27 Nisan 2020 Pazartesi

Müzikle iyileşiyoruz no. 39

Bugünkü müzikle iyileşiyoruz yazımız ve şarkı önerilerimiz Rock Fm'de yıllarca program yapmış DJ ve radyo programcısı arkadaşımız Ozzy'den geliyor. Kendisini son dönemlerde ekranlarda da görmüş olabilirsiniz çünkü hali hazırda TV "Ozzy'yle Gece Kuşağı" programına da devam ediyordu, pandemiden önce.

Herkese Merhaba


Aslında bu yazıyı çok daha önce yazmak istiyordum ama malum süreç ve psikolojileri ayakta tutmaya çalışmaktan unutulan şeyler olabiliyor.

Diyeceksiniz ki "Müzik unutulur mu?" Ancak şöyle unutulur, başka şeyler dinlerken...

Günlerdir bir karantina sürecindeyiz herkes evinde ya  da öyle olduğunu düşünmek istiyorum. Neler yaparız evimizdeyken?

Normalde yer, içer, yatar, hayatın içinde neler varsa onları yaşarız değil mi?

Ama şuan 'normal' de değiliz anormal günler geçirdiğimizden dolayı da ekstra farklı şeyler yapıyoruz ya da yapmaya başladık.

Mesela herkes aşçı oldu, evde ekmekler yapılıyor, mutfakta şaheserler :)

Hiç izlemeyeceğimiz ya da izlemek için beklettiğimiz film ve diziler dağ olmuş onların içinde yüzüyoruz. Bundan da memnunum şahsen.

Ben de her evcil insan gibi bu bahsettiklerimizi yapıyor ama aslında en fazla da yaşamıma enerji veren şeyle meşgul oluyorum. Müzik dinliyorum...

Gerçekten ruhun gıdası olan müzikle fazla kalori almadan kendimi doyuruyorum. Korona Virüs kaynaklı olumsuzluktan dolayı insanların biraz daha fazla kendi iç dünyasına döndüğü bu günlerde elimdeki arşive daha bir sarılmış durumdayım. Bu yazıda dinlediğim bazı grup ve şarkılardan bahsetmek istiyorum nasıl olsa amaç kafa dağıtmak ve müziğin birleştirici gücüyle yaşama devam etmek değil mi?

O zaman buyurunuz...

İlk olarak bir soundtrack'den bahsetmek istiyorum. Belki bazılarınız filmi izlemiştir adı ''When Harry Met Sally''. Başroller de Billy Crystal ve Meg Ryan var. 1989 yılına ait bir aşk öyküsü. Filmin müziklerindeyse bir caz müzisyeni yakışıklı arkadaşımız Harry Connick  Jr. imzası bulunuyor. Açıkçası caz dinleyen ya da çok caz dinleyen bir adam değilim ama bu soundtrack albüm beni bu müziğe yakınlaştırmıştır diyebiliriz. Albümün açılışındaki ''It Had To Be You'' şarkısı çok hoş bir çalışma ve diğer 10 şarkı da gerçekten dinlenesi kalite de. Özellikle filmi izlerken şarkıların başladığı bittiği anlar da harika. Film bu arada hem duygusal hem de eğlenceli, öyle hüngür hüngür ağlanan yapımlardan değil. İzlemediyseniz tavsiye ederim.

Bahsetmek istediğim bir diğer albümse bence günümüze daha yakın daha genç Simon and Garfunkel diyebileceğimiz Kings of Convenience.

Grubun ''Declaration Of Dependence'' albümü arşivimde yer alıyor. Belki de en çok dinlediğim gruplardan biridir. Albümün ikinci şarkısı Mrs.Cold' u Rock Fm'de program yaptığım yıllarda sıkça çalardım. Grubun genel havası sizi dinlendirecek ve huzuru yakalamanıza yardımcı olacaktır diye düşünüyorum. Ben de ki etkisi tam anlamıyla bu!

Grubun bu albümün dışında farklı albümleri de mevcut fakat ülkemizde müzik marketlerde (artık kaç tane kaldıysa?) bulmak biraz zor. Eğer hardcopy arşivcisiyseniz (ki onlardan da pek kalmadı gibi) o zaman yurtdışından alabilir ya da sipariş verebilirsiniz. En olmadı sizi Spotify ya da benzer dijital platformlara alalım.

Son olarak yine pek ortalarda görünmeyen çok kişinin bilmediğini düşündüğüm ama o kişilerin birçoğunun dinlediğinde seveceğine inandığım bir gruptan bahsetmek istiyorum.
Grubun adı Shelter.

Ben de tesadüfen İnternet'te dolaşırken buldum ve "kim bunlar acaba?" deyip birkaç şarkılarını dinledim. O andan itibaren de hastası oldum.

Tarzı biraz anlatmak gerekirse, rap vokallerin süslediği canlı altyapılardan oluşan bir rap rock grubu veya rap metal grubu (artık türler iyice karıştı) diyebilir bu şekilde adlandırabiliriz.

Bendeki albümleri 1995 yılına ait ve ''Mantra'' adını taşıyor. Albüm de 11 şarkı var ve belli ki bu adamlar bayağı bir çılgın. Dinlerseniz siz de anlayacaksınız. Sizlere bu başarılı 3 albümden bahsetmek istedim, umarım dikkatinizi çekerler. Farklı bir şeyler dinlemek istiyorum diyenlerdenseniz bir şans verin bakalım.

Onun dışında tabii ki bu sıkıntılı günleri de atlatacağız ve her şey normale dönecek.
Sıkılmamaya bakalım, kendimizi kültüre boğalım. Müzik dinleyelim, film izleyelim, kitap okuyalım, uzaktan da olsa sevdiklerimizi arayalım onlarla konuşalım gibi gibi şeyler.
Herkese sağlıklı ve keyifli günler diliyorum, Kendinize İyi Bakınız!

Ozzy








Hiç yorum yok:

Savruk Yazılar 003 (13 Temmuz Datça- Mesudiye Yangını)

Kask, power bank, su, kumanya, sağlık çantası, kafa feneri…   Yanmaz eldiven, yanmaz gözlük, yanmaz pantolon, yanmaz ayakkabı… Hop orada dur...