16 Nisan 2019 Salı

İnternetin Müzikte Popüler Kültür Öğesini Yaratması: Kimlik Olarak Yıldız Ve Yapay Yıldız


21. yüzyılda popüler kültür ürünlerinin toplum önünde değerli olmasının ve değer kazanmasının en büyük sebebi kuşkusuz kitle iletişim araçlarının büyük ölçüde toplumu yönlendirebilmesi ve algı yönetimi sayesinde olmuştur. Medya araçları çoğunlukla pazarlanacak meta olarak müzik ürünüyle değil, ürünün icracısıyla ilgilenmiş ve onu metalaştırma gayreti içinde olmuştur. Bu argümanı pekiştircek en iyi örnek ise kuşkusuz müzik ürünlerinin bestecilerinin, söz yazarlarının ya da aranjörlerinin adıyla değil icracısının adıyla anılır oluşudur.

Doğası gereği süreç, yapıtları ürüne dönüştürmüş ancak bununla da yetinmemiş ürün olarak piyasa içinde tutunabilmek ve hayran/dinleyici kitlesini arttırmak için marka değerini yükseltmeye odaklanmış müzisyenler yaratmıştır. Müzisyenler için artık müzik ürünü de amaç olmaktan çıkmış, isim/yıldız olabilmek için araca dönüşmüştür. Bu durum ise müzisyeni müşteri ve meta konumuna getirmiştir. Üzerine planlama yapılan ve yatırım aracı olarak marjı yüksek tutulan ürünün yani müzisyenin daha fazla kazanç getirme olasılığı her zaman daha yüksektir. Üstelik bu noktada söz konusu müzisyenden çok yetenekli olması da beklenmemektedir. Bu noktadan sonra artık müzisyen, reklam bütçesine sahip bir meta olmuştur. İnternetin yaygın kullanımı ile birlikte müzisyen ve menajerler ve hatta bazen de yatırımcıların ta kendisi olan prodüktörler gibi aktörler, söz konusu metanın yani müzisyenin etkinlik duyurularını yaygınlaştırmada çevrimiçi reklam yönetimi kullanmaktadırlar. Günümüzde dijital müzik platformları, sosyal medya araçları dinleyiciye yani tüketiciye ulaşma araçlarının başında gelmektedir. Verilen reklamlar, müzisyenin “kaşe” adı verilen konser ücretini de belirleyen en önemli etkendir. İnternet dışından konuyu örnekleyecek olursak vitrinde bulunmak meselesini irdelemek mümkündür. Bu şu anlama gelmektedir. Örneğin X bir prodüksiyon firması Y bir müzisyenin albümünü basmıştır ve bu da marketler zinciri olan bir Z müzik mağazasında satılmaktadır. X prodüksiyon şirketi Y müzisyenin albümünün vitrinde bulunmasını yani görünür olmasını istiyorsa, bunun için söz konusu mağazadan yer yani raf satın almaktadır. Bu artık günümüzde görünür olmak isteyen kitap ve albüm basan şirketlerin başvurduğu yöntemler arasında başı çekmektedir. Bu konu internet mecralarında ise banner olarak karşımıza çıkmaktadır. iTunes, Spotify gibi siteler banner[1]larını satışa çıkarmışlardır. Buralarda da albüm veya müzisyen etkinliklerinin reklamlarını görmek mümkündür. Aynı biçimde internet üzerinden hard copy albüm satışı yapmakta olan sitelerde de banner olarak reklamları görmek mümkündür.  

Reklamlarla beslenen yıldız aslında reklamlarla ve diğer tanıtım yöntemleriyle kitleler üzerinde etki yaratmakta bu da bir çeşit yapay yıldız olgusunu oluşturmaktadır. Aslında yıldızları da yapay yıldızları da kapital sahiplerinin ihtiyaçları doğrultusunda idol olarak kitlelere sunan reklam dünyasında da oldukça önemli rollere sahip olan prodüktörlerdir. Kitlelere sunulan yıldız adayları, toplum ya da toplumlar tarafından kabul görebildiği oranda yıldızlık mertebesine ulaşmaktadırlar. Ancak bu kabul görme, yoğun medya destekli, profesyonelce planlanmış ve sahte hayran kitleleri yaratılarak olmuşsa “yapay yıldızlık” durumu söz konusu olmuş demektir. Ayrıca ürettiği değerden çok özel hayatıyla gündeme gelen, hakkında viral reklamlar yapılarak vasıfları şişirilen söz konusu kişiler de “yapay yıldız” olarak adlandırılabilir. Öte taraftan yapay oldukları için kısa süre içinde unutulmaya da mahkumdurlar. Buradaki yapay yıldızlık, İnternetin daha doğrusu sosyal medya araçlarının yoğun kullanımıyla birlikte geçici olmaya mahkum internet fenomenleriyle de özdeşleşebilmektedir. Öte taraftan yıldızlar kitlelerin sahip olmayı hayal ettiği hayatın da baş aktörleridir. Fiziksel güzellikleri, yetenekleri ve asla sahip olunamayacak gibi görünen yaşam biçimleri sıradan bir yaşam biçimine sahip kimseler tarafından çekici bulunmaktadır.  

Prodüktörler ve çoğunlukla onlarla birlikte çalışan ya da menajerler ve image makerlar ellerinde artık metaya dönüşmüş olan müzisyenin pazarlamasını “en iyi” şekilde yapmak için uğraşmaktadırlar. Onların uğraştıkları şey ellerindeki ürünün değerini arttırmak ve pazar içinde kendilerince hak ettikleri yeri alabilmektir. Entelektüellerce tanınırlığı çok olan bir ürünün değeri de o derece düşmektedir. Modern dünyanın yaşam biçimi haline de gelmiş olan popüler kültür, yıldız olgusunu itina ile sunmaktadır. Adorno'ya göre, popüler müzik, "Sosyal bir çimento (güçlendirici)"dur (aktaran, Storey, 2000, s. 114). Bu nedenle tüketici, üzerine uygulanan sömürü ve baskıyı ya daha az hissetmekte ve umursamamakta ya da hiç hissetmemektedir.

Esnek kapitalizm ve onun yarattığı çalışma koşulları, yeni bir insan tipi de yaratmaktadır. “Esnek insan tipi”, yaratıcı işbirlikçi, hareketli, farklılığı kabul eden ve yeni deneyimlere açık bir karaktere sahiptir. Bu esnek insan tipinin yansımasını reality şovlarda gördüğümüz gibi, internet ortamının geçici kahramanlarında da görebilmekteyiz. Buralarda yaratılan uçucu kimlikler, esnek arkadaşlık bağları, yeni değerlerin söylemsel düzeyde temsilcisi olmaktadır. (Aydın, 2018, s.250)

Sosyal medyanın yaygın kullanımı her ne kadar kitleleri daha seçici hale getirmişse de ana akım medyanın yoğun bir şekilde internet üzerinde varlığını sürdürmesi ve sahip oldukları reklam bütçeleri dolayısıyla İnternette de etkili oldukları görülmektedir.
Magazin ve magazin haberciliği kültür endüstrisinin yol arkadaşıdır. Magazinin görevi kitleleri gerçeklikten uzaklaştırmak, var olmayan bir hayatın içinde sürekli olarak başkalarının kendilerine göre çok daha rahat ya da acı dolu hayatlarından kesitler sunarak, hayran oldukları kişilerin mutluluğundan ya da acılarından beslenmelerini sağlamaktadır. Bu da kitlelerin kendi hayatlarının gerçekliğinden kopartmaktadır. 

Yıldızlık mertebesi ve yıldız olgusu, popüler kültürün, tüketim toplumuna dönüşme, ürünün aynı zamanda müşteri de olabilmesi ve bireylerin gerçeklikten uzaklaşması anlamına gelmektedir.

Pop, Marx'ın yabancılaşma olarak adlandırdığı duruma güzel bir örnektir: İnsansal bir şey bizden alınıyor ve bir meta olarak bize geri dönüyor. Şarkılara ve şarkıcılara tapıyor, onları yüceltiyoruz ve onları istediğimiz zaman dinlemenin yolu da eserlerini satın almaktan geçiyor; yani elimizden para çıkması gerekiyor... Müzik endüstrisinin kötü olan yanı bizimle yarattığımız şey arasına koyduğu yalan dolan, hile ve suistimal tabakasıdır. (Lull, 2000, s.73)

İnternet çağı ile birlikte bir anda parlayan ve bir anda sönen birçok olguyla karşılaşmakta olunduğu gerçektir. Eksponansiyel[2] artan her şey fizik kuralı olarak hızla inmektedir. Yani lineer olmayan yükselişler başarısızlığa mahkumdur. Zaz ve Öykü & Berk gibi isimler bunun en iyi örneklerindendir. Bu örnekler doğrultusunda meseleye baktığımızda sosyal medyanın varlığıyla birlikte çıkan anlık üretim-tüketim, milyonlarca tık alan bir video ya da müzik parçasının birkaç gün içinde unutulduğunu, ortaya ise sadece bilgi kirliliğinin kaldığını söylemek yerinde olacaktır (Ö. Sarıgedik, kişisel görüşme, 03. Mart 2016, İstanbul). 4 Temmuz 2016 tarihinde müzik yazarı Murat Beşer ile yapılan görüşmede ise Beşer bu değişim ve “bir anda parlayan yıldız olma” meselesinde, 2000 yılı öncesiyle 2000 yılı sonrasını karşılaştırmış, sektördeki önemli farklardan bir tanesini de ana akım denen kavramın ortaya çıkışıyla özdeşleştirmiştir. 2000’den önce sektör kendi ana akımını yaratıp, bu yarattığı ana akım içerisinde yıldız çıkartmıştır. Ortaya çıkan yıldız o ana akımın yıldızı yani temsilcisi olmuştur. Beşer'e göre 2000 yılından sonra, müzik sektörünün bütün dünyada çöküşüyle birlikte, en son ana akımı clubbing’di, clubber yani club müziğiydi (M. Beşer kişisel görüşme, 04 Nisan 2016, İstanbul). Beşer'in bahsettiği gibi 2000'li yıllara kadar çeşitli müzik akımları her ne kadar kendi yıldızlarını türlerin temsilcisi olarak ortaya koymuşsa da 2000’li yıllarda da bu durum devam etmiş, yine ana akım yıldızlar tarafından temsil edilmiştir. Buna en güzel örnek ise Hip hop konusunda olmuştur. Ancak Beşer’e göre, on yıldan fazladır dünyada ve müzik sektöründe yeni ve kalıcı yani sahici yıldız ortaya çıkmamış, hâlâ yıldız olarak bilinenler, kariyerine 2000 yılından önce başlamışlardır. Burada da yine Sarıgedik'in bahsettiği eksponansiyel ilerleyişi hatırlamak yerinde olacaktır. 2017 yılından bakarak geleceğin yeni yıldızlarını ve onların kalıcı olup olmayacaklarını görmek oldukça güçtür.



[1] Banner kelimesi burada dijital reklam panosu anlamında kullanılmaktadır.
[2] Herhangi bir şeyin sabit olarak artması ya da azalması.

Hiç yorum yok:

Savruk Yazılar 003 (13 Temmuz Datça- Mesudiye Yangını)

Kask, power bank, su, kumanya, sağlık çantası, kafa feneri…   Yanmaz eldiven, yanmaz gözlük, yanmaz pantolon, yanmaz ayakkabı… Hop orada dur...