24 Temmuz 2020 Cuma

Şanslı bi' çocuğun büyürken dinledikleri no.1

Her türden müzikle haşır neşir olan bir çocuğun hangi/nasıl albümlerle büyümüş olduğunu sizinle paylaşmak biraz da kendi hafızamı diri tutmak için ne kadar süreceğini bilmediğim bir seriye de başlamak istedim.  Bir çocuğun büyürken maruz kaldığı müzikler tıpkı oynadığı oyuncaklar gibi onun karakterinden, şekillenmekte olan yaşam biçimine kadar hayatının önemli bir kısmına etki edecektir diye düşünüyorum ki bu düşüncemde de yalnız olmadığımı biliyorum. Konu hakkında yüzlerce makale ve hatta kitaba denk gelebilir, müziğin çocuklar üzerindeki etkisini uzman görüşlerinden de okuyabilirsiniz. 
Bunlardan ilki kendi arşivimde bir sebeple bulunan Putumayo'nun "Brazilian Lullaby" albümüydü. Hastaneden eve sonra da kendimize geldiğimiz gibi o albümü CD çalara koyduk ve uzunca bir süre de sürekli çaldık. Hatta bir ara Çınar'ın Türkçe'den önce Portekizce'yi sökeceğini bile düşünüyordum.



 "Brazilian Lullaby" 1999 yılında Putumayo serisinin bir albümü olarak kulaklarımıza çalınıyor. Farklı müzisyenlerden derleme bir çalışma olarak ortaya çıkan albümü bugünlerde internet ortamında bulmak birkaç yıl öncesinde mümkün olsa da şu anda mümkün görünmüyor. Ne kadar uğraşsam da albümün tamamına ne yazık ki stream ulaşamadım. En azından ben bulamadım. Yine de albüm hayatımızda çok büyük bir öneme sahip olduğu için buraya yazmak istedim. Eğer albümü siz bulursanız lütfen aşağıdaki yorumlara yazın ricasında bulunacağım. Bunu da herhalde bize çok görmezsiniz değil mi sevgili okur? 

Gelelim albümde en çok aklımızda kalan parçaya, Monica Salmaso'nun söylediği "Soneca". Parça, "Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler" isimli peri masalından esinlenerek yazılmış.  Albüm kapakçığına göre parça ilk olarak 1994 yılında Puabrazil tarafından basılan "Cançoes de Ninar" albümünde yayınlanmış. Parçanın müziği Rodolfo Stoeter sözleri ise Engar Poças'a ait.  

Bu kadar teknik bilgiden sonra parçanın ve albümün bizim için yerinin ayrı olduğunu da bir kez daha söylemiş olayım. 



"Putumayo da ne?" diyenler için linkini aşağıya bırakıyorum. Zira kendileri dünyanın toplama albüm yapan en iyi müzik label'larından olmanın yanı sıra Sziget Avrupa'nın büyük festivallerinde kurulan alternatif sahnelere ismini de veren bir prodüksiyon şirketi. Serinin ikinci yazısında da yine Putumayo'nun bir başka albümünden bahsedeceğimi de yazmadan etmeyeyim.




Hiç yorum yok:

Savruk Yazılar 003 (13 Temmuz Datça- Mesudiye Yangını)

Kask, power bank, su, kumanya, sağlık çantası, kafa feneri…   Yanmaz eldiven, yanmaz gözlük, yanmaz pantolon, yanmaz ayakkabı… Hop orada dur...