Yarın hiçbir şey yapmama kararımı uygulayabilmek için bugünden "Müzikle iyileşiyoruz" serisinin yeni yazısını salıp ortalıktan kaybolmam gerekiyor. Ben de öyle yapıyorum. Gerçi saat gece yarısını geçeli de epey oldu.
Anladığım kadarıyla, duvara boş boş bakma saatinizi takip eden kek yapma etkinliğiniz ve hemen ardından gelen eşi, dostu stalklama üstüne komik video izleme işlerinizin hepsi bitti ve siz de sonunda blogu'ma düştünüz. Hoş düştünüz.
Dün yani 29 Nisan günü sevdiğim birkaç arkadaşımın yanı sıra ünlü balet Jean-Georges Noverre'in da doğum günüydü ve tam da bu sebeple Dünya Dans Günü'ydü. Kendi adıma konuşayım günün hakkını bayağı verdim ve hatta galiba benim için her gün Dünya Dans günü olabili bile... Zira dans etmediğim bir hayatı düşünmek bile istemiyorum. Vesilesiyle geçmiş dans günümüz kutlu olsun.Gelelim bugüne... Eski halimizde yani artık hiçbir zaman normal olmayacağını düşündüğüm normal halimizde olsaydık aslında bugün özellikle de büyükşehirlerde olan caz tutkunu dinleyiciler için muazzam bir gün olabilirdi. Elbette caz müzisyeni arkadaşlarımız için de. Çünkü bugün benim ve hatta Andante'nin Yayın Yönetmeni Serhan Bali'nin (birlikte çalışırken fark edip bayağı hoşumuza gitmişti) doğum günümüz olmasının yanı sıra (hayır, konunun elbette bizim doğum günümüzle ilgisi yok) Dünya Caz Günü.
Çok değil bundan tam 9 yıl önce, 2011 yılında 30 Nisan'ın Dünya Caz/ Uluslararası Caz Günü günü olmasına karar verilmiş, ilk kez Dünya Caz Günü 2012 yılında kutlanmış. Dünya Caz Günü'nün yaratıcısı ise efsanevi caz piyanisti Herbie Hancock olmuş. Dünya Caz Günü her yıl farklı bir şehrin ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikler kutlanıyor(du). Yıllar içinde katılımcı olan ülke sayısı 200. Hancock'un düşüncesi, farklı ülkelerdeki insanları ve kültürleri bir araya getirmek ve bu da geçen yıla kadar fiilen gerçekleştirildi. "Cazın uluslararası diplomatik yanı ve tarihin büyük bir kısmında farklı ülkelerden insanları ve kültürleri bir araya getirmek konusunda ne denli büyük bir güç olduğuyla ilgili.”
Türlerin bu kadar iç içe geçtiği, eklektik müzik türlerinin bile başka bir eklektiklikle türediği 2000'li yıllarda bir müzik türüne bir gün tayin etmenin de anlamı ancak böylesi bir durum olmalı diyor ve günü de yaratıcısını da destekçisini de buradan saygıyla selamlıyorum.
Bir de bu sene Covid-19 ile mücadele etmek uğruna yerinden kıpırdamayan insanların bu günü nasıl kutlayacaklarını merak ederken, çözümün yine stream'le, canlı yayınlar ve online eğitim programlarıyla toparlanacağını tahmin ediyordum da aslında. Eh ne de olsa artık her şey dijital ve birkaç kablonun insafına kalmış durumda.
Eğer cazla ve hatta müzikle biraz ilgileniyorsanız, aşağıdaki linklere mutlaka göz atmalısınız derim. Dünya Caz Günü'ne ait internet sitesi ve onlara bağlı etkinlikleri sitede ve onu takip eden linklerde bulabilirsiniz.
Mutlaka izleyin: https://jazzday.com/global-submissions/
Bi göz atın: https://jazzday.com/2020/04/virtual-ijd-announce/
Öğrenin: https://jazzday.com/education-programs/
Bir başka ilginç etkinlik İKSV'den geliyor. Türkçe Vikipedi’deki Türkiye’den caz müzisyenlerine ait sayfaları artırmak ve geliştirmek için çevrimiçi bir etkinlik organize ediliyor: Viki maraton! (Detaylar için her yazımda yaptığım gibi linkleri yine ilgili yazıların içine gizledim, gözden kaçırılmaya)
Bu arada asıl dev hizmet linki burada:
http://interactive.nydailynews.com/2016/08/story-behind-great-day-in-harlem-photo/#shape38
Yalnız linke tıkladıktan sonra fotoğrafa da tıklayınca konunun değeri anlaşılıyor. Eğlenceniz bol olsun.
Eğer cazla ve hatta müzikle biraz ilgileniyorsanız, aşağıdaki linklere mutlaka göz atmalısınız derim. Dünya Caz Günü'ne ait internet sitesi ve onlara bağlı etkinlikleri sitede ve onu takip eden linklerde bulabilirsiniz.
Mutlaka izleyin: https://jazzday.com/global-submissions/
Bi göz atın: https://jazzday.com/2020/04/virtual-ijd-announce/
Öğrenin: https://jazzday.com/education-programs/
Bugünün şerefine belki Batu Akyol'un yazdığı ve Kara Plak Yayınları tarafıdan basılan "Caz Çok Zor"u internetten sipariş edebilirsiniz bile. Zira içindeki söyleşiler sadece Türkiye caz tarihine değil müzik tarihine de projeksiyon tutuyor. Tabi kitabın siparişini verdikten hemen sonra (toplu sipariş verin hatta siparişten önce komşularınıza da kitap ihtiyacı var mı diye sorun ki kargo çalışanları daha az yorulsun ve daha az risk alsınlar), kurulun bilgisayarlarınızın başına yönetmenliği yine Batu Akyol'a ait "Türkiye'de Caz" isimli belgeseli izleyin. Yalnız kitaptakilerle belgeseldekiler birbirinden farklı. Yani günün birinde "Kitabını okumadım ama belgeseli izledim" derseniz rezil olabilirsiniz. Usulca aşağıya İKSV'ye ait YouTube linkini de bırakıyorum:
Bir başka ilginç etkinlik İKSV'den geliyor. Türkçe Vikipedi’deki Türkiye’den caz müzisyenlerine ait sayfaları artırmak ve geliştirmek için çevrimiçi bir etkinlik organize ediliyor: Viki maraton! (Detaylar için her yazımda yaptığım gibi linkleri yine ilgili yazıların içine gizledim, gözden kaçırılmaya)
Bu arada asıl dev hizmet linki burada:
http://interactive.nydailynews.com/2016/08/story-behind-great-day-in-harlem-photo/#shape38
Yalnız linke tıkladıktan sonra fotoğrafa da tıklayınca konunun değeri anlaşılıyor. Eğlenceniz bol olsun.
Sayfanın sonuna doğru birkaç farklı Spotify çalma listesi bulacaksınız, listelerde ise Türkiye'den caz müzisyenlerine ait parçalar. Ama her şeyden önce benim de DJ setlerimde zaman zaman araya sıkıştırdığım bir Herbie Hancock parçasıyla bugün iyileşelim diyorum, "Rockit" ve kafa yakan videosu!
Çok sevdiğim ve dinlemekten her daim keyif aldığım, geçmiş zamanların birinde kendisiyle röportaj yapma şansı da yakaladığım Basçı ve şarkıcı Richard Bona bu gün için "Bence bu günden çıkarılabilecek en güçlü mesaj şu olmalı: Müzik, insanlıktır. Biz de bunu öne çıkarmaya çalışıyoruz.” demiş. Umut verici daha ne söylenebilir ki?
Umut cazda!
1 yorum:
Müzikli fotoğraf linki gerçekten "dev hizmet" oldu. Spotify listeleri de hediyesi. Eline sağlık!
Yorum Gönder