1 Mayıs 2020 Cuma

Müzikle iyileşiyoruz no. 43

Dikkat yazı son paragrafta eser miktarda Gazapizm içerir!

Hepimiz eski dosyalarımızın içinden 1 Mayıslar'da çekilen fotoğraflarımızı çıkarıp sosyal medyaya attıysak, bu 1 Mayıs'ta da içimizi ferahlamış bir halde hiçbir şeyin değişmeyeceğini bildiğimiz 2 Mayıs'a usulca geçiş yapabiliriz. 

Bir virüs hiçbir muktedirin yapamadığını yaptı ve hepimizi evlerimize kapattı. Offf, oysa bugün ne halay çeker, ne gaz yer ve muhtemelen biz küçük şehirdekiler olaysız, büyük şehirdekiler gayet de olaylı bir şekilde dağılırdık. Alanlara çıkmak iyidir, sokakta olmak harikadır, dans etmediğim hatta şarkı söylemediğim devrim de devrim değildir. Ama ey insanlık, kabul edelim ki bir virüs hepimizden daha devrimci çıktı! Yeniliyor hayatlarımızı birer birer ve ona alışmamızı dikte ediyor (her devrim halk devrimi olacak diye bir şey yok!). Bakalım, önümüzdeki süreçte bizi neler bekliyor? Bekleyip göreceğiz. 

Söylediklerimizin yaşam biçimlerimizle çatışmadığı, bütün kimliklere saygı duyulan, sömürünün, açlığın ve zulmün bittiği, en başta akıl sağlığımızın yerinde olduğu nice 1 Mayıslar'a...

Alanlarda özgürce dans edebildiğimiz zamanların özlemiyle... 

Daha üzerine ömrümün yetmeyeceği yazılar yazabileceğim konuyu bugünlük kapatıyorum (zira siyaset bilimciler ve bi ton akademisyenin bi ton yazısı mevcut). Ancak devrimci şarkıların form biçimlerinin değiştiğini, artık geçer akçenin marşlar olmadığını, zamanla daha da değişeceğini söylemem gerekiyor. Bir dolu müzisyen zaman zaman naif zaman zaman da sert bir içimde isyanını dile getirmiş ve getirmeye de devam etmektedir. Son dönemde popülerleşen Rap/Hip hop aslında günümüzde en sert sözlere sahip isyanı derinliklerinde taşıyan tür olarak karşımıza çıkıyor. Bir de bu türün en büyük özelliği pek çok farklı türde müzik ile eklemlenebiliyor olması. Müzik zevkinize göre dinleyebilir ya da sırtınızı çevirip muhteşem "yüksek müzik" işlerinizi dinlemeye devam edebilirsiniz. Ancak bu pek çok müzik türünde yapılmayan/yapılmayanın Hip Hop'ta yapıldığı gerçeğini yadsımaz. Aşağıdaki fotoğrafın üstüne tıklarsanız aylar önce Tarih Dergisi'nde kuşa çevrilmiş sonra Kalem Kahve Klavye'de tamamı yayınlanmış yazımı bulabilirsiniz. Orada meramımı daha net bir şekilde anlatabildiğimi ve isyan şarkılarına projeksiyon da tutmaya çalıştığımı söyleyebilirim.  


Bu yazıdan çok sonra kendisini fark ettiğim için öncelikle kendisinden özür dilemek isterim. Hakkında bilgi edinmek istiyorsanız biyografisini ve verdiği röportajları okuyabilirsiniz. Hakkında yazılan bir yazıda sözleri için "sert ve karamsar" kelimeleri kullanılmış. Oysa ben uzun zamandır bu kadar umut veren sözler duymamıştım. Gazapizm'in müziğiyle ilgili yazılabileceklerden biri de onun bu müziği yaparken yukarıda da bahsettiğim gibi farklı türlerden ziyadesiyle faydalandığı yönünde. Onun müziğinin içinde senfonik, minimalist bir altyapı da duymak mümkün, "etnik" unsurları da... Ayrıca söylediği her şeyin açık açık anlaşılıyor olması da büyük bir nimet. Umarım ki yeni rapçi kardeşlerimiz bu tavrı benimser ve meselenin Türkiye'de ivmelendirilmesine katkıda bulunurlar. Ayrıca çoğu dinleyicinin rap'in içinde küfür olduğu için bu türe aşırı bir ön yargı gösterdiğini de biliyorum. Gazapizm'in farklarından biri de (benim dinlediklerimde yoktu belki) sözlerinde günümüzde artık hayatın vazgeçilmez bir parçasıymışçasına herkesin hatta çocukların bile rahatlıkla kullandığı  küfür ve argo kelimeler kullanmaması. Mahlazıyla Gazapim, gerçek ismiyle Anıl Acar'a sakin sakin ve tane tane mevzularımızı dile getirdiği için teşekkür ederim.   

1 Mayıs kutlu olsun! 

Umut, mesafeli de olsa hep beraber olmakta çünkü kurtuluş yok tek başına!

Devrimci şarkılar da değişir. Günün şarkıları Gazapizm'den geliyor! İlk parça Boykot ile yaptıkları iş, "İnsanlar Ölü" diğeri ise "Ölüler Dirilerden Çalacak" (yalnız ikinci klip biraz sert... aman diyeyim çoluk çocuk izlemeyin) Meramımı anlattıkları için teşekkür ederim. 

İnsanlar Ölü
Gökyüzünden düşmenize, aktivizm sebep
Global bi' dünya isteyenler, akdenize gider
Nevzat Çelik de belki, ülkesini sever
Bir gün üstünüzde ahı, bugünlere kinle güler
Güneydoğusuna savaş ekilen, bi' memleketin
Batısının göç olması, çok mu abes hocam?
Guantanamo'ya ağlayıp da, Diyarbakır'a susan
Bir gün konuşacaksa, uyananlar boğazından tutar
Ana dilde eğitim yasak ne şarkısı?
Aman Malatya'dan, çıkma yola, yollar yanar
Serdar Ortaç sonrasında yüz binlere pop yapar
Ertuğrul Özkök o gün, en şerefsiz yazar
Modern ve devrimci bir ayaklanma, Haziran'da başlar
Yaz aşkımız, TOMA bir de gazlar
İzmir çocukları anarşizmi yoktan var eder
Argo izmir geleceğe boykot vaat eder
İnsanlar ölü
En az senin kadar, en az benim kadar ölü, bu ülkeye gömülü
İnsanlar ölü
Sanatçısı ölü, savaşçısı ölü, sosyalisti, aktivisti ölü
İnsanlar ölü
Konuşanı sustur, başaranı öldür, anarşiste bekle, görüş günü
İnsanlar ölü
Direnenler sürgün
İnsanlar ölü
Hepsi ölü
Sivas'ta duman tüter, sıvazlanır sakal
20 sene sonra olur, bakan
500 sene sonra, Bedreddin'i asan
Zihniyetin primi, yaptı tavan
Aman sorgulaman yasak burda, doğrulanan yalan (yalan)
Memleketimde insanlar bir manzara uzakta
Hepimiz tutsaksak tel örgülü çevrili çocuklar gibi
Nazım gibi, Yılmaz Güney gibi, vatan hasretiyle yanar, barikatlar sokakta
Gecenin körü, gökyüzü dahil, tüm siyahlar ayakta
Mandela'dan sonra kimse barış da yatmaz
Prefabriklerin ömrü kaç hafta?
Van komple ayazdayken, ruhun kaç derecede yanmakta?
Sabahın sahibi var, adı Hasan Ferit
Gülüşünde kan izi var, bir gün çıkar gelir
Düzenin tam kalbinde, açılınca gedik
Üşür ölüm bile, düşer karşısında yenik
İnsanlar ölü
En az senin kadar, en az benim kadar ölü, bu ülkeye gömülü
İnsanlar ölü
Sanatçısı ölü, savaşçısı ölü, sosyalisti, aktivisti ölü
İnsanlar ölü
Konuşanı sustur, başaranı öldür, anarşiste bekle, görüş günü
İnsanlar ölü
Direnenler sürgün
İnsanlar ölü
Hepsi ölü
Karıştığında lafla gemi yürütürler yalanla
Ve çıkıp der ki, utanmadan artık analar ağlamaz
Anne Ayvalıtaş bak, öldü gitti kahırdan
Tüm bunları hesabı ise, elbet bir gün sorulacak
Farkındaydı çocuk vuran, gördü yakın mesafeden
Kapsül patlar, helak eder, on dördünde esarete
Mahkum olur, Berkin Elvan ekmek almak, felakete
Beden oldu, sonra bir kaç gazete yazdı, nezaketen
Sürgün edilir insanlar, vatanından yokluğa
Milyar kişi aç yatarken, kimse doymaz tokluğa
Kin doğurdu topluma, kim buyurdu sormi'ca'n
Kan gölünün ortasından gelen sesi, duymi'ca'z
Nasıl duymuyorsak, bunu altındalar komple karın
Devlet yardım toplar, para mermi olup yankılanır
Onca hayat kaldı yarım, bu yüzden anlı'cağın
Umutları yarın değil, sonrası yarınların
İnsanlar ölü
En az senin kadar, en az benim kadar ölü, bu ülkeye gömülü
İnsanlar ölü
Sanatçısı ölü, savaşçısı ölü, sosyalisti, aktivisti ölü
İnsanlar ölü
Konuşanı sustur, başaranı öldür, anarşiste bekle, görüş günü
İnsanlar ölü
Direnenler sürgün
İnsanlar ölü
Hepsi ölü
İnsanlar ölü
İnsanlar ölü
İnsanlar ölü
İnsanlar ölü
İnsanlar ölü
Hepsi ölü




Ölüler Dirilerden Çalacak
Ölüler dirilerden çalacak
Silahını al silahını al
Ölüler dirilerden çalacak
Hakkında değil fazlasında gözü var
Var mızmızlar dımdızlak kalacaklar
Saygın adamları korku basacak
Ölüler dirilerden çalacak
Bugün ses tellerime kan dolmuş ah
Demek alnımıza yazılan buymuş ah
Ayık ol kazılan mezarlar çoklu
Bu hesabın adı gasp konmuş
Hayat kimleri yormuş?
VIP mekanlar private partiler krallar gibiyken
Zaman didaktik ilerler
Bir gecede ortak gibiyiz
Sinirliyiz ve de hortlak gibiyiz
Hep Miami hep Alplerdesiniz
Jetleriniz helikopterleriniz ah
Örtbas ettiğiniz katalog suçlar
Bu puştlar bizi aklı yok sanacak
Cinneti bastırmaz karnı tok kalmak geri bas
Salyası akar sürekli şehveti yoksuldan sağlar
En başta ağlar en başta kaçar (hah)
Çünkü kayıptan korkar
Bilmezler ne yazık en dipte yaşamak kaygıyı saklar
Statü yalnızca gökdelenlerde saygıyı sağlar
Sokakta çöpsünüz çöplükte yanan şu yangını harlar
Ölüler dirilerden çalacak
Silahını al silahını al
Ölüler dirilerden çalacak
Hakkında değil fazlasında gözü var
Var mızmızlar dımdızlak kalacaklar
Saygın adamları korku basacak
Ölüler dirilerden çalacak
Ölüler dirilerden çalacak
Silahını al silahını al
Ölüler dirilerden çalacak
Hakkında değil fazlasında gözü var
Var mızmızlar dımdızlak kalacaklar
Saygın adamları korku basacak
Ölüler dirilerden çalacak
Bireysel herkes değil organize
Kime kol gerice'z kime yol verice'z
Erken düşün taşın yakındalar
Evcil kaplanlarınızı bir gece
Sokak köpekleri parçalar ah
Çok paran var dolup taşmış hep çantalar
Dört yanın kadın ve şık masan
Dom Pérignon ve şampanya
Tabakta en az var on gram
Yanında az pişen pirzolan
Teknen var yüz milyon dolar
Ama kafanda silah var ne yap'çan?
Adalet konuyken değinmeyen çok
Tabi korkunuz belirmeyen son
Cinayet işleyip gerinmeyen yok
Zehri ve şifayı belirleyen doz
Bir sabah bakmışsın kantarın yok
Yüzün yok aslın astarın yok
Götünde don yok bastonun yok
Saksocun yok yok
Ziynet eşyaların taşlı yüzüklerin
Biraz da nasırlı ellerde kalacak
Sigorta poliçesi AK 47 yorganların altından çıkacak
Çatık kaşlılar size çatacak
Ölüler dirilerden çalacak
Ölüler dirilerden çalacak
Silahını al silahını al
Ölüler dirilerden çalacak
Hakkında değil fazlasında gözü var
Var mızmızlar dımdızlak kalacaklar
Saygın adamları korku basacak
Ölüler dirilerden çalacak
Ölüler dirilerden çalacak
Silahını al silahını al
Ölüler dirilerden çalacak
Hakkında değil fazlasında gözü var
Var mızmızlar dımdızlak kalacaklar
Saygın adamları korku basacak
Ölüler dirilerden çalacak

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Kuşak çatışması -varsa- rap ile çözümlenir kanımca. Şahane de olur. R.E.

Savruk Yazılar 003 (13 Temmuz Datça- Mesudiye Yangını)

Kask, power bank, su, kumanya, sağlık çantası, kafa feneri…   Yanmaz eldiven, yanmaz gözlük, yanmaz pantolon, yanmaz ayakkabı… Hop orada dur...