13 Nisan 2020 Pazartesi

Müzikle iyileşiyoruz no. 26


Müzikle iyileşiyoruz serisi sol şeritten devam ediyor. Bugünün konuğu ise radyo programıcısı, mekanların aranan DJ'yi, sevgili arkadaşım, Güray Bozbay... Henüz hiçbirimizin cenazesi çıkmamışken o cenazesinde çalınsa iyi olacağını düşündüğü bir para seçti bizim için. Henüz hiçbirimiz ölmediğimiz için bugün parçayı son ses açabiliriz. Zira  çok yakın bir hekim arkadaşımın dediği gibi "Ne olabilir ki en kötü ölürüz". Rahat olun dostlar! 



Cenazemde çalsın istediğim parçalara  istediğim parçalar gençliğim boyunca bin kez değişti.


Erasure çalsın, The Smiths çalsın, Running Wild çalsın...

Böye bir manyaklığım var, evet. 
Ama artık kararım kesin, yabancı filmleri izleye izleye onların cenaze sahnelerinde çok duygulanırdım. Kamera son sahnelerde gökyüzüne  doğru yükselir, benim duygularım tavan yapardı. 

Öyle bir cenazem olacağını sanmıyorum ama yine de görüntü hazır beynimde.

William Orbit, “Water from a  Vine Leaf” çalacak, ben de mutlu mesut yolculuğumu taamlayacaktım.

En sevdiğim parça çünkü, kim bu adam, kim bu vokali yapan güzel kadın?
William Orbit Madonna'nın sabun köpüğü pop müziğinden çıkıp haysiyetli işer yapmaya başlamasının ardındaki adam. 

Kariyerine 1980’lerin ortalarında new wave grubu olan Torch Song ile başlamış olsa da adının büyük kitlelerce duyulması 1998 çıkışlı “Ray of Light” ile olmuştur. Zaten kendisi son albümünü de Maverick etiketiyle çıkarmıştır. Guerilla Records isimli bir de plak ˛şirketi vardır.

Finley Quaye gibi bir deli ile yaptıkları “Dice” isimli parça unutulmamalıdır. 

“Sea Green” ne kadar deneysel ve özelse, “Dice” da bir o kadar ayakları basan, coşturan ve kulağı sarmayalan bir parçadır.

Böylece “Bu adam ne yapsa, dinlenir” denilebilecek ender müzik adamlarından biri olduğunu kanıtlamıştır.

Peki bu ˛arkadaki güzel sesin sahibi kimdir?
Beth Ortona!

"Folktronica" türünün başlangıç sesidir. Bu mükemmel grupların hepsinde sesiyle var oldu.
 William Orbit, Andrew Weatherall, Red Snapper ve Chemical Brothers 
yetmez mi?

Ne zaman duysam durduğum yerden farklı yerlere götürüp getiren bu güzel parçalar yaptıkları ve beni mutlu ettikleri için onlara minnettarım.







Hiç yorum yok:

Savruk Yazılar 003 (13 Temmuz Datça- Mesudiye Yangını)

Kask, power bank, su, kumanya, sağlık çantası, kafa feneri…   Yanmaz eldiven, yanmaz gözlük, yanmaz pantolon, yanmaz ayakkabı… Hop orada dur...