15 dakikadan fazla
kalınmaması tavsiye olunmaktadır.
Mekan hava yoluyla ayakta durmakta olduğundan, girişte itici
bir hava akımıyla karşılaşılmaktadır. İngiliz mimarlar tarafından yaratılmış
Luminarium’da LevityII Sziget Festivali’nde sergilenen bir çeşittir. Levity II
dışında da pek çok farklı mimari çeşitlilikte Luminarium bulunmaktadır.
Festivalin ilginç alanlarından biri olan Luminarium, 15 dakikalığına da olsa
rahatlamak ve eşsiz bir mimarinin içinde bulunmak isteyenler için unutulmazdı.
Macar Televizyonu
Tiyatro ve Dans Çadırı – Magyar Televízió Szíház - És Táncsátor
Bu alan diğer sahnelerden farklı olarak modern sanatın
örneklerinin izlenebileceği bir sahneydi. Macaristan’ın ulusal televizyonu
tarafından kurulmuş alanda, dünyanın pek çok yerinden sanatçılar katılmıştı.
Tiyatro performanslarının yanı sıra, dansçıları da izlemek mümkündü. Bu çadırın
etrafında örgütlenen alanda sadece tek bir sahne bulunmamaktaydı: Grass adı
verilen bir mekan, açık hava sahnesi, tiyatro çadırı ve performans çadırı
olarak 4 ayrı platform bulunmaktaydı. Uzakdoğu sanatlarından, Türkiye’ye pek
çok performansı izlemenin mümkün olduğu sahnede, saat 20:00’da başlayan
performanslar, son ekibin saat 00:00’da sahne almasıyla sona ermekteydi.
Etnografik ve El Sanatları Yeri – Etnographic and
Handicraft Site
Bu alan adında anlaşılacağı gibi Macaristan’dan dışından
gelmiş olanlar için kurulmuş bir alandı. Bu senen ilk defa festival içinde
böyle bir atölye kurulmaktaydı. Gezip, Macar geleneksel el sanatları hakkında
fikir edinmenin yanı sıra, her gün saat 12:00’dan 20:00’a kadar süren
atölyelerde, el sanatlarının yapımı konusunda fikir de edinilebilmekteydi.
Üç Ayrı Noktada Benzer
Eğlenceler:
Dev Sokak Tiyatrosu – Nagy Utcaszínházak
Otomatik Tiyatro – Teatro de Automatas
Gezici Eğlence Panayırı – Vándor Vurstli
Bu ayrı nokta, birbirlerine oldukça yakın bir alanda
kurulmuştu. Avrupa’nın gezici tiyatrolarıyla, İspanya’nın otomatik kuklalarının
butluğu bir alandı. Etrafında çadırların kurulu olduğu bu alan festivalden
farklı da bir havaya sahipti. Ateş gösterilerinden, ateş dansçılarına,
hokkabazlardan, dev kuklalara kadar, kimi zaman festival alanında dolaşarak
gösterilerine izleyici toplamaya çalışan ekiplerin performanslarını izlemek
mümkündü.
Son derece yüksek enerjileriyle, seyircilerin de katılımına
izin veren performansçıların büyüleyici gösterilerini sadece Avrupa’nın tek tek
kentlerinde dolaşmaya gerek kalmadan bir arada izleyebilmek için bulunmaz bir
fırsattı.
Sessiz Disko – Silent
Disco
Her gece bin kulaklıkla hizmet vermekte olan sessiz diskonun
en büyük özelliğinin içeriden hiç müzik sesinin gelmiyor oluşuydu. Müzik
sesinin yerini, kulaklıklardan gelen müziklerin coşkusuyla çığlık atmakta olan
insanların sesiydi.
Saat 21:00 civarı hizmet vermeye başlayan diskoda müzik
sabah saat 04:00’a kadar devam etmekteydi. İki ayrı kanal bulunan kulakların, birinci
kanalında, dünya dans müziklerinden, ikinci kanalından ise, Macar Underground
müziklerinden örnekler eşliğinde dans etmek mümkündü. Kulaklıkların sayısının
bin olmasına rağmen, ana sahnede müzik bittikten sonra eğlenceye doymayanlar
sessiz diskonun önünde uzun kuyruklar oluşturmaktaydılar.
Octopus Multi - Art
Alanı – Octopus Összmüvészeti Helyszin
Bu alan festivalin içinde farklı bir alanda kurulmuş olan
bir alandı. Renkli ışıkları takip ederek rahatlıkla bulunabilen alan içinde,
pek çok farklı performans, sergi, multi – medya gösterileri, üniversite
öğrencilerinin disiplinlerarası işlerinin takip edilmesi mümkündü. Bütün
bunların yanı sıra profesyonel sanatçılar eşliğinde workshoplara da katılıp,
yeni bir şeyler öğrenilerek, tasarımlar yapılabilirdi.
Alan içindeki kapalı sergi mekanlarında geceleri banttan
verilen konserleri izlerken uyuya kalınmaya da izin verilmekteydi. Öyle ki
güvenlik görevlileri içeride uyuyanlar varken, serginin gezilmesine ya da
içeriye girilmesine izin vermiyorlardı.
Mokka Cuka ve Diğer Alanlar
Festivalde sabaha kadar dans edilebilecek pek çok farklı
disko alanının kimisinde canlı müzikler, kimilerinde ise djler eşliğinde
sabahın ilk ışıklarına kadar dans etmek mümkündü. Mokka Cuka da bunlardan
sadece biriydi. Avrupa’nın pek çok yerinden gelmiş djler eşliğinde dans
edilebilirdi. Dinlenmek için ise dış mekanlarda kurulmuş masalarda oturmak,
yemek yemek ya da bir çok farklı
milletten insanlarla sohbet edilebilirdi.
Festivalin Yayınları
Festivale gitmeden önce festivalde nelerle karşılaşılacağına
dair, ulaşımdan, alan dışında kalınabilecek yerlere, hangi sahnede kimin
performansının izlenebileceğine kadar hemen her soru cevap alınabilecek bir
resmi internet sitesi bulunmaktadır. Dolayısıyla bu internet sitesinden pek çok
bilgi edinilip, hazırlıklı gitmek mümkündü.
Festivalin başından sonuna kadar nerede ne olduğunu ve
içeriğini anlatan, içinde performans merkezlerinin nereler olduğunu gösteren
bir haritanın da bulunduğu kalın kitapçıklar kılavuz olmaktaydı. Kimsiyse hiç
bir şey sormaya gerek bıraktırmayan kitapçıkların pek çok artısı bulunmaktaydı
bunlardan biri ise, yiyecek ve içecek fiyatlarının kitapçıkların arkasında ilan
edilmiş olmasıydı. Böylelikle, izleyiciler neye ne kadar para vermesi
gerekliliğinin bilinciyle hareket etmesini sağlanmıştı.
İngilizce ve Macarca olarak iki ayrı dilde, dilde basılan
kitapçıkların yanı sıra, Budapeşte’de günlük olarak metro ve kafelerden
ücretsiz olarak edinilebilen günlük küçük gazete: Metro, Sziget Festivali’nde,
neler olup bittiğinden her gün haber vermekteydi. Bu gazetenin 4. ve 5.
sayfaları ise yabancı konuklar için İngilizce olarak basılmaktaydı.
Bazı diğer yerel yayıncılar ise festivale özel basmış
oldukları dergileri ücretsiz dağıtmaktaydılar. Ancak bunların pek çoğu Macar’caydı.
Bunlardan biri ise ulusal gazetelerden biri olan ve çadırı ana sahnenin karşı
çaprazında bulunan Népszabadság idi.
Basına özel çıkan günlük raporlar ise, VIP’den her günün
ayrı ayrı gelişmelerini anlatırken, kaç izleyicinin nerede neyi seyrettiğini
belirtmekteydi. Basın için kullanılan ve basın toplantılarının yanı sıra,
çeşitli seminerlerin de yapıldığı profesyonel alanda ise, çeşitli fotoğraf, DVD,
katalog ve rapor gibi dokümanlardan edinilmek mümkündü.
İzlenilen Festival
Performanslarından Bazılarının Değerlendirilmesi
Sziget’de festivalin tamamını izlemek imkansız olduğundan ancak,
seçilmiş ya da tesadüfen karşılaşılmış performansların gözlemleri yapılabildi.
Festivale ise ikinci gün dahil olunabildi ve konserler ikinci günden itibaren
izlenebildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder