11 Nisan 2020 Cumartesi

Müzikle iyileşiyoruz no. 24

Son dört yıldır zaten karantinada gibi yaşıyorum. Zaman zaman labirentimi genişletsem de hep aynı düzlemin içinde gidip geliyorum. Sahilde bazen üstümden silkeleyip attığım kum zerrecikleriyle de milyonlarca kilometre uzaktaki yıldızlarla da bağımın olduğunu hissediyorum. 


Geçtiğimiz aylardan birinde kendimi iyice izole edilmiş bir yerde buldum. Hem zerafet hem de ziyafetin bir arada olduğu bir akşamdı. Soğuktu ama ateşimiz vardı. Yarı kapalı alandan tam açık alana doğru yürüdüm. Kafamı kaldırdım o anda herhangi bir şarkı çalmıyor olsaydı kulağıma The Beatles’ın “Because”unun salt acapella hali çalınırdı. Ama fonda bir müzik vardı ve beni ağlatıyordu. Aynı Lennon’un dediği gibi “It makes me cry…”  

Evimin olduğu yerde de böyle görünüyordu gökyüzü. Her gece görmek için can attığım ve kafamı kaldırdığımda orada olduklarını gözlerimle görerek de teyit ettiğim takım yıldızları; Orion, Cygnus, Ursa Major, Sirius Ay’ın olmayışının tadını çıkarıyormuşçasına elmas gibi parlıyorlardı. Gökyüzü parlak, hava ayaz, şarkılar birbirine paralel, içsel sorgular eğimli ve dikti. 

Fonda çalan şarkı yine bir John Lennon şarkısıydı ama ben bunun farkına varamayacak kadar sarhoştum hayatın önüme sunduğu güzelliklerden: “Oh My Love”. Tipik Lennon akor ve akor yürüyüşleriyle bezeliydi şarkı. “Imagine” albümünün ikinci yüzünün ikinci parçası olup 2 dakika 50 saniye sürüyordu parça. Yoko Ono’nun da parçada imzası vardı. Parça sonraları Lennon’a ait başka albümlerde de yer aldı. 1998 yılında “Wonsaponatime” ve 2006 yılında yayınlanan “The U.S. vs. John Lennon”. O kadar çok farklı versiyonu yapıldı ve o kadar çok cover’landı ki saymakla bitmez.

Ancak o gece beni hem toprakla, yeryüzüyle hem de sonsuz gökyüzüyle bağlayan piyanist ve kompozitör Jacky Terrasson’un 2012 yılında çıkardığı neredeyse yarısı cover’lardan oluşan albümü “Gouache”un 6. parçası olan ve 30 yaşında (aklım bir an Otostopçunun Galaksi Rehberi’ne kaydığı için özellikle yaşını yazdım) Grammy’li ve kariyerinin doruğunda olan caz şarkıcısı Cécile McLorin Salvant ‘ın yorumu bütün diğer cover’lardan farklı bir noktada duruyordu. 

Her gün en az bir tur kafamda dönen parçanın bana yarattığı etkiyi umarım siz de duyumsarsınız. Size önerim evin içinde de olsanız sizi özünüze geri döndürebilecek canlılarla birlikte dinleyin parçayı. Bir saksı petunya, menekşe, mum çiçeği, benjamin ya da hangi saksı bitkiniz varsa parçayı açıp onun yanına gidin. Evcil hayvanınız varsa ve alabiliyorsanız koynunuza alın. Çocuğunuz varsa onunla yoksa sevgilinizle, ev arkadaşınızla dinleyin parçayı. Hiçbiri yoksa kollarınızı aksi istikamette birleştirip kendinize en ateşli sevgilileri bile kıskandıracak kocaman bir kucak yapıp eşlik edin parçaya biraz da salınarak eşlik edin parçaya hem de laf olsun diye değil şifa niyetine! 

Umut doğada, doğamızda , özümüzde, kollarımızın arasında… 

Umut yüreğimizde, umut bizde! 

Sağlıcakla…

                                                                          



Oh My Love
Oh my love for the first time in my life
My eyes are wide open
Oh my love for the first time in my life
My eyes can see
I see the wind
Oh, I see the trees
Everything is clear in my heart
I see the clouds
Oh, I see the sky
Everything is clear in our world
Oh my love for the first time in my life
My mind is wide open
Oh my lover for the first time in my life
My mind can feel
I feel the sorrow
Oh, I feel dreams
Everything is clear in my heart
I feel life
Oh, I feel love
Everything is clear in our world

Hiç yorum yok:

Savruk Yazılar 003 (13 Temmuz Datça- Mesudiye Yangını)

Kask, power bank, su, kumanya, sağlık çantası, kafa feneri…   Yanmaz eldiven, yanmaz gözlük, yanmaz pantolon, yanmaz ayakkabı… Hop orada dur...