24 Ekim 2019 Perşembe

Blues Derneği'ni bilir misiniz?


Şimdi okuyacağınız röportajın nereden baksanız en az bir senelik serüveni var. Röportaj sorularını gönderdiğim günden bugüne adı üstünde Türkiye'nin ilk ve tek Blues Derneği yürümek bir yana koşuşa geçti bile.
İşte o serüvenin şekillenme ve gelişme sürecinin detayları ve yakın gelecekte gerçekleştirecekleri faaliyetler Göksenin Tuncalı ile yaptığım bu röportajın içinde.

    
 Dernekleşme fikri nereden geldi?

Benden geldi. Aslında yıllardır müzisyen ortamlarında hep "birlik olma" niyetinden bahsedilir. Ama bugüne kadar en azından Blues ortamında böyle bir girişimde bulunan olmamıştı. 2018 Şubat ayında grubumuzun gitaristi Gürkan ile sohbet ederken “niye biz dernek kurup birleşmiyoruz? En azından Blues projelerine kaynak bulmak için fonlara başvurmak gerek, dernek olmadan bunu yapmak zor” dedim. Gürkan normalde önerilerimin %90’ına anında "Hayır" der. Bu sefer “Olabilir aslında” deyince bende şiddetli bir şaşkınlık oldu. Kesinlikle bu işi yapmamız gerektiğini anladım. Sonra birkaç ay boyunca müzisyen arkadaşlarımıza danışarak görüş aldık, tüzüğümüzü yazdık, başvuru dosyamızı hazırladık ve geniş bir faaliyet planı oluşturduk. 7 Mayıs 2018’de de dernekleşme başvurumuz resmi olarak kabul edildi. Kurucu üyeler ben, Gürkan Özbek, Dinçer Tuğmaner, Ozan Yuvarlak, Cem Ayar, Batu Mutlugil, Burak Ocakçı ve Eray Arbak. Derneğin kuruluş sürecinde ve sonrasında olağan üstü emek veren gönüllülerimiz Burcu Yılmaz, Batuhan Akaylar, Seçil Kuran ve Tunahan Ay’ın isimlerini de saymadan edemeyeceğim.

Türkiye'de dernekçiliğin faydaları olduğunu düşünüyor musun, bu size ne gibi artılar kazandırdı?

Kesinlikle! Aynı ideal etrafında insanların toplanması ve birlikte çalışması özellikle bizimki gibi bazı olanaklar açısından sıkıntılı bir ülkede faydası su götürmez bir hareket. Bir ülkedeki sivil toplum örgütü sayısı, çeşitliliği ve aktifliği o ülkenin demokrasi seviyesinin de bir ölçütü aynı zamanda. Dolayısıyla daha ilk başta herhangi bir sivil toplum hareketinin içinde olmanın hem bireysel hem de toplumsal açıdan gerekli ve faydalı olduğunu düşünüyorum.
Dernek kurmanın bize kazandırdığı artılara gelince; öncelikle sosyal alanımızın genişlediğini söyleyebilirim. Birçok yeni arkadaşla tanıştık, ülkenin dört bir yanından bizimle iletişime geçenler oldu. Aslında Blues müziğin tahminimizden fazla ilgi gördüğünü de gördük. Yeni insanlar da yeni imkanlar yeni projeler, yeni fikirler getiriyor ve bunları gerçekleştirecek emek kaynağı da sağlıyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemlere ben ve arkadaşlarım gayet umut dolu bakıyoruz.

Mayıs 2018 tarihinden bu yana ne gibi faaliyetler yaptınız?

İlk önce altyapı çalışmaları gerçekleştirdik. Sosyal medya hesaplarının açılması, web sitesi ve blog içeriğinin oluşturulması, Spotify listelerinin hazırlanması, görsel tasarımlar, çeviri işleri gibi yoğun bir hazırlık süreci geçirdik. Açılış konserimizi 20 Mayıs 2018’de Amerikalı Sweet Papa Lowdon grubunun gerçekleştirdiği bir Blues sohbeti ve konser etkinliği ile yaptık. Ardından, yaklaşık bir buçuk senede 22 atölye ve 13 konsere imza atarak ne kadar çalışkan, istekli ve azimli bir dernek olduğumuzu ispatladık sanırım. Bu etkinliklerin dışında, çeşitli kurumlar ve şirketlerle çok sayıda işbirliği toplantısı gerçekleştirdik. Kasım ayında ilk genel kurul toplantımızı yaptık. Faaliyet planımız ve bütçemiz ibraz edildi. Yönetim ve denetim kurullarımız, üyelerimizin yüksek oranda katılımıyla seçildi. Derneğimizin tanıtımı amacıyla, televizyon programı ve festival katılımlarımız oldu. İlk yılımızda uluslararası bir proje başvurusu da yaptık. Durmadan çalıştık yani.

Önümüzdeki süreçte amaçlarınız ve hedefleriniz neler?

Atölye ve konser etkinliklerimize önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz. Zira aklımızda ve hayalimizde çok feci şeyler var. İkinci yılımızda biraz uluslararası platformlar ile iletişim ve işbirliğine ağırlık vermeyi istiyoruz çünkü Blues uluslararası bir müzik ve derneğimizi de uluslararası platformlarda güçlü bir kuruluş haline getirmek öncelikli hedeflerimizden.
Şimdiye kadar İstanbul ve Ankara’da faaliyet gösterdik. Amacımız tabii ki tüm Türkiye’ye de ulaşmak. Bu dönemde etkinlik götürdüğümüz il sayısını artırmak da planlarımız arasında. Bu amaçla ilk olarak Kasım 2019’da Eskişehir’e gidiyoruz; bunun da müjdesini vermiş olayım.
Genç müzisyenlerin ve kadın müzisyenlerin desteklenmesi ve görünürlüğünün artırılması odaklı projelerimiz var. 2020’de bu konuda derneğimizden çokça duyuru göreceksiniz.

Türkiye'de Blues'un anlaşıldığını düşünüyor musun?

Anlayan, dinleyen çok var ama yine de yeterli değil. Oysa konu itibariyle, kökeni ve duygusu itibariyle bizim toplumumuza hiç de uzak olmayan bir müzik aslında. Baskılara göğüs germeye çalışan, fakirlikle, ırkçılıkla, ayrımcılıkla mücadele eden bir toplumun, bunlarla mücadele etme yolu ve ürünü olan bir müzik…
Derneğin bu müziğin anlaşılması ve sevdirilmesi yolunda büyük katkı sağlayacağına da eminim.

Bu ülkede Blues müzisyeni hatta müzisyen olmayı tarif eder misin?

Aaah Özge! Sanki bilmiyorsun.
Müzisyen olmak engel olamadığın, bırakamadığın, içini yiyen, ruhuna çok şey kazandıran, maddi hiçbir şey kazandırmayan çok güzel bir şey.
Blues aslında her yerde underground bir müzik. Dolayısıyla dinleyici ile buluşma imkanı hep kısıtlı. Sadece Blues'la geçinen bir BB King’i biliyorum (şaka).
İyi bir şeyler yapmak bu ülkede hep çok zaman alıyor. Müzikte de öyle. Bir albüm yapacaksın, bitirene kadar albümden nefret eder hale geliyorsun. Grubunu tanıtacaksın, konser ayarlayacaksın, o kadar aksilik, o kadar gereklilik çıkıyor ki “Buna ayırdığım zamanı enstrümanıma verseydim virtüöz olmuştum” diyorsun.  Bilmiyorum, işleri çok rast giden elbette var ama çevremde pek rastlayamıyorum. Derneğimizin, müzisyenler ve müzikseverler arasında köprü olarak, buluşma platformu oluşturarak bu konuda da faydalı olacağını, işleri kolaylaştıracağını düşünüyorum.

Dünya çapında hedefleriniz neler?

Söylediğim gibi uluslararası platformlarda güçlü ve etkili bir kuruluş olmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki seneden itibaren yılda en az bir grubumuzu uluslararası bir festivale göndermeyi istiyoruz. Blues camiasında tanınan simalarla, dünyaca ünlü Blues dernekleri ve birlikleri ile şimdiden iletişime geçmeye başladık ve çok iyi tepkiler alıyoruz. Önümüzdeki sene üyelerimize ve tüm Blues severlere çok güzel haberler vereceğimizi söyleyebilirim.

Türler arası geçirgenliğin saydamlaştığı günümüzde Blues Derneği diğer türleri de kapsayacak mı?

Öncelikli amacımız Blues müziği ve Blues kültürünü tanıtmak ve yaymak. Blues’un köklerini, tarihini ve dünyaya etkilerini mümkün olduğunca çok insana anlatmayı istiyoruz. Ama bu demek değil ki diğer müzik türleri ile etkileşimler olmayacak. Zaten bu mümkün de değil. Blues müzik jazz, rock, country, soul gibi pek çok müzik türünü etkilemiş, dönüştürmüş veya bunların temeli olan bir müzik sonuçta.

Atölye çalışmalarınızdan ve katılımlardan bahseder misin?

Bir sene içinde 22 atölye/söyleşi gerçekleştirdik. Katılım oranı atölyeden atölyeye değişmekle birlikte genel olarak bizi memnun eden seviyelerdeydi. Bazılarında ben sevinçten gözyaşı döktüm. 


Atölyelerimiz şunlardı:

Eray Arbak ile Blues Müzikte Gitar ve Ekipman Kullanımı
Volkan Başaran ile Blues Doğaçlama ve Slide Gitar
Dinçer Tuğmaner ve Burak Ocakçı ile Yeni Başlayanlar için Blues Mızıkası
Onurcan Çağatay, Deniz Felder ve Ali Ulusoy ile Blues’da Üflemeliler
Soner Doğanca ile Blues’da Davul Yaklaşımları
Moe Joe ile Söyleşi ve Konser
Tuncer Tunceli ile Gitarlı Blues Sohbetleri
Sweet Papa Lowdown ile Blues Talk (Ankara)
Blaine Dunaway ile Blues’da Keman Emprovizasyonları
Soner Doğanca ile Blues’da Davul Yaklaşımları (Ankara)
Mojo Town ile Canlı Canlı Blues Tarihi
Tarkan Mumkule ile Slide Gitar
Yasemin Selçuk ve Gökçe Alacadağlı ile Blues Dansı
Nejat Yavaşoğulları ile Blues-Rock, Yerellik-Evrensellik
Evrencan Gündüz ile Blues Sohbeti
Onur Ataman ile Jazz Blues
Göksenin Tuncalı ile Blues’un Kadınları, Kadınların Blues’u
Dinçer Tuğmaner ile Yeni Başlayanlar için Blues Mızıkası (Ankara)
Cem Çatık ile Blues ve Jazz’da Küçük Şakalar
Yavuzcan Çetin ile Yavuz Çetin ve Yavuz fest. üzerine (Ankara)
Yasemin Selçuk ve Gökçe Alacadağlı ile Blues Dansı
Yasemin Selçuk ve Emin Akkoç ile Blues Dansı Seviye 2





Yeni dönemde de benzer ve farklı pek çok atölye planımız var. Duyurularımız sosyal medya hesaplarımızdan takip edilebilir. Önerilere de açığız.



Eklemek istediğin şeyler var mı?

Evet. Blues Derneği, bu müzik anlamında Türkiye’de ilk ve yakın müzikler açısından da faaliyet olarak çok önemli bir yere sahip bir dernek. Üyelerimiz ve yönetimimiz, misyonumuzu gerçekleştirmek üzere canla başla ve gönüllü olarak çalışıyor. Müzikseverleri, sadece bu müzik türü ile ilgilenme anlamında değil bu alanda çalışan çok az sayıda sivil toplum hareketinden birini destekleme adına da derneğimize üye olmaya, takip etmeye, iletişimde kalmaya ve/veya fikir paylaşmaya, senin aracılığınla davet etmek isterim. 

Blogunda bize de yer ayırdığın için sana çok teşekkür ederiz.
info@bluesdernegi.org
instagram@bluesdernegi
facebook@bluesdernegi
twitter@bluesdernegi


Hiç yorum yok:

Savruk Yazılar 003 (13 Temmuz Datça- Mesudiye Yangını)

Kask, power bank, su, kumanya, sağlık çantası, kafa feneri…   Yanmaz eldiven, yanmaz gözlük, yanmaz pantolon, yanmaz ayakkabı… Hop orada dur...