23 Şubat 2011 Çarşamba

Cazda 'Newborn' zamanı








Çocukken eve gelen klavyenin hayatının geri kalanını kapsayacağını belki o da bilmiyordu. Ama sonraki hayatı tamamen bunun üzerine kuruldu Çağrı'nın. Ortaokuldan sonra Avni Akyol Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi'nin Müzik Bölümü'nü kazandı. Lisede okurken kulaklarını caza açmıştı bile. Ders aralarında, okulda bulunan 2 kuyruklu piyanonun birinden mutlaka Çağrı'ya ait caz tınılı sesler dökülürdü. O zamandan belliydi yoluna cazla devam edeceği. Bilgi Üniversitesi Caz Bölümü Piyano-Kompozisyon'unu tam burslu olarak kazandı. Ricky Ford, Tuna Ötenel, Donovan Mixon, Can Kozlu, Cengiz Baysal, Onur Türkmen ve Selen Gülün ile okul dışında da Aydın Esen gibi dünyaca ünlü isimlerle çalışma fırsatı buldu.

ÖDEVLER ALBÜMDE

Çağrı Sertel, Kaan Yıldız ve Ediz Hafızoğlu'yla üniversitede tanışmış. Yaklaşık 4 yıldır da birlikte çalıyorlar. Kayıtlarını 3 günde tamamladıkları 'Newborn' albümleri, geçtiğimiz günlerde piyasaya çıktı. Albümde konuk müzisyenlerle de çalışmışlar; 'Sarp Maden, Çağ Erçağ, İmer Demirer ve Levent Altındağ bazı parçalara hayat verdiler' diyor Sertel.

Bilgi'de okurken Sertel'in ödev olarak yaptığı besteler de albümde yerini almış; 'İyi ki yapmışız o ödevleri' diyor.


POP ÇALMAK ZOR İŞ

Aslında onun klavyesine farkında olmasak da birçoğumuz aşinayız. Çünkü hep ünlü isimlerle çalışmış; Sertab Erener, Cem Adrian, Yaşar, Zuhal Olcay, Bora Uzer, Demir Demirkan çalıştığı isimlerden sadece birkaçı.

Çağrı Sertel farklı tarzlarda çalabiliyor olmasını 'Hayattaki en büyük amacım sound'a hizmet. Bu yüzden ne müzik yapılıyorsa o müziğe hizmet edecek desteği vermeye çalışıyorum' sözleriyle anlatıyor ve ekliyor: 'Müzikte stilleri ayırmamaya çalışıyorum, bir bütün olarak görüyorum. Yoksa samimiyetini kaybedersin. Hangi projede, grupta olursan ol, onun akışına gittiğin zaman hem senin çalma karakterin görünüyor, hem de yapay olmuyor. Ama tabii ki zorluğu var. Bir gün evvel Sertab'la çalıp, ertesi gün başka bir projede çalmak zor ama keyifli. Sürekli kendi projemi çalarsam da sıkılırım. Pop çalmak zor iş. Az çalmak gerekiyor çünkü orada eşlik ediyorsun.'

ÖZGE Ç. DENİZCİ

AKŞAM GAZETESİ | CUMARTESI | 13 KASIM 2010, CUMARTESİ 

ozge.denizci@aksam.com.tr

Hiç yorum yok:

Savruk Yazılar 003 (13 Temmuz Datça- Mesudiye Yangını)

Kask, power bank, su, kumanya, sağlık çantası, kafa feneri…   Yanmaz eldiven, yanmaz gözlük, yanmaz pantolon, yanmaz ayakkabı… Hop orada dur...