New York Besteciler Kolektifi
"1931-36 yılları arasında
New York'ta Besteciler Kolektifi adı altında, bir grup besteci, müzikte devrim
ve politik kitle şarkılarının bestelenmesi konusunda önemli tartışmalar
yürüttü"[1].
Onların bu tartışmaları hızlandırmaları ve bir kolektif ile müziğin üzerine
düşünmeye, düşünürken yeni ürünlere vermeye, müziğin politik analizini yapmaya
duydukları gereksinime kuşkusuz Büyük Buhran etkili olmuştu. Onlar bunu yaparken, müziğin güçlü olduğunu
düşündükleri 'dili'nden yararlanacaklardı.
Kolektifte, bulunan isimler arasında Henry Cowell, Norman
Cazden, Marc Blitzstein, Wallingford Riegger, Lahn Adohmyan, Elie Siegmeister,
Earl Robinson ve Charles Seeger vardı[2]. Adı geçenlerin çoğu New
York'un önde gelen genç ve yetenekli bestecileriydi. Yaşadıkları yüzyılın
müziğini yapan besteciler...
Dertleri, cehenneme dönmüş sistemin ve bu sistem içinde
şekillenen toplumsal düzene karşı bir şeyler yapmaktı: müzik. En azından
müzikal teori bakımından oldukça birikimli olan Seeger'a göre bir araya gelme
sebepleri buydu. Hedef ise uzun vadede çok değildi: New York işçi korolarında
müzikal devrim... Bunun için de akademik müzisyenleri /bestecileri vurucu
parçalar yapmak için kullanmak. Bir yanıyla elitist duyulan söz konusu bu iki
hedef beraberinde bestecilerin ister istemez halkın şarkılarına yaklaşmasını
gerektiriyordu. Ancak Kolektif buna pek yanaşmıyor, popüler ve halk müziğini
klasik müzik formlarının 'yozlaşması' olarak görüyordu. Bu nedenle politik
bilinçlendirme ile müzikal dönüştürme zaman zaman birbirine de karışıyordu.
Kolektifteki bestecilerin karşısında durduğu daha doğrusu
küçümsediği müzik kesinlikle banjolu, slidelı, sıradan insanların ürettiği ve
söylediği bir müzikti. Kolektifin karşı olduğu halk müziğinin kendisiydi. 1915
tarihli halk şarkılarından beslenen devrimci şarkılara bile kulaları tıkalıydı.
hedefleri tarihe kalacak şarkılar yapmaktı ama beslenecekleri bütün alanları da
kapatmışlardı. Diğer taraftan, döneminin
çağdaş literatürünün güçlü figürlerinden biri olarak görülen şair Carl
Sandburg'un onlarca halk şarkısı örneğini barındıran American Songbag'ı basmış
ve kolektifin bir parça ilgisinin kaymasına sebep olmuş, bir akademisyen olarak
George Pullen Jackson'un White Spirituals in the Southern Uplands: The Story of
the Fasola Folk, Their Songs, Singings, and "Buckwheat Notes" isimli
yapıtı ise kısa süreli ilgilerini arttırmıştı. Bu süre zarfında baba oğul (john
Lomax ve Alan Lomax) Lomaxlar, her alanda halk şarkılarını topluyor,
Amerika'nın müzikal belleğini depoluyorlardı. Ama onların da sundukları pek
etkili olmamıştı.
Ama halkların müziğinden kaçış yoktu. Dünya Savaşı'nın
sürüklediği Ruslar, Polonyalılar, Yahudiler ve Yunanlılar işçi olarak çalışıyor
ve işçi korolarında etkin rol oynuyorlardı. Örneğin Rus müziği kolektifin ilgisini oldukça
çekiyordu. Çünkü "Sosyalizm" yeni bir deneyimdi, oradan çıkacak hemen
her şey yeni sayılabilirdi. Belki de bu sebeple besteciler sadece kulaklarını
değil, yazdıkları müzikleri de Rus halk şarkılarından besler olmuşlardı. O
müziklerin handikabı ise anlaşılmayan dillerde oluşuydu.
Kolektif, popülerleşmiş protest şarkı yaratma konusunda
hiçbir başarılı sonuca imza at(a)madı... Bunun yerine Dünya Sanayi İşçileri
(Industrial Workers of The World) korolarının seslendirdiği bir repertuarın
oluşmasına katkıda bulundu, tarihe bunları yazılı ve basılı olarak bıraktı. 1936
yılında Amerikan halk müziğine olan bakış açısı kolektifin dağılmasına sebep
oldu.
Bir kuşak sonra halk müziğini alıp ondan protest parçalar
üretip, Amerika'nın dört bir yanında müziği ve işçileri örgütleyecek olan Pete
Seeger, Segeer geleneğini kendi üslubunca devam ettirecekti. Bu tesadüf değildi
çünkü Carl Sands adıyla bestelerini görücüye çıkaran Charles Seeger, halk
müziği hakkında düşünmeye, konuşmaya ve üretmeye başlamıştı.
Ayrıca tarihe önemli bir not düşen New York Besteciler
Kolektifi örgütlenecek yeni müzisyenlere hem olumlu hem de olumsuz anlamda
örnek teşkil edecek bir iş ortaya çıkarmışlardı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder